Aslında herşey seninle başladı.Seni gördügüm o gün
içerimde bir kıvılcım oldu.Bilemedim o kıvılcımın en büyük yangına yol açacagını.Şimdi öğrendim,çogu büyük yangınların küçücük bir kıvılcımla başladıgını.Bilemedim o kıvılcıma aşkının rüzgarları vurup,onu ateşe çevirecek,o ateşide sönmesi mümkün olmayan büyük bir yangına döndürecek.Bu ateş yanar dağ degilki,volkanların dinmesini bekliyim,bu ateş orman yangını degilki,suyla söndüreyim.Bu başka bir yangın,bu bambaşka bir ateş.Ne sönmek biliyor,nede zayıflıyor.Gün geçtikçe dahada çok büyüyor...
Şayet içerimdeki bu ateşi beni yakmak,beni yok etmek için yaktıysan kutlarım seni,her geçen gün biraz daha yanıp,her geçen gün biraz daha kül olup,yok oluyorum.
Aslında içerimdeki bu yangını yakman çok kısa bir zamanını aldı.Fakat ben seneler oldu söndüremiyorum...
Kaç kez yıldızlar söndü,kaç kez güneş dogup,yeniden battı.Üzerine kaç kez yağmurlar yağdı,kaç kez karların altında kaldı.Fakat yinede yaktıgın ateş büyüdükçe büyüdü,hiç sönmedi...
Tüm hayallerim bu içerime yaktıgın ateşle birlikte başladı.Hayal kurmayı sevmezken,her günüm hayal,her hayalim ise sen oldun.Bazen gök yüzündeki güneş,bazen ay,bazen yıldız,bazen denizdeki dalgalar,bezen gök yüzündeki martılar,bazen kokladıgım gül,bazen kar'ı incitmeden yararak çıkan kar çiçegi oldun.Her gece uykuya daldıgımda rüyamda,bazen bir bebegin kahkahasında,bazen deniz'in manzarasında,bazen yağmurların,bazen dalgaların,bazen gül'e aşık bülbülün sesinde gördüm...
Hiç hayatımda yokken birden tüm hayalim,tüm hayatım oldun.Her yerde,her şeyde sadece sen vardın...
İşte ben sana böylesine deger verirken,seni böylesine aşk ateşinde yanarak severken,sen; seni seviyorum diyerek, beni bunlarla baş başa bırakıpta gittin.Şimdi anlam veremiyorum,bu nasıl bir sevgi.Ya ben sevmeyi bilemedim,yada senin sevgi anlayışın farklı...
Giderken umutlarımıda alıp gittin.Hani bana bıraktıgın hayaller vardıya.Geçen gün dağ evindeyken,kar'ların arasında az dolaşmak istedim.Çıktım bembeyaz karların arasında dolaşmaya başladım.Daha sonra yüksek bir uçurumun kenarına geldim.Güneş çok azda olsa kendisini belli ediyordu.Uçurumun hemen kenarına dogru büyük kayanın üstüne oturdum ve bir sigara yaktım.İşte o anda sana ait hayallerimi düşünmeye başladım.Fakat hayaller artık isyan edercesine bırak bizi, bırak bizi diye bagırıyordu...
İşte bende o an sana ait tüm hayallerimi bıraktım,hayaller uçurumun kenarına geldiler,dönüp hepsi birden bana gülümseyerek el salladılar...
Daha sonrada el ele tutuşup uçurumdan aşagıya atladılar...
Yavaşça arkalarından baktıgımda,hızla kayalara çarparak yere düşüp parçalandıklarını gördüm...Bem beyaz karların arasına saçıldı tüm hayallerim.Hemde param parça...
YAZAN:Cengiz AKALIN...
içerimde bir kıvılcım oldu.Bilemedim o kıvılcımın en büyük yangına yol açacagını.Şimdi öğrendim,çogu büyük yangınların küçücük bir kıvılcımla başladıgını.Bilemedim o kıvılcıma aşkının rüzgarları vurup,onu ateşe çevirecek,o ateşide sönmesi mümkün olmayan büyük bir yangına döndürecek.Bu ateş yanar dağ degilki,volkanların dinmesini bekliyim,bu ateş orman yangını degilki,suyla söndüreyim.Bu başka bir yangın,bu bambaşka bir ateş.Ne sönmek biliyor,nede zayıflıyor.Gün geçtikçe dahada çok büyüyor...
Şayet içerimdeki bu ateşi beni yakmak,beni yok etmek için yaktıysan kutlarım seni,her geçen gün biraz daha yanıp,her geçen gün biraz daha kül olup,yok oluyorum.
Aslında içerimdeki bu yangını yakman çok kısa bir zamanını aldı.Fakat ben seneler oldu söndüremiyorum...
Kaç kez yıldızlar söndü,kaç kez güneş dogup,yeniden battı.Üzerine kaç kez yağmurlar yağdı,kaç kez karların altında kaldı.Fakat yinede yaktıgın ateş büyüdükçe büyüdü,hiç sönmedi...
Tüm hayallerim bu içerime yaktıgın ateşle birlikte başladı.Hayal kurmayı sevmezken,her günüm hayal,her hayalim ise sen oldun.Bazen gök yüzündeki güneş,bazen ay,bazen yıldız,bazen denizdeki dalgalar,bezen gök yüzündeki martılar,bazen kokladıgım gül,bazen kar'ı incitmeden yararak çıkan kar çiçegi oldun.Her gece uykuya daldıgımda rüyamda,bazen bir bebegin kahkahasında,bazen deniz'in manzarasında,bazen yağmurların,bazen dalgaların,bazen gül'e aşık bülbülün sesinde gördüm...
Hiç hayatımda yokken birden tüm hayalim,tüm hayatım oldun.Her yerde,her şeyde sadece sen vardın...
İşte ben sana böylesine deger verirken,seni böylesine aşk ateşinde yanarak severken,sen; seni seviyorum diyerek, beni bunlarla baş başa bırakıpta gittin.Şimdi anlam veremiyorum,bu nasıl bir sevgi.Ya ben sevmeyi bilemedim,yada senin sevgi anlayışın farklı...
Giderken umutlarımıda alıp gittin.Hani bana bıraktıgın hayaller vardıya.Geçen gün dağ evindeyken,kar'ların arasında az dolaşmak istedim.Çıktım bembeyaz karların arasında dolaşmaya başladım.Daha sonra yüksek bir uçurumun kenarına geldim.Güneş çok azda olsa kendisini belli ediyordu.Uçurumun hemen kenarına dogru büyük kayanın üstüne oturdum ve bir sigara yaktım.İşte o anda sana ait hayallerimi düşünmeye başladım.Fakat hayaller artık isyan edercesine bırak bizi, bırak bizi diye bagırıyordu...
İşte bende o an sana ait tüm hayallerimi bıraktım,hayaller uçurumun kenarına geldiler,dönüp hepsi birden bana gülümseyerek el salladılar...
Daha sonrada el ele tutuşup uçurumdan aşagıya atladılar...
Yavaşça arkalarından baktıgımda,hızla kayalara çarparak yere düşüp parçalandıklarını gördüm...Bem beyaz karların arasına saçıldı tüm hayallerim.Hemde param parça...
YAZAN:Cengiz AKALIN...