Et, balık ve yumurtada kısırlık yapan dioksin bulunduğunu vurgulayan Dr. Halit Fırat Erden: "Hamileliğe hazırlanan çiftlere üç ay boyunca özel diyet öneriliyor. Bu programda kırmızı etin yerini alacak vitaminler ve yiyecekler bulunuyor." diyor.
Bahçeci Kadın Hastalıkları& Doğum, Teşhis ve Tedavi Merkezi'nden Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin nasıl beslenmesi gerektiğini anlatıyor…
DİYET YAPMAK ŞART
Gebeliğe hazırlanan kadınların içeriğinde dioksin bulunan gıdalardan kaçınması gerekir. Dioksin, kırmızı et, tavuk, balık ve yumurtada var. Bunların hepsinin beslenme programından çıkartılmasını istemiyoruz. Çünkü bu kez de yine kısırlığa neden olan D vitamini eksikliği ortaya çıkabilir. Ama nedensiz kısırlık sorunu yaşayan çiftlere, üç ay önceden özellikle bir diyet programı öneriyoruz. Yani yalnızca kadınlara değil, erkeklere de bir program öneriyoruz.
Hamileliğe hazırlanırken daha çok sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet programı öneriyoruz, ama tamamen vejetaryen diyemeyiz. Çünkü bu besinleri hayatımızdan çıkarıp yalnızca sebze-meyve ile beslenmek de sağlıksız beslenmek anlamına gelir. Bunlar beslenme programından çıkartılırken, onların yerine geçecek bir takım vitamin takviyeleri gerekir. Bu besinlerin yerine bebek isteyen çiftlerin neler yemeleri gerektiğini belirliyoruz. B12, demir, kalsiyum ve çinko takviyeleri yapıyoruz. Dioksin yağda birikir. Kilo vererek vücutlarında daha önce biriken dioksini atmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
DİOKSİNİN ZARARLARI
Dioksinler şu anda çevrede ve besin zincirinde baştan sona bulunuyor. Özellikle süt ürünleri, et, balık ve yumurta gibi yağlı yiyecekler yoluyla hepimizin günlük beslenmesinin içinde. Dioksin kanser yapmasının yanında, sinir, bağışıklık ve üreme sistemlerine (sperm sayısında azalma dahil) zarar veriyor, doğmamış bebeklerde sakatlıklara sebep olabiliyor. Sadece kadın için değil, erkek için de son derece tehlikeli. Endokrin sistemini bozabiliyor, kadınlarda endometriozis ve daha birçok olumsuz etki yapabiliyor. Doğal beslenme kaynaklarına dönmek bile bazen çevremizi bu derece sarmış olan toksik ajanlardan kurtulmamıza yetmeyebiliyor.
İDEAL KİLO ÖNEMLİ
Obez olmak, birçok olumsuzluğun yanında kadınlarda doğurganlığı da azaltıyor. Hastalarım arasında, ideal kilosuna ulaşıp, yaşam şeklini düzenleyen ve tüp bebek tedavisine gerek kalmadan gebe kalan pek çok anne var. Şişmanlığın, doğurganlığa pek çok olumsuz etkisi vardır. Adet düzensizliği, düşük riskinde artış, üremeye yardımcı tedaviyle gebelik şansının azalması gibi. Şişmanlığın gebelik boyunca da yaratacağı olumsuzluklar vardır; yüksek tansiyon, şeker hastalığı, idrar yolu enfeksiyonu, bebekte doğumsal şekil bozukluğu, fazla kilolu bebek nedeniyle müdahaleli doğum, erken doğum nedeniyle prematürite, doğum süresinin uzaması, doğum sonrası kanama miktarının artışı, kesi yerlerinde enfeksiyon gibi sorunlara neden olur. Bütün bunlardan kurtulmak için moda diyetler yerine, hamilelikte mutlaka bir uzman yardımıyla kilo vermek gerekir.
SIFIR BEDENLER ANNE OLAMAZ!
Sıfır beden olayım derken ömür boyu çocuksuz kalabilirsiniz. Adet düzensizliği, yumurtlama bozukluğu gibi sorunlar aşırı zayıflıktan kaynaklanarak, infertiliteye sebep olabilir. Benzer durum, atletler, yüzücüler gibi ağır spor yapanlarda da sık görülür. Vücudun, normal ağırlığının 10-15 kilo altında olmasına zayıflık, 15-20 kilonun altında olmasına 'ciddi zayıflık' denir. Tiroid hormonlarının aşırı salgılanması, ****bolizmayı hızlandırarak besinlerin daha hızlı yakılmasına yol açar. Sonuçta kilo alınamaz ve yumurtlama fonksiyonları üzerine olumsuz etki yaratır. Kısacası; hanımlar vücudunuzun yağ oranı yüzde 20-22'nin altına düşmemeli!
İŞTE FORMÜL
• Hamileliğe hazırlanan kadın zayıf ya da şişman olmayacak.
• Hamilelik sırasında bol kırmızı et, yumurta, balık yemekten kaçınılacak.
• Hamilelikten üç ay önce çiftlerin dioksinden uzak bir beslenme programı uygulaması gerekecek.
Kaynak: Sabah
Bahçeci Kadın Hastalıkları& Doğum, Teşhis ve Tedavi Merkezi'nden Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin nasıl beslenmesi gerektiğini anlatıyor…
DİYET YAPMAK ŞART
Gebeliğe hazırlanan kadınların içeriğinde dioksin bulunan gıdalardan kaçınması gerekir. Dioksin, kırmızı et, tavuk, balık ve yumurtada var. Bunların hepsinin beslenme programından çıkartılmasını istemiyoruz. Çünkü bu kez de yine kısırlığa neden olan D vitamini eksikliği ortaya çıkabilir. Ama nedensiz kısırlık sorunu yaşayan çiftlere, üç ay önceden özellikle bir diyet programı öneriyoruz. Yani yalnızca kadınlara değil, erkeklere de bir program öneriyoruz.
Hamileliğe hazırlanırken daha çok sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet programı öneriyoruz, ama tamamen vejetaryen diyemeyiz. Çünkü bu besinleri hayatımızdan çıkarıp yalnızca sebze-meyve ile beslenmek de sağlıksız beslenmek anlamına gelir. Bunlar beslenme programından çıkartılırken, onların yerine geçecek bir takım vitamin takviyeleri gerekir. Bu besinlerin yerine bebek isteyen çiftlerin neler yemeleri gerektiğini belirliyoruz. B12, demir, kalsiyum ve çinko takviyeleri yapıyoruz. Dioksin yağda birikir. Kilo vererek vücutlarında daha önce biriken dioksini atmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
DİOKSİNİN ZARARLARI
Dioksinler şu anda çevrede ve besin zincirinde baştan sona bulunuyor. Özellikle süt ürünleri, et, balık ve yumurta gibi yağlı yiyecekler yoluyla hepimizin günlük beslenmesinin içinde. Dioksin kanser yapmasının yanında, sinir, bağışıklık ve üreme sistemlerine (sperm sayısında azalma dahil) zarar veriyor, doğmamış bebeklerde sakatlıklara sebep olabiliyor. Sadece kadın için değil, erkek için de son derece tehlikeli. Endokrin sistemini bozabiliyor, kadınlarda endometriozis ve daha birçok olumsuz etki yapabiliyor. Doğal beslenme kaynaklarına dönmek bile bazen çevremizi bu derece sarmış olan toksik ajanlardan kurtulmamıza yetmeyebiliyor.
İDEAL KİLO ÖNEMLİ
Obez olmak, birçok olumsuzluğun yanında kadınlarda doğurganlığı da azaltıyor. Hastalarım arasında, ideal kilosuna ulaşıp, yaşam şeklini düzenleyen ve tüp bebek tedavisine gerek kalmadan gebe kalan pek çok anne var. Şişmanlığın, doğurganlığa pek çok olumsuz etkisi vardır. Adet düzensizliği, düşük riskinde artış, üremeye yardımcı tedaviyle gebelik şansının azalması gibi. Şişmanlığın gebelik boyunca da yaratacağı olumsuzluklar vardır; yüksek tansiyon, şeker hastalığı, idrar yolu enfeksiyonu, bebekte doğumsal şekil bozukluğu, fazla kilolu bebek nedeniyle müdahaleli doğum, erken doğum nedeniyle prematürite, doğum süresinin uzaması, doğum sonrası kanama miktarının artışı, kesi yerlerinde enfeksiyon gibi sorunlara neden olur. Bütün bunlardan kurtulmak için moda diyetler yerine, hamilelikte mutlaka bir uzman yardımıyla kilo vermek gerekir.
SIFIR BEDENLER ANNE OLAMAZ!
Sıfır beden olayım derken ömür boyu çocuksuz kalabilirsiniz. Adet düzensizliği, yumurtlama bozukluğu gibi sorunlar aşırı zayıflıktan kaynaklanarak, infertiliteye sebep olabilir. Benzer durum, atletler, yüzücüler gibi ağır spor yapanlarda da sık görülür. Vücudun, normal ağırlığının 10-15 kilo altında olmasına zayıflık, 15-20 kilonun altında olmasına 'ciddi zayıflık' denir. Tiroid hormonlarının aşırı salgılanması, ****bolizmayı hızlandırarak besinlerin daha hızlı yakılmasına yol açar. Sonuçta kilo alınamaz ve yumurtlama fonksiyonları üzerine olumsuz etki yaratır. Kısacası; hanımlar vücudunuzun yağ oranı yüzde 20-22'nin altına düşmemeli!
İŞTE FORMÜL
• Hamileliğe hazırlanan kadın zayıf ya da şişman olmayacak.
• Hamilelik sırasında bol kırmızı et, yumurta, balık yemekten kaçınılacak.
• Hamilelikten üç ay önce çiftlerin dioksinden uzak bir beslenme programı uygulaması gerekecek.
Kaynak: Sabah