Helikopter Anne Babalar

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Herşey çocuklar için… Anne babalar onların etrafında pervane oluyor… Çocuklarının peşinden ayrılmıyorlar. Her ihtiyaçlarına yanıt olmaya çalışıyorlar. Tıpkı bir helikopter gibi…

21. yy’ ın başlarında Avrupa ve Amerika’da yaygınlaşmaya başlayan “Helikopter ebeveyn” kavramı anne ve babaların, çocuklarının yaşamları, sorunları ve özellikle de eğitim konusundaki durumlarına yoğun bir dikkat vermesi ve aşırı önem göstermesi anlamına gelmektedir.

Çocuklarının peşinden koşan ve onların etrafında pervane olan bu anne-babalara her yere yetişen askeri helikopter örneğinden yola çıkarak “helikopter anne-babalar” adı verilmiştir.

Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan helikopter ebeveynler kavramı, psikolojik ve sosyolojik bir sorun olarak ele alınmaktadır.
Elbette bütün anne babalar çocukları için en iyisinin olmasını ister. Ama helikopter ebeveynler çocuklarının kendi başarılarını ya da başarısızlıklarını görmesine fırsat vermezler. Çocukların hayatlarına karışmakta sınır tanımayan bu anne babalar çocuklarının okul ödevlerine, projelerine müdahale ederler. Üniversitede katılacakları etkinlikleri, kursları, birlikte yaşayacakları ev arkadaşlarını belirlerler. Bazıları ise çocuklarının okul döneminde aldıkları notları girdikleri sınavları bizzat takip etmektedir. Hatta bazıları üniversite sonrasında iş görüşmelerine ve mülakatlara giderken de çocuklarının peşini bırakmazlar.

Bu ebeveynler çocuklarının yaşayabilecekleri her türlü başarısızlığı ve kaybı önlemek için çocukların isteklerine engel olmak pahasına onları korumaya ve gözetmeye çalışırlar. Çünkü çocukları için en iyisini bildiklerine inanırlar. Bu anne babalar için çocuklarının nerede olduğu ve onların yardımına ihtiyacı olup olmadığı önemsizdir.

Helikopter anne babaların çocukları konusunda ciddi takıntıları vardır. Onlara küçük prensler ve prenseslermiş gibi davranırlar. Çocuklarının doğumundan itibaren oynadıkları ilk oyundan üniversiteye başladıkları ilk güne kadar sürekli onların hayatlarını planlamaya çalışırlar. Onlara göre çocukları hiç büyümez; kaç yaşında olurlarsa olsunlar bakıma ve gözetime ihtiyaçları vardır. Çocuklarını futbol maçlarından, klarnet derslerine, üniversite hazırlık kurslarından karate derslerine götürürler. Anaokulu bitiminde bile mezuniyet kutlamaları yapılır. Başarısız oldukları sezonların sonlarında bile bu çocukları bekleyen ödüller vardır. “Bu çocuklara kahramanın kim.” diye sorulduğunda; “Annem- babam” der.

Sosyolog Mary Elizabeth Hughes’ e göre helikopter anne babaların bu tutumunun altında yatan sebep ekonomik kaygılardır. Çocuklarını bekleyen geleceğin belirsizliğinden korku duyan ebeveynler onları bu yolla gözetmeye, korumaya ve geleceğe hazırlamaya çalışmaktadırlar. Çocuklarının en iyisini yapması konusunda endişeli olan helikopter ebeveynlere göre, çocuklarının yaptıkları işlerin sonucunun mükemmel olmaması bir felaket demektir.

Bunun yanı sıra bazı ebeveynler için kendilerine sürekli gereksinim duyan çocuklarının olması bir ihtiyaçtır. Çünkü onlar için çocuklarının büyüdüğünü ve yuvadan ayrıldığını görmek büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu anne babaların çocuklarına verdiği "Sen beceriksizsin, işlerini tek başına halledemezsin, bu yüzden ben yanında olmalıyım" mesajı karşısında, çocuklar kendi becerileri hakkında şüpheye kapılmakta ve ebeveynin bu düşüncesini kabul etmektedirler.

Helikopter ebeveynlerin davranışları her ne kadar tamamıyle iyi niyetle olsa da, aşırı kollayıcı ve gözetici bu tutum çocuğa ciddi zararlar verebilir. Çocuklar bu koşullar altında kendi problemlerini kendileri çözmeyi öğrenemezler. Kendi başlarına sorunları çözmek ve gerektiğinde sorumluluk almak bu çocuklar için imkânsızlaşır.

Bununla birlikte ebeveynler kendi değerlerini çocuklarına benimsetmeye çalıştıklarında, çocukları yeteri kadar başarılı olmadığında kendilerini de başarısız olmuş gibi hissedebilir ve hayal kırıklığı yaşarlar. Psikologlar çocuklarının durumu sebebiyle kendisini değersiz hisseden ebeveynlerin kendileri ile ilgili de olumsuz inançları olduğunu belirtmektedir.


Psk. Yasemin Yeşilyaprak
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst