Yeni yüzyılın insanı olarak teknolojinin sunduğu olanaklardan sonuna kadar faydalanıyoruz. Bu sayede, işimizin birçoğunu oturduğumuz yerden halledebiliyoruz. Özellikle de anne karnındaki bebeği nasıl etkilediği, anne adaylarının kafasını en çok meşgul eden sorulardan biri. Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe teknolojik ürünlerin anne sağlığına etkisini açıkladı.
Bilgisayar
Bilgisayarın uzun süre kullanımı, anne karnındaki bebeği etkiliyor olabilir mi? Cevabı çok basit: Bilgisayarlar, iyonize edici radyasyon içermezler ve bu nedenle de canlı dokuya zarar verebilecek bir etkilerinin olması teorik açıdan mümkün görünmüyor.
Cep telefonu
Cep telefonları, bundan yaklaşık 10 yıl önce yaygınlaşmaya başladı. Bilgisayarla beraber haberleşmenin kilit noktası olan bu yararlı ürünün, manyetik dalgalar yaydığı yıllardır konuşuluyor. Bu dalgaların bizi olumsuz etkileyip etkilemediği ile ilgili olarak da elbette endişeleniyoruz. Cep telefonlarının beyin kanserine yol açtığı, kalp ritmini bozduğu, başka tür kanserlere yol açabileceği konusu zaman zaman haberlere yansıyor. Bu "haberler" için kanıt istendiğinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir veri, çoğu zaman gösterilemiyor. Cep telefonu üreticisi firmalar, cihazlarının yaydığı radyasyonun insanlara zarar vermediğini, SAR (özgün soğurma oranı) adı verilen birimle ölçülen miktarların zarar verebilecek sınırların çok altında yer aldığını ve bu SAR miktarlarının en kısa zamanda telefonlarının kullanma kılavuzlarında da yer alacağını belirterek, kullanıcıları rahatlatmaya çalışıyorlar. Bu firmalar kendi yaptıkları ölçümlerde SAR oranının telefon numarasını çevirirken ve telefon çalarken en yüksek değerine çıktığını, bağlantı gerçekleştikten sonra ve telefon kullanılmadığı zamanlarda en az seviyede olduğunu belirlemişlerdir. Cep telefonu için, "Canlı hücrelere hiçbir olumsuz bir etkisi yoktur" diye kesin bir yargıda bulunmak, şu anki bilgilere göre mümkün olmamakla beraber, şu ana kadar biriken bilimsel veriler arasında insanların bu üründen vazgeçmelerini gerektirecek kadar ciddi sorunlar bildirilmiş değil.
Yine de cep telefonlarını her zaman bazı kurallara bağlı kalarak kullanmakta fayda var. Bu kuralların en önemlileri arasında, cep telefonuyla gereksiz yere uzun süreler konuşmamak, cep telefonunu kalbin üzerinde bulundurmamak (bu, özellikle kalp hastaları ve kalp pili kullananlar için çok önemli), hamilelik döneminde telefonu karın bölgesinden uzak bir yerde bulundurmak, küçük çocukların cep telefonlarını kullanmasını engellemek sayılabilir.
Mikrodalga fırın
Yemekleri kap kirletmeden ısıtmak, hızlıca yiyecekler hazırlamak, etleri sağlıklı bir şekilde çözmek gibi yaşamı kolaylaştıran birçok işlevi bulunan mikrodalgaların, insan vücudu için zararlı olup olmadığı yıllardır tartışılıyor. Hatta birçoğumuz, hiç araştırma yapmadan dahi, peşin bir yargı ile mikrodalga fırınların zararlı olduğuna kendimizi inandırıyoruz. Peki bu peşin yargı, mikrodalgaların yaşamımızı kolaylaştırmasını engellemeli mi? Elbette hayır. Hamilelikteki kullanımı da sanıldığı gibi sorun yaratacak türden değil. Yaklaşık 50 yıldan beri kullanılmakta olan mikrodalga fırınların, bugüne kadar hamilelik döneminde kullanıldığında bebeğe zarar verebileceğine dair bir bulguya rastlanmamıştır. Yapılan ölçümlerde kullanım kurallarına uyulmak şartıyla bu fırınların yaydığı mikrodalga miktarı, canlı hücreler için zararlı olabilecek sınırların çok altında bulunmuştur. Mikrodalga enerjisi, besin içerisinde ısıya dönüştüğünden, bu besinin içinde bir "radyasyon oluşması" da söz konusu değildir. Mikrodalgaların güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için dikkat edilmesi gerekenler; kullanım kılavuzundaki önerilere tümüyle uyulması, fırının çalıştırılmadan önce kapağının kapalı olduğunun kontrol edilmesi, boş iken çalıştırılmaması, içinin sık sık temizlenmesi, çocukların fırını kullanmasına izin verilmemesi, çalışırken yüz bölgesinin fırın kapağına yaklaştırılmaması, tamirin yetkili kişiler tarafından yapılması, şüpheli durumlarda fırında kaçak olup olmadığının belirlenmesi için bakım yapılması, kalp pili kullananların bu fırınları doktorlarına danışarak kullanmaları şeklinde özetlenebilir.
alıntı
Bilgisayar
Bilgisayarın uzun süre kullanımı, anne karnındaki bebeği etkiliyor olabilir mi? Cevabı çok basit: Bilgisayarlar, iyonize edici radyasyon içermezler ve bu nedenle de canlı dokuya zarar verebilecek bir etkilerinin olması teorik açıdan mümkün görünmüyor.
Cep telefonu
Cep telefonları, bundan yaklaşık 10 yıl önce yaygınlaşmaya başladı. Bilgisayarla beraber haberleşmenin kilit noktası olan bu yararlı ürünün, manyetik dalgalar yaydığı yıllardır konuşuluyor. Bu dalgaların bizi olumsuz etkileyip etkilemediği ile ilgili olarak da elbette endişeleniyoruz. Cep telefonlarının beyin kanserine yol açtığı, kalp ritmini bozduğu, başka tür kanserlere yol açabileceği konusu zaman zaman haberlere yansıyor. Bu "haberler" için kanıt istendiğinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir veri, çoğu zaman gösterilemiyor. Cep telefonu üreticisi firmalar, cihazlarının yaydığı radyasyonun insanlara zarar vermediğini, SAR (özgün soğurma oranı) adı verilen birimle ölçülen miktarların zarar verebilecek sınırların çok altında yer aldığını ve bu SAR miktarlarının en kısa zamanda telefonlarının kullanma kılavuzlarında da yer alacağını belirterek, kullanıcıları rahatlatmaya çalışıyorlar. Bu firmalar kendi yaptıkları ölçümlerde SAR oranının telefon numarasını çevirirken ve telefon çalarken en yüksek değerine çıktığını, bağlantı gerçekleştikten sonra ve telefon kullanılmadığı zamanlarda en az seviyede olduğunu belirlemişlerdir. Cep telefonu için, "Canlı hücrelere hiçbir olumsuz bir etkisi yoktur" diye kesin bir yargıda bulunmak, şu anki bilgilere göre mümkün olmamakla beraber, şu ana kadar biriken bilimsel veriler arasında insanların bu üründen vazgeçmelerini gerektirecek kadar ciddi sorunlar bildirilmiş değil.
Yine de cep telefonlarını her zaman bazı kurallara bağlı kalarak kullanmakta fayda var. Bu kuralların en önemlileri arasında, cep telefonuyla gereksiz yere uzun süreler konuşmamak, cep telefonunu kalbin üzerinde bulundurmamak (bu, özellikle kalp hastaları ve kalp pili kullananlar için çok önemli), hamilelik döneminde telefonu karın bölgesinden uzak bir yerde bulundurmak, küçük çocukların cep telefonlarını kullanmasını engellemek sayılabilir.
Mikrodalga fırın
Yemekleri kap kirletmeden ısıtmak, hızlıca yiyecekler hazırlamak, etleri sağlıklı bir şekilde çözmek gibi yaşamı kolaylaştıran birçok işlevi bulunan mikrodalgaların, insan vücudu için zararlı olup olmadığı yıllardır tartışılıyor. Hatta birçoğumuz, hiç araştırma yapmadan dahi, peşin bir yargı ile mikrodalga fırınların zararlı olduğuna kendimizi inandırıyoruz. Peki bu peşin yargı, mikrodalgaların yaşamımızı kolaylaştırmasını engellemeli mi? Elbette hayır. Hamilelikteki kullanımı da sanıldığı gibi sorun yaratacak türden değil. Yaklaşık 50 yıldan beri kullanılmakta olan mikrodalga fırınların, bugüne kadar hamilelik döneminde kullanıldığında bebeğe zarar verebileceğine dair bir bulguya rastlanmamıştır. Yapılan ölçümlerde kullanım kurallarına uyulmak şartıyla bu fırınların yaydığı mikrodalga miktarı, canlı hücreler için zararlı olabilecek sınırların çok altında bulunmuştur. Mikrodalga enerjisi, besin içerisinde ısıya dönüştüğünden, bu besinin içinde bir "radyasyon oluşması" da söz konusu değildir. Mikrodalgaların güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için dikkat edilmesi gerekenler; kullanım kılavuzundaki önerilere tümüyle uyulması, fırının çalıştırılmadan önce kapağının kapalı olduğunun kontrol edilmesi, boş iken çalıştırılmaması, içinin sık sık temizlenmesi, çocukların fırını kullanmasına izin verilmemesi, çalışırken yüz bölgesinin fırın kapağına yaklaştırılmaması, tamirin yetkili kişiler tarafından yapılması, şüpheli durumlarda fırında kaçak olup olmadığının belirlenmesi için bakım yapılması, kalp pili kullananların bu fırınları doktorlarına danışarak kullanmaları şeklinde özetlenebilir.
alıntı