Hangi Yaşlılar Depresyona Yatkındır?
Psikohayat dergisi gittikçe yaygınlaşan depresyon vakalarını son sayısında gündeme alarak ayrıntılı bir inceleme sunuyor.
Ergenlerde, ölüm vb. yaşamsal sıkıntı yaşayan insanlarda, travma yaşayan çocuklarda derken şimdi de yaşlılardaki depresyon konuşuluyor. Bu psikolojik rahatsızlık genç, yaşlı demeden herkesi melankolinin çukuruna düşürebiliyor.
Dergide Dr. Oğuz Tan yazısında yaşlıların depresyonu ile ilgili şu bilgileri veriyor: ‘65 yaş ve üstündeki 1000 kadından 14'ü, 1000 erkekten 4'ü depresyondadır. Yaşlılarda depresyon, fiziksel fonksiyonları şeker hastalığı ve yüksek tansiyondan daha çok bozar.’
Yaşlı insanların depresyonu çoğu zaman anlaşılmayabilir. Keyifsizliği, mutsuzluğu yaşlılığına verilir. Bir yandan da bunlarda öte fiziksel şikâyetleri daha ön planda görülür. Onlara nasıl oldukları sorulduğunda ağrılarından, yorgunluklarından bahsederler. Fakat genel ruh hallerindeki umutsuzluktan konuşmazlar.
Depresyon yaşayan yaşlının sosyal yaşamını, (gezmesi, dışarı çıkması, tanıdıklarıyla görüşmesini) bedensel rahatsızlıktan daha çok etkiler. Depresyonla birlikte yaşlının hissettiği ağrı olduğundan daha çoktur. Yorgunluğu da aynı şekilde. Kendini sürekli hasta hisseder ve doktor doktor dolaşma ihtiyacı duyar. Nerdeyse iş hastalık hastalığına döner. Tıbbi açıdan maliyet artar. Böyle bir durumda antidepresan kullanan yaşlıların diğer fiziksel şikâyetlerinde de azalma olduğu görülmektedir.
Hangi Yaşlılar Depresyona Yatkındır?
Kadınlar, dullar, fakirler, sosyal konumu düşük olanlar, üzücü ve beklenmedik olaylar yaşayanlar depresyona daha yatkındırlar. Genel sağlık durumunun kötü olması da depresyonu tetikler. Beyin ve hormon hastalıkları, kronik bronşit ve amfizem, kalp krizleri, kanserler depresyona girme riskini oldukça arttırır. Depresyon oranı genç erişkinlere kıyasla yaşlılarda düşüktür, ama genel tıbbi durumu kötü veya hastaneye yatırılmış olanlarda çok yüksektir.
Yaşlılarda Depresyonun Sebepleri Nelerdir?
Gençler için geçerli olan depresyon sebepleri yaşlılar için de aynen geçerlidir: beyin kimyasında bozulma (serotonin, adrenalin, dopamin maddelerinin salgısında azalma), olumsuz düşünce yapısı (mükemmeliyetçilik, kendine güvensizlik, karamsarlık gibi), bazı kişilik özelikleri.
Yaşlılarda ise buna ilave olarak, beyin damar hastalıklarına bağlı depresyonun olmasıdır. Beyin damarlarında tıkanma veya beyin kanaması sonucu oluşan hastalıkların çoğuna depresyon da eşlik eder.
Ayrıca alzheimer (bunama, beynin küçülmesi) ve parkinson hastalıklarında da depresyon belirtileri ortaya çıkar ve bu durum unutkanlığı tetikler.
Psikohayat dergisi gittikçe yaygınlaşan depresyon vakalarını son sayısında gündeme alarak ayrıntılı bir inceleme sunuyor.
Ergenlerde, ölüm vb. yaşamsal sıkıntı yaşayan insanlarda, travma yaşayan çocuklarda derken şimdi de yaşlılardaki depresyon konuşuluyor. Bu psikolojik rahatsızlık genç, yaşlı demeden herkesi melankolinin çukuruna düşürebiliyor.
Dergide Dr. Oğuz Tan yazısında yaşlıların depresyonu ile ilgili şu bilgileri veriyor: ‘65 yaş ve üstündeki 1000 kadından 14'ü, 1000 erkekten 4'ü depresyondadır. Yaşlılarda depresyon, fiziksel fonksiyonları şeker hastalığı ve yüksek tansiyondan daha çok bozar.’
Yaşlı insanların depresyonu çoğu zaman anlaşılmayabilir. Keyifsizliği, mutsuzluğu yaşlılığına verilir. Bir yandan da bunlarda öte fiziksel şikâyetleri daha ön planda görülür. Onlara nasıl oldukları sorulduğunda ağrılarından, yorgunluklarından bahsederler. Fakat genel ruh hallerindeki umutsuzluktan konuşmazlar.
Depresyon yaşayan yaşlının sosyal yaşamını, (gezmesi, dışarı çıkması, tanıdıklarıyla görüşmesini) bedensel rahatsızlıktan daha çok etkiler. Depresyonla birlikte yaşlının hissettiği ağrı olduğundan daha çoktur. Yorgunluğu da aynı şekilde. Kendini sürekli hasta hisseder ve doktor doktor dolaşma ihtiyacı duyar. Nerdeyse iş hastalık hastalığına döner. Tıbbi açıdan maliyet artar. Böyle bir durumda antidepresan kullanan yaşlıların diğer fiziksel şikâyetlerinde de azalma olduğu görülmektedir.
Hangi Yaşlılar Depresyona Yatkındır?
Kadınlar, dullar, fakirler, sosyal konumu düşük olanlar, üzücü ve beklenmedik olaylar yaşayanlar depresyona daha yatkındırlar. Genel sağlık durumunun kötü olması da depresyonu tetikler. Beyin ve hormon hastalıkları, kronik bronşit ve amfizem, kalp krizleri, kanserler depresyona girme riskini oldukça arttırır. Depresyon oranı genç erişkinlere kıyasla yaşlılarda düşüktür, ama genel tıbbi durumu kötü veya hastaneye yatırılmış olanlarda çok yüksektir.
Yaşlılarda Depresyonun Sebepleri Nelerdir?
Gençler için geçerli olan depresyon sebepleri yaşlılar için de aynen geçerlidir: beyin kimyasında bozulma (serotonin, adrenalin, dopamin maddelerinin salgısında azalma), olumsuz düşünce yapısı (mükemmeliyetçilik, kendine güvensizlik, karamsarlık gibi), bazı kişilik özelikleri.
Yaşlılarda ise buna ilave olarak, beyin damar hastalıklarına bağlı depresyonun olmasıdır. Beyin damarlarında tıkanma veya beyin kanaması sonucu oluşan hastalıkların çoğuna depresyon da eşlik eder.
Ayrıca alzheimer (bunama, beynin küçülmesi) ve parkinson hastalıklarında da depresyon belirtileri ortaya çıkar ve bu durum unutkanlığı tetikler.