--------------------------------------------------------------------------------
İlk Müslüman Hz. Hatice Validemiz… Efendimiz'e o kadar âşıktı ki, yörede geçerli adetlere meydan okuma pahasına sevdiği erkeği istemiş, O'na evlenme teklifinde bulunmuştu. Kadının önemsenmediği, hatta kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dünyada, hem de evlilik gibi kuralları son derece belirgin bir konuda şartları zorlamak, toplumun hışmına uğramaya sebepti.
Önce ortaklık teklif etti
Hz. Hatice, Rasûl-i Ekrem'in ticaretle uğraştığını duymuş, Onun ticaret işlerinde gösterdiği doğruluğunu ve "El-Emîn" vasfını öğrenmiş, Ona da sermaye teklif etmiş, hattâ kabûl ettiği takdirde, başkalarına verdiği hissenin iki mislini bile vereceğini teklifine eklemişti. Bu suretle, Resulullah da Hz. Hatice'nin ortakları arasına girmişti.
Hazreti Peygamber, Hz. Hatice'nin ticaret kervanıyla Suriye'ye ikinci defa gittiği zaman, yanında Hz. Hatice'nin kölesi Meysere vardı. Bunu, Rasûl-i Ekrem'e hizmet için, Hz. Hatice vermişti. Araplarla Yunanlılar arasında ticaret mübadelesi merkezi bulunan (Havra’nın da merkezi olan) Busrâ’ya vardı. Mallarını burada satarak geri döndü. Bu ticaret münasebetiyle Hz. Hatice, fazla kâr bile elde etmişti. Ancak, bu seferiyle Rasûl-i Ekremin muamelelerinde namuskârane hareketini gördü. Faziletini anladı
İlk Müslüman Hz. Hatice Validemiz… Efendimiz'e o kadar âşıktı ki, yörede geçerli adetlere meydan okuma pahasına sevdiği erkeği istemiş, O'na evlenme teklifinde bulunmuştu. Kadının önemsenmediği, hatta kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dünyada, hem de evlilik gibi kuralları son derece belirgin bir konuda şartları zorlamak, toplumun hışmına uğramaya sebepti.
Önce ortaklık teklif etti
Hz. Hatice, Rasûl-i Ekrem'in ticaretle uğraştığını duymuş, Onun ticaret işlerinde gösterdiği doğruluğunu ve "El-Emîn" vasfını öğrenmiş, Ona da sermaye teklif etmiş, hattâ kabûl ettiği takdirde, başkalarına verdiği hissenin iki mislini bile vereceğini teklifine eklemişti. Bu suretle, Resulullah da Hz. Hatice'nin ortakları arasına girmişti.
Hazreti Peygamber, Hz. Hatice'nin ticaret kervanıyla Suriye'ye ikinci defa gittiği zaman, yanında Hz. Hatice'nin kölesi Meysere vardı. Bunu, Rasûl-i Ekrem'e hizmet için, Hz. Hatice vermişti. Araplarla Yunanlılar arasında ticaret mübadelesi merkezi bulunan (Havra’nın da merkezi olan) Busrâ’ya vardı. Mallarını burada satarak geri döndü. Bu ticaret münasebetiyle Hz. Hatice, fazla kâr bile elde etmişti. Ancak, bu seferiyle Rasûl-i Ekremin muamelelerinde namuskârane hareketini gördü. Faziletini anladı