Harikalar Odası

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
HARİKALAR ODASI

226132_2.jpg


Kurgusuyla ve resim, ressam betimlemeleriyle olağanüstü bir kitap, bu. Tümüyle kurmaca ressam, sergi, tablo, koleksiyoncu, gazeteci, ansiklopedik bilgiler, yine de inandırıcı ve sürükleyici. Bir sergide, tabloların önünde büyülenmiş buluveriyoruz kendimizi. Hatta tabloların en ince ayrıntısına kadar yaklaşıyoruz tablolara, ressamların nefes alışını bile duyabiliyoruz kitabı okurken, eleştirmenlerin yaklaşımlarına katılmasak da tartışmalara kulak kabartıyoruz en azından.
Alman asıllı Amerikalı ressam Heinrich Kürz'ün 'Harikalar Odası' adlı tablosu Amerika'nın Pensilvanya eyaletinde "kentte yaşayan Almanların İmparator II. Wilhelm'in hükümdarlığının yirmi beşinci yılını kutlamak üzere düzenlediği bir dizi kültürel etkinlik çerçevesinde" sergilenir. Bu görkemli etkinlikleri izlemek için Amerika'nın başka eyaletlerinden de pek çok Alman asıllı Amerikalı gelir. Yerel gazeteler etkinliklere ve sergiye ilişkin çeşitli yazılar yayımlarlar. "Sanata pek de kucak açmayan bu ortamda, Kürz'ün yapıtı" öteki çalışmalardan daha iyi karşılanır. "Edgar Poe'yu düşündüren, daha çok mürekkep akıtacak"acayip bir yapıt olarak değerlendirilir gazetelerin birinde. Bir başka gazetede de şu çarpıcı açıklama yer alır: "Görünen ve görünmeyen dünyanın bütünlüğünü geri getiren Nietzsche'ci yeni değerlere gizil bir övgü"
Açılıştaki karamsar hava ve serginin ilgi görmeyeceği öngörüleri, birkaç gün sonra, tüm tahminleri altüst eder; sergi de 'Harikalar Odası' tablosu da artan bir ilgiyle çerçevelenir. Bu ilgiye katkıda bulunacak betimlemelerden biri de şöyledir: "Tuvalde kapısız, görünürde penceresi de olmayan, üç duvarı tamamen tablolarla kaplı geniş, dikdörtgen biçimli geniş bir oda resmedilmiş." Bu tablo baktıkça çoğalan, çoğaldıkça büyüyen bir biçimdedir.

Sanatseverler dikkat!

Burada resim koleksiyoncusu Raffke de övgüden payını alıyor elbette. İki hafta sonra 'Harikalar Odası'na karşı ilgi daha da artar. Sergi salonuna sayıyla adam alınmaya bile başlanır. Tabloya bakanlar çeşitli boyda figürler üretmeye başlarlar. İş giderek daha karmaşık ve eğlenceli hale gelir, tam bir panayıra dönüşür tabloya ilişkin görüşler, değerlendirmeler. Serginin kapanmasına bir hafta kala olan olur: "Gün boyu bekleyip içeri" giremediği için "çileden çıkan bir ziyaretçi içeri daldığı gibi koca bir şişe çin mürekkebini tabloya boca" eder. Linç edilmeden de tüymeyi başarır. Koleksiyoncu Hermann Raffke sergideki tüm tablolarını çeker. Böylece bir serginin yükselişi ve çöküşüne tanık eder sanatseverler.
Estetik yazılar yayımlayan bir dergide, bir yazar, uzun ve çözümleyici bir yazı yayımlar. Bu araştırmada yazar, tabloları tek tek ele alır inceler ve hangi koşullarda yapıldığını ortaya koyar. Ayrıca koleksiyoncu Hermann Raffke'nin de hiçten varolşunu, yükselişini de görürüz burada.
Sonuç mu? Büyük bir titizlikle yürütülen incelemeler, Raffke koleksiyonundaki tabloların çoğunun sahte olduğunu ortaya koymakta gecikmez. Onca sahte ayrıntıyla dolu bu kitapta da Perec, olağanüstü heyecanlı ve sürükleyici bir anlatımla okuru büyülüyor. Tablo içinde tablolar hep etkilemiştir Perec'i. O, etkilendiği dünyayı okurlarıyla paylaşıyor. Elinizden bırakamayacağınız bir kitap Harikalar Odası.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst