2.1. Hz. İbrahim’in yaşadığı zaman ve mekan
İbrahim aleyhisselamın nesebi Nuh aleyhisselamın oğlu Sam’a dayanır. Hz. Nuh’un vefatı ile Hz. İbrahim arasında iki peygamber (Hz.Hud & Hz. Sâlih) vardır. Bu fasıla (rivayete göre, M.K.) 1143 senedir. Hz. Hud ile Hz. İbrahim arasında da 630 yıllık bir fasıla olduğu bildirilmiştir. Doğum yeri Bâbil kentidir .
2.2. İbrahim aleyhisselamın babası
Allahü Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de : «İbrahim, babası Âzer’e…» buyurmaktadır. Bu âyetten anlaşılacağı gibi Hz. İbrahim’in babası Âzer isminde idi. Ama, bazılarına göre İbrahim aleyhisselamın babası -Kur’anda bildirilen- putperest Âzer değil, mü’min olan Târuh idi. Bu görüsü destekleyenler arasında meşhurları Abdülhakim Arvâsi, Kadi Beydâvi ve Senâullah Dehlevi vardır, ama Şii’ler de bunu söylemektedirler . Bir rivâyete göre Âzer Hz. İbrahim’in - amcası olup - Târuh’un ölmesiyle Emile ile evlenip, Hz. İbrahim’in üvey babası oldu. Tefsir yönünden bunu böyle açıklamaktadırlar : En’am suresinin manası : «İbrahim, Âzer olan babasına dediği zaman» anlamındadır. Böyle olmasaydı Kur’an-ı Kerim’de «Babası Âzer’e dediği zaman» demeyip, “Âzer’e dediği zaman” veya “Babasına dediği zaman” demek yetişirdi . Âzer, kendi babası olsaydı “Babası” kelimesi fazla olurdu demektedirler. Bir kanıt olarak Şua’ra suresinin 219. ayetini göstermektedirler. Bu surede Allah « Secde edenler arasında dolaşmanı da görüyor » denilmektedir. Buna göre Peygamberimizin sülâlesinde hiçbir putperest yoktur. Bu görüşü reddedenler ise, ki bunlar arasında Taberi, Ebu Hayyan ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır vardır, açık olan âyete (En’am, 74) bir mâna verilmek istenmiştir demektedirler. Mealine göre manalar değistiği için anlamlar da değişir teorisini ileri sürmektedirler. Konuya objektif bir yönle bakmak gerekirse, Âzer’in İbrahim aleyhisselam ın babası olmaması biraz daha mantıklıdır. Sunu da belirtmek lâzım ki, bir üçüncü fikir vardır. O da, İbrahim aleyhisselamın babasının asıl isminin Tarih veya Taruh olup sonradan - bir putun ismi olan - Âzer ismine değiştirmesi. Bu da Nemrud’un onu puthanesi’nin nâzırı olarak tayin etmesinden sonra gerçekleşmiştir . Ama kaynaklar bu düşünce hakkında bilgi vermiyorlar, onun için fazla dikkat etmemek gerekir. Biz burda ilmi gerçekleri tartışmayacağımız için bunu burda noktalamak gerekir. Bu ihtilaf’ın çözümünü ancak Rahman, Rahim, Evvel, Âhir, Kebir, Aziz, Saafii, Mâlik, Gafur, Nur, Adl, Hak, Hakem, Rauf, Şehid, Veli, Kerim, Bari, Cebbar olan ALLAH bilir. Âzer ayrıca put yapardı ve Nemrud’un yakınında bulunurdu. Onun bir dediğini, iki etmezdi.
2.2. Hz. İbrahim’in doğumundan peygamberliğine kadar olan hayatı
2.2.1. Hz. İbrahim’in doğumuna kadar vukuu bulan olaylar
Nemrud (2.3.2.2. no’lu noktaya bakınız) ve ona tâbi olanlar azgınlık ve Allah’a isyan içinde yasamakta idiler. Bir gün Nemrud bir rüya gördü. Bir rivayete göre, rüyasında gökyüzünde bir nurun parladığını, güneşin, ayın ve yıldızların bu nurun ışığında kaybolduğunu gördü. Diğer bir rivayete göre ise, rüyasında bir kimsenin gelip tahtından kaldırıp kendini yere vurduğunu gördü. Müneccimlere gördüğü rüyayı anlatıp tâbir ettirdi. Bunlar “Yeni bir peygamber ve din gelecek, senin saltanatını temelinden yıkacak ! Ona göre tedbir almalısın” diye tâbir ettiler. Nemrud bu isin tedbiri kolaydır deyip, ” Bundan sonra kimse çocuk sâhibi olmayacak. Hanımlardan uzak durulacak. Doğan çocuklar, erkekse öldürülecek, kızsa bırakılacak” emrini verdi. Bu suretle 100.000 mâsum bebeği öldürüldüğü nakledilmiştir .
2.2.2. Doğumundan sonra
Bu sırada Hz. İbrahim’in annesi hâmile idi. Âzer’in durumunu bildiği için, onu doğuma yaklaşınca kendisinden uzaklaştırdı ve gizlice bir mağaraya gitti ve orda Hz. İbrahim’i dünyaya getirdi. Doğduktan sonra annesi onu emzirdi ve mağarayı kapatıp geri şehre döndü. Âzer’e ,” Çocuk çok zayıf doğdu ve hemen öldü” dedi. Bundan sonra mağaraya - gizlice -gelip İbrahim aleyhisselamı emzirip geri eve dönerdi. Rivâyetlere göre, Hz. İbrahim mağarada 7, 13, 16 veya 17 yaşına kadar kaldı .
İbrahim aleyhisselamın nesebi Nuh aleyhisselamın oğlu Sam’a dayanır. Hz. Nuh’un vefatı ile Hz. İbrahim arasında iki peygamber (Hz.Hud & Hz. Sâlih) vardır. Bu fasıla (rivayete göre, M.K.) 1143 senedir. Hz. Hud ile Hz. İbrahim arasında da 630 yıllık bir fasıla olduğu bildirilmiştir. Doğum yeri Bâbil kentidir .
2.2. İbrahim aleyhisselamın babası
Allahü Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de : «İbrahim, babası Âzer’e…» buyurmaktadır. Bu âyetten anlaşılacağı gibi Hz. İbrahim’in babası Âzer isminde idi. Ama, bazılarına göre İbrahim aleyhisselamın babası -Kur’anda bildirilen- putperest Âzer değil, mü’min olan Târuh idi. Bu görüsü destekleyenler arasında meşhurları Abdülhakim Arvâsi, Kadi Beydâvi ve Senâullah Dehlevi vardır, ama Şii’ler de bunu söylemektedirler . Bir rivâyete göre Âzer Hz. İbrahim’in - amcası olup - Târuh’un ölmesiyle Emile ile evlenip, Hz. İbrahim’in üvey babası oldu. Tefsir yönünden bunu böyle açıklamaktadırlar : En’am suresinin manası : «İbrahim, Âzer olan babasına dediği zaman» anlamındadır. Böyle olmasaydı Kur’an-ı Kerim’de «Babası Âzer’e dediği zaman» demeyip, “Âzer’e dediği zaman” veya “Babasına dediği zaman” demek yetişirdi . Âzer, kendi babası olsaydı “Babası” kelimesi fazla olurdu demektedirler. Bir kanıt olarak Şua’ra suresinin 219. ayetini göstermektedirler. Bu surede Allah « Secde edenler arasında dolaşmanı da görüyor » denilmektedir. Buna göre Peygamberimizin sülâlesinde hiçbir putperest yoktur. Bu görüşü reddedenler ise, ki bunlar arasında Taberi, Ebu Hayyan ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır vardır, açık olan âyete (En’am, 74) bir mâna verilmek istenmiştir demektedirler. Mealine göre manalar değistiği için anlamlar da değişir teorisini ileri sürmektedirler. Konuya objektif bir yönle bakmak gerekirse, Âzer’in İbrahim aleyhisselam ın babası olmaması biraz daha mantıklıdır. Sunu da belirtmek lâzım ki, bir üçüncü fikir vardır. O da, İbrahim aleyhisselamın babasının asıl isminin Tarih veya Taruh olup sonradan - bir putun ismi olan - Âzer ismine değiştirmesi. Bu da Nemrud’un onu puthanesi’nin nâzırı olarak tayin etmesinden sonra gerçekleşmiştir . Ama kaynaklar bu düşünce hakkında bilgi vermiyorlar, onun için fazla dikkat etmemek gerekir. Biz burda ilmi gerçekleri tartışmayacağımız için bunu burda noktalamak gerekir. Bu ihtilaf’ın çözümünü ancak Rahman, Rahim, Evvel, Âhir, Kebir, Aziz, Saafii, Mâlik, Gafur, Nur, Adl, Hak, Hakem, Rauf, Şehid, Veli, Kerim, Bari, Cebbar olan ALLAH bilir. Âzer ayrıca put yapardı ve Nemrud’un yakınında bulunurdu. Onun bir dediğini, iki etmezdi.
2.2. Hz. İbrahim’in doğumundan peygamberliğine kadar olan hayatı
2.2.1. Hz. İbrahim’in doğumuna kadar vukuu bulan olaylar
Nemrud (2.3.2.2. no’lu noktaya bakınız) ve ona tâbi olanlar azgınlık ve Allah’a isyan içinde yasamakta idiler. Bir gün Nemrud bir rüya gördü. Bir rivayete göre, rüyasında gökyüzünde bir nurun parladığını, güneşin, ayın ve yıldızların bu nurun ışığında kaybolduğunu gördü. Diğer bir rivayete göre ise, rüyasında bir kimsenin gelip tahtından kaldırıp kendini yere vurduğunu gördü. Müneccimlere gördüğü rüyayı anlatıp tâbir ettirdi. Bunlar “Yeni bir peygamber ve din gelecek, senin saltanatını temelinden yıkacak ! Ona göre tedbir almalısın” diye tâbir ettiler. Nemrud bu isin tedbiri kolaydır deyip, ” Bundan sonra kimse çocuk sâhibi olmayacak. Hanımlardan uzak durulacak. Doğan çocuklar, erkekse öldürülecek, kızsa bırakılacak” emrini verdi. Bu suretle 100.000 mâsum bebeği öldürüldüğü nakledilmiştir .
2.2.2. Doğumundan sonra
Bu sırada Hz. İbrahim’in annesi hâmile idi. Âzer’in durumunu bildiği için, onu doğuma yaklaşınca kendisinden uzaklaştırdı ve gizlice bir mağaraya gitti ve orda Hz. İbrahim’i dünyaya getirdi. Doğduktan sonra annesi onu emzirdi ve mağarayı kapatıp geri şehre döndü. Âzer’e ,” Çocuk çok zayıf doğdu ve hemen öldü” dedi. Bundan sonra mağaraya - gizlice -gelip İbrahim aleyhisselamı emzirip geri eve dönerdi. Rivâyetlere göre, Hz. İbrahim mağarada 7, 13, 16 veya 17 yaşına kadar kaldı .