Hülya Avşar'ın sinemadaki ömrü çok uzun olmaz!
Beş filmle şöhrete ulaşan Hülya Avşar'ı eleştirenler, genç yıldızın sinemada kalıcı olmayacağını iddia ediyor...
Daha bir yıl öncesine kadar Hülya Avşar'ı kimse tanımıyordu. Tesadüfen gönderdiği fotoğraflarla bir güzellik yarışmasına katıldı önce. Birinci oldu. Sonra da, bir zamanlar evli olduğu ortaya çıktığı için başından tacı alınıverdi...
"Hülya Avşar! adı da işte o günlerde duyulmaya başlandı. Tacını yitiren güzel, evine kapanıp ağlarken, gazeteciler onu arıyorlardı.
Talihine küsmüştü Hülya Avşar... Ama üzülmesi değil, sevinmesi gerekiyordu. Bunun nedenini bakınız kendisi nasıl anlatıyor:
- «Ben bu güzellik yarışmasına dulların katılamadığını bilmiyordum. Bunu öğrendiğim zaman ise birinciliğim ilan edilmişti. Tacımı geri aldıkları zaman hayatımın en mutsuz gününü yaşadım. Hatta intihar etmeyi bile düşünüyordum... Fakat meğer sevinmem gerekiyormuş. Tüm gazetecilerin ilgisini bir anda üzerime çektim. Herkes benden söz ediyordu. Adımı duymayan kalmamıştı. Kısacası şöhret olmaya başlamıştım. Derken film, fotoroman teklifleri birbirini izledi. Bir anda şöhrete kavuşuvermiştim...»
Hülya Avşar için "Beş filmle yıldız oldu" diyebiliriz... Sinemaya geçişinin nasıl olduğunu merak edenlere, genç yıldız şu açıklamayı yapıyor:
- «O günlerde fotoroman teklifleri geliyordu. Bir fotoroman çalışmasını yeni bitirmiştim. O sırada bir film teklifi geldi. Gazetelerde çıkan resimlerimi beğenmişler, beni bir de yakından görmek istemişler. Beğendiler tabii. Ben de onların tekliflerini beğendim ve kamera önüne ilk kez 'Haram' adlı filmle geçtim. Bu filmden sonra sinemadan çok teklif geldi, konularını beğenmediğim için kabul etmedim. Herkes beni kamera önünde soymak istiyordu. Tam bu sırada İzmir Fuarı geldi. Ve parası güzel olduğu için fuarda sahneye çıktım. Bu hayatımın en büyük hatası oldu. Artık öyle bir hata yapmam. O günleri yaşamadım kabul ediyorum.»
Hülya Avşar «Haram»dan sonra sırasıyla «Çelik Mezar», «Kahır», «Nefret» ve «Yaban» adlı filmlerde oynadı. «Yaban» filmini unutamayan Hülya Avşar, o filmde başından geçen kazayı söyle anlatıyor:
- «Sahte bir bomba patlatılacaktı. Bir teknik yanlışlık oldu ve kalbimin 10 santim altında patladı. Kadir İnanır olmasaydı, ölecektim. Beni kucakladığı gibi hastaneye koşturdu. Çok şükür ameliyat başarılı geçti, kurtuldum...»
Sinemanın genç şöhreti, şimdi altıncı filmi için hazırlıklar yapıyor. Yine Kadir İnanır'la başrolü paylaşacak olan Avşar, sinema çevrelerinde günün konusu haline geldi. Herkes, beş filmle şöhret olan bu yıldızdan söz ediyor. Bazıları da sert bir şekilde eleştiriyor ve «Hülya Avşar'ın sinemadaki ömrü az» diyor.
Hülya Avşar, hakkındaki eleştirilere pek kulak asmıyor. Ve önceden kararlaştırdığı yolda yürümeye devam ediyor. Kimilerine göre yakında yıldızı sönecek bir oyuncu, kimilerine göre de daha da yükselecek bir yetenek... Kim ne derse desin, son sözü zaman söyleyecek... Bekleyip göreceğiz...
(Ses Dergisi - 4 Ağustos 1984)
turknostalji.com
Beş filmle şöhrete ulaşan Hülya Avşar'ı eleştirenler, genç yıldızın sinemada kalıcı olmayacağını iddia ediyor...
Daha bir yıl öncesine kadar Hülya Avşar'ı kimse tanımıyordu. Tesadüfen gönderdiği fotoğraflarla bir güzellik yarışmasına katıldı önce. Birinci oldu. Sonra da, bir zamanlar evli olduğu ortaya çıktığı için başından tacı alınıverdi...
"Hülya Avşar! adı da işte o günlerde duyulmaya başlandı. Tacını yitiren güzel, evine kapanıp ağlarken, gazeteciler onu arıyorlardı.
Talihine küsmüştü Hülya Avşar... Ama üzülmesi değil, sevinmesi gerekiyordu. Bunun nedenini bakınız kendisi nasıl anlatıyor:
- «Ben bu güzellik yarışmasına dulların katılamadığını bilmiyordum. Bunu öğrendiğim zaman ise birinciliğim ilan edilmişti. Tacımı geri aldıkları zaman hayatımın en mutsuz gününü yaşadım. Hatta intihar etmeyi bile düşünüyordum... Fakat meğer sevinmem gerekiyormuş. Tüm gazetecilerin ilgisini bir anda üzerime çektim. Herkes benden söz ediyordu. Adımı duymayan kalmamıştı. Kısacası şöhret olmaya başlamıştım. Derken film, fotoroman teklifleri birbirini izledi. Bir anda şöhrete kavuşuvermiştim...»
Hülya Avşar için "Beş filmle yıldız oldu" diyebiliriz... Sinemaya geçişinin nasıl olduğunu merak edenlere, genç yıldız şu açıklamayı yapıyor:
- «O günlerde fotoroman teklifleri geliyordu. Bir fotoroman çalışmasını yeni bitirmiştim. O sırada bir film teklifi geldi. Gazetelerde çıkan resimlerimi beğenmişler, beni bir de yakından görmek istemişler. Beğendiler tabii. Ben de onların tekliflerini beğendim ve kamera önüne ilk kez 'Haram' adlı filmle geçtim. Bu filmden sonra sinemadan çok teklif geldi, konularını beğenmediğim için kabul etmedim. Herkes beni kamera önünde soymak istiyordu. Tam bu sırada İzmir Fuarı geldi. Ve parası güzel olduğu için fuarda sahneye çıktım. Bu hayatımın en büyük hatası oldu. Artık öyle bir hata yapmam. O günleri yaşamadım kabul ediyorum.»
Hülya Avşar «Haram»dan sonra sırasıyla «Çelik Mezar», «Kahır», «Nefret» ve «Yaban» adlı filmlerde oynadı. «Yaban» filmini unutamayan Hülya Avşar, o filmde başından geçen kazayı söyle anlatıyor:
- «Sahte bir bomba patlatılacaktı. Bir teknik yanlışlık oldu ve kalbimin 10 santim altında patladı. Kadir İnanır olmasaydı, ölecektim. Beni kucakladığı gibi hastaneye koşturdu. Çok şükür ameliyat başarılı geçti, kurtuldum...»
Sinemanın genç şöhreti, şimdi altıncı filmi için hazırlıklar yapıyor. Yine Kadir İnanır'la başrolü paylaşacak olan Avşar, sinema çevrelerinde günün konusu haline geldi. Herkes, beş filmle şöhret olan bu yıldızdan söz ediyor. Bazıları da sert bir şekilde eleştiriyor ve «Hülya Avşar'ın sinemadaki ömrü az» diyor.
Hülya Avşar, hakkındaki eleştirilere pek kulak asmıyor. Ve önceden kararlaştırdığı yolda yürümeye devam ediyor. Kimilerine göre yakında yıldızı sönecek bir oyuncu, kimilerine göre de daha da yükselecek bir yetenek... Kim ne derse desin, son sözü zaman söyleyecek... Bekleyip göreceğiz...
(Ses Dergisi - 4 Ağustos 1984)
turknostalji.com