Huşu ile Namaz Kılmak

-sumeyye

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
5.596
Tepki
4.990
Puan
113
Yaş
45
Konum
İstanbul
namaz_da.jpg



Huşu ile Namaz Kılmak

Namaz hûşu ve hudû ile kılınmalıdır Hûşu namazın sırrı ve ruhudur Kur'anı Kerimde; "Allah'ın huzurunda tam hûşu ve hudû ile durun" buyurulmaktadır (Bakara, 238) Bazı alimler hudû zahiri eğilmek, hûşu ise, manevi ve ruhi eğilmektir, derler (Haydar Hatipoğlu, Sünen-i İnn-i Mace Tercemesi ve Şerhi, c 3, s 348)Bazı Alimler ise, hûşu azalarla; hudû ise kalple olur, demişlerdir Veya hûşu gözle, hudû diğer azalarla olur
Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- , "Hûşu ancak, namazda (uzuvlarını) hiç kımıldatmayan ve tevazu içinde olan kimseler için tahakkuk eder" buyurmuştur
Felah, namazlarını hûşu ile kılanlara mahsustur Namazlarında hûşu'a riayet etmeyenler felaha eremezler Hûşuun bulunmaması felahın da yokluğu demektir Bu konuda Kur'anı Kerim;

"Namazlarını hûşu ile kılan müminler kurtuluşa ermişlerdir" buyrulmaktadır (Mü'minun,1)
Bu ayet-i kerime nazil olmazdan önce sahabe-i kiram namazda gözlerini gökyüzüne kaldırıyorlar, sağa sola bakınıyorlardı Ayet-i Kerimenin nazil olmasından sonra artık gözlerini secde mahalline çevirmeye başladılar
Abdullah Bin Ömer bu ayet-i kerimenin izahında şöyle der: "Sahabe-i Kiram, namaz için ayağa kalktıklarında başka hiçbir şeyle ilgilenmezler, bütün varlıklarıyla kendilerini namaza verirlerdiGözlerini secde yerine dikerler ve Allah'ın kendilerine baktığını kabul ederlerdi"
Namazda ayakta iken secde yerine, rükûda iken ayaklara, secdede iken burun ucuna, otururken iki elleri arasına bakmalıdır Bu söylenilen yerlere bakıp ta gözler etrafa kaymazsa, namazda hûşu hali hasıl olabilir, kalp dünya düşüncelerinden kurtulabilir
El parmaklarını Rükûda açmak ve secdede bir birine yapıştırmak sünnettir Bunlara dikkat edilmelidirParmakları açık veyahut bitişik bulundurmak, sebepsiz boş şeyler değildir Bizler için İslamiyet'in sahibine uymak kadar büyük bir nimet yoktur (Sadık Dânâ, Altınoluk sohbetleri 2, s 121)
*
Hazret Ammar -Radıyallahü anh- 'den rivayet edildiğine göre, Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Cennette efyah denen bir ırmak vardır İçinde huriler bulunur Allah onları zaferandan yaratmıştır İnci ve yakut taneleriyle oynarlar Yetmiş bin lisanla Allah'ı tesbih ederler Sesleri Davud -Aleyhisselamın- sesinden daha güzeldir Bu huriler şöyle derler:
Bizler, namazı hûşu ve kalp huzuru ile kılanlar içiniz"
Hazret-i Ali -Radıyallahü anh- şöyle buyurur:
"Hûşu olmayan namazda, lüzumsuz şeylerden kaçınılmayan oruçta, tertile riayet edilmeden yapılan kıraatte, günahlardan sakındırmayan amelde, sehavet bulunmayan malda, sıkı bağlılık bulunmayan kardeşlikte, ihlas olmayan duada hayır yoktur"
Müslüman, namazını kalbi ve kalıbı beraber olarak kılmalıdır Nitekim Hadis-i şerifte: "Kişinin kalbi ve bedeniyle beraber namazda hazır olmadıkça Allah o namaza bakmaz" buyurulur
Namazda her uzvun tevazu göstermesi ve kalbin de, Allah Teala'dan korku üzere olması lazımdır
Bir Hadis-i şerifte: "Kişiye namazdan yazılacak ecir, kalp huzurundan başkası değildir"(İhya, I 160)
Diğer bir Hadis-i şerifte: "Kulun kıldığı namazından elde edeceği şey, sadece (namazda oluşunun) şûurunda olduğu anların sevabıdır" buyrulur
Abdulvahid bin Zeyd:
"Alimler, kulun kıldığı namazdan, onun için sadece şûurlu olarak kıldığı kısımların sevap temin ettiği hususunda ittifak etmişlerdir" demiş ve bu hususta bir icma bulunduğunu iddia etmiştir
Sahabelerden Ammar Bin Yasir -Radıyallahü anh- 'ın bildirdiğine göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Öyle durumlar olur ki, kişi namazını bitirince defterine kıldığı namazın sadece onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri, altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri veya yarısı kadar sevap yazılır"(Darimi, Salat, 91)
*
Namaz kılanlara, ihlas ve hûşu derecesine göre sevap verilir Bazılarına ecir ve sevabın hepsi verilirBazılarına sevabın yarısı verilir, bazılarına onda biri verilir Bazılarına hiçbir şey verilmez Çünkü namazı hiçbir şeyi hak etmemektedir
Cenab-ı Hakk, farz namazlarının ecir ve sevabını belli bir ölçüye göre vermektedir Nitekim bir hadis-i Şerifte:
"Allah katında farz namaz için bir ölçü vardır O namazda ne kadar kusur ve eksiklik varsa, onun hesabı yapılır" buyurulur
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurur:
"Kim güzelce abdest alır, rükûları ve secdeleri tam yaparak hûşu ile vaktinde namazını kılarsa, o namaz bembeyaz, parıl parıl bir şekilde göğe yükselir ve sahibine şöyle der:
"Sen beni nasıl geçirmedin, vaktinde kılarak korudun ise Allah da seni korusun"
Kim ki güzel abdest almaz, rükûları ve secdelerini Hûşu ile yapıp, vaktinde namazını eda etmezse, onun namazı da simsiyah zifiri karanlık halinde göğe çıkarak sahibine şöyle der:
"Sen beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin!"
Allah'ın dilediği zaman gelince bu tür namazlar, bir eski paçavra gibi dürülüp sarılarak sahibinin suratına çarpılır (et-Terğip ve't-Terhib, I, 339)
Rasulullah (as) bir gün adamın birinin namaz kılarken sakalını elleriyle karıştırdığını gördü, buyurdu ki: Eğer bunun kalbin de hûşu olsaydı vücudunun her uzvunda hareketsizlik olurdu
Rasul-i Ekrem bir buyurdu ki: Kıldığın namazı, en son namazınmış gibi, bir daha namaz kılma fırsatı bulamayacak bir kişinin kıldığı namaz gibi kıl
Müceddid-i Elf-i Sânî İmamı Rabbani Hazretleri Mektubat'ta şöyle yazıyor: "Secde de ellerin parmaklarını birleştirmeye, rükûda da parmakları birbirinden ayrı tutmaya (birleştirmemeye) dikkat etmelidir Şeriat parmakları birleştirmeyi ve açık tutmayı lüzumsuz yere emretmemiştir Yani böyle basit meseleleri bile gözetmek gerekir" Devamla şöyle yazıyor " Namazda ayakta dururken gözleri secde yerine dikmeli, rükû halinde ayaklara doğru bakmalı,secde yaparken burun hizasına ve otururken de diz üzerindeki ellere bakmalıdır Tüm bunlar namazda hûşu meydana getirir, aynı zamanda dikkatin dağılmayıp kişinin kendini namaza vermesi mümkün olur"
Biri Hz Ali'den hûşu nedir? diye sordu
Hz Ali: Hûşu kalpte bulunan bir şeydir Namazda iken donmuş gibi durup hiç bir yana bakmamak ve hiç bir şeyle ilgilenmemek hûşudandır İbn-i Abbas (ra) hazretleri diyor ki: Namazda hûşulu olan kişi Allah'tan korkan kişidir Namaz kılarken de hareketsiz duran kişidir Hz Ebû Bekir (ra) diyor ki: " Rasul-i Ekrem bir keresinde buyurdu ki: Münafıkça hûşudan Allah'a sığının " sahabe-i Kiram " Münafıkça hûşu nedir? " deyince, dedi ki:" Görünüşte sükunet ve hareketsizlik vardır, ama içeride münafıklık olursa bu münafıkça hûşudur Pek çok sahabe ve tabilerden şöyle nakledildi hûşu; sükûn ve hareketsizliğin adıdır

Kaynak: Osman ERSAN, Gözümün Nûru Namaz, Erkam Yayınları dan alıntı
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst