Artık ilaçla tedavi edilebilen AIDS, bir türlü ayıplanan hastalık sınıfından çıkamıyor. Bu yüzden, AIDS hastaları isimlerini gizliyor. Bu dosyada konuştuğumuz AIDS hastalarının fotoğraflarını çekmedik ama kullanacağımız fotoğraflar onlara çok benziyor. Nasıl insanlar olduklarını siz de görün istedik. İşte HIV virüsüyle yaşayanlar
AIDS'İ AYIPLAMAK ASLINDA AYIP!
Sağlık haberleri pek çok konuda tabuların kırılmasını sağladı. Erkek kısırlığı artık yalnızca bir sağlık sorunu olarak algılanabiliyor. Çünkü kısır erkekler çıkıp konuştular, yaşadıklarını anlattılar. Bunun erkekliğin sorgulaması değil, bir hastalık olduğunu açıkladılar. Organ nakli konusundaki tabular, ikinci hayatlarını yaşayan hastalar sayesinde kırılıyor. Kanser konusunda spor yazarı Kazım Kanat'ın savaşı etkili oldu. Diğer kanser hastaları da savaşma yöntemlerini anlattı ve bu hastalığa yakalananlar neden ben?' sorusundan kurtulup, diğerlerinden edindikleri tecrübelerle daha etkili tedavileri denedi. Ama AIDS konusundaki tabular hâlâ kırılamadı. AIDS'li Murti'nin cenazesi kireç dökülüp gömülürken, basında yer alan fotoğraflar bizi AIDS'ten korkuttu. AIDS artık bir hastalık değildi. Korkunç bir şeydi, ayıptı! AIDS hastalarına bir etiket yapıştırıldı ve sökülemedi. Yanlış kan nakli nedeniyle bu hastalığı kapan çocuklar bile, bu etiket nedeniyle sınıflarından dışarı atıldı. AIDS yalnızca eşcinsellerin, marjinal insanların hastalığı olarak tanındı. Oysa, öyle değil! Uzmanlar çıkıp, bu hastalığın kocalarından ev kadınlarına bulaştığını ve giderek yayıldığını söylediler ama olmadı. AIDS'in artık ölümcül bir hastalık olmadığını açıkladılar ama bu da kâr etmedi. Bu virüsü taşıdıklarını öğrenen insanlar, yalnızca tedavileri ile uğraşmıyorlar. Hastalıklarını gizlemek için de çaba harcıyorlar. Bir anda hayatları yıkılıyor. İşlerinden oluyorlar. Ayıplanıyor ve dışlanıyorlar. Artık ilaçla tedavi edilebilen AIDS, bir türlü ayıplanan hastalık sınıfından çıkamıyor. Bu yüzden, AIDS hastaları isimlerini gizliyor. Bu dosyada konuştuğumuz AIDS hastalarının fotoğraflarını çekmedik ama kullanacağımız fotoğraflar onlara çok benziyor. Nasıl insanlar olduklarını siz de görün istedik. İşte HIV virüsüyle yaşayanlar...
"NİKAH TESTİNDE HIV OLDUĞUMU ÖĞRENDİM"
Fuat Y. nikah hazırlıkları sırasında yaptırdığı test sonucunda, HIV virüsü taşıdığını öğrenmiş. Nişanlısından 'kanserim' diyerek ayrılmış. Hastalığı nedeniyle işinden olmuş. Onu tedaviden çok, insanların önyargıları yormuş...
Adı Fuat. Soyadını saklamak istedi. Resmini basamadığımız için anlatmak istedim; kendisi esmer ve son derece yakışıklı bir Türk erkeği. Bir yıl önce HIV pozitif olduğunu öğrenince, hayatı yıkılmış. Şimdi, düzenini yeni baştan kurmaya çalışıyor. Kendisiyle Pozitif Yaşam Destek Merkezi'nde buluştuk. İşte anlattıkları:
* Hastalanmadan önce nasıl bir hayatınız vardı?
Adım Fuat Y. 28 yaşındayım. Doğma büyüme İstanbullu'yum. İlkokulu ve ortaokulu İstanbul Kadıköy'de, üniversiteyi ise Sakarya'da okudum. Makine mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2001 yılında, profesyonel olarak iş hayatına atıldım. Son iki aya kadar iş hayatım gayet güzel bir şekilde devam ediyordu. Ama şu anda işsizim. Oysa yurtdışında dahi çalışmıştım, gerçekten çok iyi bir özgeçmişe sahiptim.
"ÖNCE KONDURAMADIM!"
* HIV pozitif olduğunuzu ne zaman öğrendiniz?
Evlenmeden 10 gün önce öğrendim. 2007 yılının mayıs ayıydı. Evlilik arifesindeydim. 18 Mayıs'ta evlenecektim. Davetiyelerimiz dağıtılmış, evimiz döşenmişti. Hastalığım, resmi nikah işlemleri için rutin olarak gerçekleştirilen testleri yaptırırken ortaya çıktı. Kanımda, HIV pozitif bulgusuna rastlandı. Bu durumu öğrendiğim gün, müstakbel eşim de yanımdaydı. Hemşire beni başka bir odaya çağırıp, durumumu anlattı.
* O anda neler hissettiniz? Ağladınız mı ya da bayıldınız mı? Kafanızda hiç böyle bir şüphe var mıydı?
Hiç beklemiyordum, şoka girdim. HIV pozitif olabileceğimi asla düşünmezdim. Hiçbir şey yapamadım, hiçbir tepki veremedim. Tanrı, o an bana güç verdi. Hemen nişanlımın yanına gittim ve onu alıp, hiçbir şey yokmuş gibi evine bıraktım. Ertesi gün, test tekrarlandı. Ben de, test tekrar sonuç verene kadar hiç kimseye bir şey söylemedim. Bu arada, düğün hazırlıkları devam ediyordu. İkinci testten de pozitif sonuç gelince, durumu ilk olarak anneme söyledim. Arabanın içindeydik. Kendisi bana inanmadı, ona yalan söylediğimi zannetti. Nişanlım ve ben, görücü usulü ile evlenmeye karar vermiştik. Annem, evlilik kararından dönmek için böyle bir yalan uydurduğumu düşündü.
"KORUNMAYI BIRAKMIŞTIM"
* Seks yaparken, korunmuyor muydunuz?
Yurtdışındayken korunuyordum ama hastalığım Türkiye'deyken meydana geldi. Çok saçma bir düşünce ama insan kendi ülkesinde cinsel olarak da korunma gereği duymuyor. Benim bu hastalığı Türkiye'de kaptığım belliydi. Bir-iki haftada sonucu ortaya çıkacak üçüncü bir test yapılmasına karar verildi. Bu arada nişanlımla hiç birlikte olmamıştık. O yüzden içim çok rahattı. Doktora sordum ve HIV pozitifin aynı bardağı kullanmakla ya da öpüşmekle bulaşmayacağını öğrendim.
AIDS'İ AYIPLAMAK ASLINDA AYIP!
Sağlık haberleri pek çok konuda tabuların kırılmasını sağladı. Erkek kısırlığı artık yalnızca bir sağlık sorunu olarak algılanabiliyor. Çünkü kısır erkekler çıkıp konuştular, yaşadıklarını anlattılar. Bunun erkekliğin sorgulaması değil, bir hastalık olduğunu açıkladılar. Organ nakli konusundaki tabular, ikinci hayatlarını yaşayan hastalar sayesinde kırılıyor. Kanser konusunda spor yazarı Kazım Kanat'ın savaşı etkili oldu. Diğer kanser hastaları da savaşma yöntemlerini anlattı ve bu hastalığa yakalananlar neden ben?' sorusundan kurtulup, diğerlerinden edindikleri tecrübelerle daha etkili tedavileri denedi. Ama AIDS konusundaki tabular hâlâ kırılamadı. AIDS'li Murti'nin cenazesi kireç dökülüp gömülürken, basında yer alan fotoğraflar bizi AIDS'ten korkuttu. AIDS artık bir hastalık değildi. Korkunç bir şeydi, ayıptı! AIDS hastalarına bir etiket yapıştırıldı ve sökülemedi. Yanlış kan nakli nedeniyle bu hastalığı kapan çocuklar bile, bu etiket nedeniyle sınıflarından dışarı atıldı. AIDS yalnızca eşcinsellerin, marjinal insanların hastalığı olarak tanındı. Oysa, öyle değil! Uzmanlar çıkıp, bu hastalığın kocalarından ev kadınlarına bulaştığını ve giderek yayıldığını söylediler ama olmadı. AIDS'in artık ölümcül bir hastalık olmadığını açıkladılar ama bu da kâr etmedi. Bu virüsü taşıdıklarını öğrenen insanlar, yalnızca tedavileri ile uğraşmıyorlar. Hastalıklarını gizlemek için de çaba harcıyorlar. Bir anda hayatları yıkılıyor. İşlerinden oluyorlar. Ayıplanıyor ve dışlanıyorlar. Artık ilaçla tedavi edilebilen AIDS, bir türlü ayıplanan hastalık sınıfından çıkamıyor. Bu yüzden, AIDS hastaları isimlerini gizliyor. Bu dosyada konuştuğumuz AIDS hastalarının fotoğraflarını çekmedik ama kullanacağımız fotoğraflar onlara çok benziyor. Nasıl insanlar olduklarını siz de görün istedik. İşte HIV virüsüyle yaşayanlar...
"NİKAH TESTİNDE HIV OLDUĞUMU ÖĞRENDİM"
Fuat Y. nikah hazırlıkları sırasında yaptırdığı test sonucunda, HIV virüsü taşıdığını öğrenmiş. Nişanlısından 'kanserim' diyerek ayrılmış. Hastalığı nedeniyle işinden olmuş. Onu tedaviden çok, insanların önyargıları yormuş...
Adı Fuat. Soyadını saklamak istedi. Resmini basamadığımız için anlatmak istedim; kendisi esmer ve son derece yakışıklı bir Türk erkeği. Bir yıl önce HIV pozitif olduğunu öğrenince, hayatı yıkılmış. Şimdi, düzenini yeni baştan kurmaya çalışıyor. Kendisiyle Pozitif Yaşam Destek Merkezi'nde buluştuk. İşte anlattıkları:
* Hastalanmadan önce nasıl bir hayatınız vardı?
Adım Fuat Y. 28 yaşındayım. Doğma büyüme İstanbullu'yum. İlkokulu ve ortaokulu İstanbul Kadıköy'de, üniversiteyi ise Sakarya'da okudum. Makine mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2001 yılında, profesyonel olarak iş hayatına atıldım. Son iki aya kadar iş hayatım gayet güzel bir şekilde devam ediyordu. Ama şu anda işsizim. Oysa yurtdışında dahi çalışmıştım, gerçekten çok iyi bir özgeçmişe sahiptim.
"ÖNCE KONDURAMADIM!"
* HIV pozitif olduğunuzu ne zaman öğrendiniz?
Evlenmeden 10 gün önce öğrendim. 2007 yılının mayıs ayıydı. Evlilik arifesindeydim. 18 Mayıs'ta evlenecektim. Davetiyelerimiz dağıtılmış, evimiz döşenmişti. Hastalığım, resmi nikah işlemleri için rutin olarak gerçekleştirilen testleri yaptırırken ortaya çıktı. Kanımda, HIV pozitif bulgusuna rastlandı. Bu durumu öğrendiğim gün, müstakbel eşim de yanımdaydı. Hemşire beni başka bir odaya çağırıp, durumumu anlattı.
* O anda neler hissettiniz? Ağladınız mı ya da bayıldınız mı? Kafanızda hiç böyle bir şüphe var mıydı?
Hiç beklemiyordum, şoka girdim. HIV pozitif olabileceğimi asla düşünmezdim. Hiçbir şey yapamadım, hiçbir tepki veremedim. Tanrı, o an bana güç verdi. Hemen nişanlımın yanına gittim ve onu alıp, hiçbir şey yokmuş gibi evine bıraktım. Ertesi gün, test tekrarlandı. Ben de, test tekrar sonuç verene kadar hiç kimseye bir şey söylemedim. Bu arada, düğün hazırlıkları devam ediyordu. İkinci testten de pozitif sonuç gelince, durumu ilk olarak anneme söyledim. Arabanın içindeydik. Kendisi bana inanmadı, ona yalan söylediğimi zannetti. Nişanlım ve ben, görücü usulü ile evlenmeye karar vermiştik. Annem, evlilik kararından dönmek için böyle bir yalan uydurduğumu düşündü.
"KORUNMAYI BIRAKMIŞTIM"
* Seks yaparken, korunmuyor muydunuz?
Yurtdışındayken korunuyordum ama hastalığım Türkiye'deyken meydana geldi. Çok saçma bir düşünce ama insan kendi ülkesinde cinsel olarak da korunma gereği duymuyor. Benim bu hastalığı Türkiye'de kaptığım belliydi. Bir-iki haftada sonucu ortaya çıkacak üçüncü bir test yapılmasına karar verildi. Bu arada nişanlımla hiç birlikte olmamıştık. O yüzden içim çok rahattı. Doktora sordum ve HIV pozitifin aynı bardağı kullanmakla ya da öpüşmekle bulaşmayacağını öğrendim.