Hırka-i Şerif ve Biz
Resulullah efendimiz, hırkasını vefatından sonra, veysel karani 'ye götürülmesi için vasiyet eder,
Resulullah'ın vefatından sonra, hz ömer ve hz ali, hırkayı veysel karani'ye hediye olarak götürürler,
tabi götürenler, Allah dostları, en ufak bir öğüde günlerdir yemek yememiş gibi hasrettirler.
hz ömer düşünür hırka buraya kadar geldiğine göre, bu insandan alınacak öğüt vardır,
veysel karani'ye söyler;
hz ömer: ya veysel bize biraz nasihat et
veysel karani: ya ömer, Allah seni biliyor mu?
hz ömer: biliyor
veysel karani: o zaman başkasının seni bilmesine gerek yok
veysel karani: ya ömer, peki sen Allah ı biliyormusun?
hz ömer: biliyorum ya veysel
veysel karani: o zaman başka şeyi bilmene luzum yok.
sadece 2 cümle,
Sen Allah seni biliyorsa, başkasının seni bilmesine gerek yok, sen Allah ı biliyorsan başka bişey bilmene luzum yok.
ama bu iki cümleyi açarsak düşünürsek, içinden kütüphaneler dolusu ilim (Allah ı bilmek) muhabbet ve aşk cıkacaktır. gündelik hayatımızda yüzler boş hayal kurup yüzlerce boş gereksiz konuları düşünüyor tartışıyoruz. sadece 1 dk en azından bu başlangıç olsun, bunu Rabbimize ayırıp, şöyle O nunla baş başa kala bileceğimiz bir yere gidip, sohbet edelim,
tabiri caizse içimizi dökelim O na, ağlıyalım derdimizi sevincimizi paylaşalım, otobüs biletimizi dahi O ndan isteyelim, O na, O nu ne kadar cok sevdiğimizi, sevgi konusunda en Önde geldiğini anlatalım, O nun için bir damlada olsa göz yaşı dökelim, dökeceğimiz bir damla yaşa, Allah kainatı sallar yerinden, kulu O nun için ağlamış yaw bu az bişeymi, mal O nun mülk O nun,
kız yada erkek arkadaşımızla yani sevdiğimizle gün içinde mesajlaşırız, Allah ilede mesajlaşalım, 160 karaktere neler sıgdırıyoruz öyle değil mi?
Allah içinde en güzelini sıgdıralım 60 olsun kardeşim onada razı olur inşallah,
erkek arkadaşın aradagı zaman, nasıl baska odaya gidip insanlardan uzak durup, vaktini sevdigine ayırıyorsan, kimse seni duymasın görmesin, bu aska muhabbete ortak olmasın, bas basa kalıp bir birinize sevdiginizi söylüyorsak, Allah için bunu neden yapmıyoruz,
Allah a mesaj atın, mektup yazın, e-mail yollayın, Allah'a şarkı söyleyin, derdinizi anlatın, Allah tan isteyin, Allah tan en büyüğünü Kendisini isteyin,
deyin ki, ya Rabbi ben düşündüm, isteye bileceğim Seninde bana vere bileceğin en büyük nimetin, yine Kendin oldugun kanısına vardım, örnekte hata olmaz, mercedese bineni şahin kesermi, kesmez. o zaman bende en büyüğünü yani Senin rızanı yani Seni istiyorum.
neyse nerden nereye geldik, hırkadan basladık, varış Allah'a oldu, doluyum her halde bugun, inşallah en güzel sekilde tesekkürü edebildik.
Resulullah efendimiz, hırkasını vefatından sonra, veysel karani 'ye götürülmesi için vasiyet eder,
Resulullah'ın vefatından sonra, hz ömer ve hz ali, hırkayı veysel karani'ye hediye olarak götürürler,
tabi götürenler, Allah dostları, en ufak bir öğüde günlerdir yemek yememiş gibi hasrettirler.
hz ömer düşünür hırka buraya kadar geldiğine göre, bu insandan alınacak öğüt vardır,
veysel karani'ye söyler;
hz ömer: ya veysel bize biraz nasihat et
veysel karani: ya ömer, Allah seni biliyor mu?
hz ömer: biliyor
veysel karani: o zaman başkasının seni bilmesine gerek yok
veysel karani: ya ömer, peki sen Allah ı biliyormusun?
hz ömer: biliyorum ya veysel
veysel karani: o zaman başka şeyi bilmene luzum yok.
sadece 2 cümle,
Sen Allah seni biliyorsa, başkasının seni bilmesine gerek yok, sen Allah ı biliyorsan başka bişey bilmene luzum yok.
ama bu iki cümleyi açarsak düşünürsek, içinden kütüphaneler dolusu ilim (Allah ı bilmek) muhabbet ve aşk cıkacaktır. gündelik hayatımızda yüzler boş hayal kurup yüzlerce boş gereksiz konuları düşünüyor tartışıyoruz. sadece 1 dk en azından bu başlangıç olsun, bunu Rabbimize ayırıp, şöyle O nunla baş başa kala bileceğimiz bir yere gidip, sohbet edelim,
tabiri caizse içimizi dökelim O na, ağlıyalım derdimizi sevincimizi paylaşalım, otobüs biletimizi dahi O ndan isteyelim, O na, O nu ne kadar cok sevdiğimizi, sevgi konusunda en Önde geldiğini anlatalım, O nun için bir damlada olsa göz yaşı dökelim, dökeceğimiz bir damla yaşa, Allah kainatı sallar yerinden, kulu O nun için ağlamış yaw bu az bişeymi, mal O nun mülk O nun,
kız yada erkek arkadaşımızla yani sevdiğimizle gün içinde mesajlaşırız, Allah ilede mesajlaşalım, 160 karaktere neler sıgdırıyoruz öyle değil mi?
Allah içinde en güzelini sıgdıralım 60 olsun kardeşim onada razı olur inşallah,
erkek arkadaşın aradagı zaman, nasıl baska odaya gidip insanlardan uzak durup, vaktini sevdigine ayırıyorsan, kimse seni duymasın görmesin, bu aska muhabbete ortak olmasın, bas basa kalıp bir birinize sevdiginizi söylüyorsak, Allah için bunu neden yapmıyoruz,
Allah a mesaj atın, mektup yazın, e-mail yollayın, Allah'a şarkı söyleyin, derdinizi anlatın, Allah tan isteyin, Allah tan en büyüğünü Kendisini isteyin,
deyin ki, ya Rabbi ben düşündüm, isteye bileceğim Seninde bana vere bileceğin en büyük nimetin, yine Kendin oldugun kanısına vardım, örnekte hata olmaz, mercedese bineni şahin kesermi, kesmez. o zaman bende en büyüğünü yani Senin rızanı yani Seni istiyorum.
neyse nerden nereye geldik, hırkadan basladık, varış Allah'a oldu, doluyum her halde bugun, inşallah en güzel sekilde tesekkürü edebildik.