E
esmanur
Misafir
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki...
Sukur ve Sabir...
"Kim nimete kavusunca sukreder, dert ve acilarla karsilasinca sabreder, haksizlik yapinca af diler, haksizliga ugradiginda da affederse... iste onlar guvende ve dogru yolda olan kimselerdir."
(Taberani)
Nimete sukur, acilara sabir, hatalarindan ozur dileme ve karsilastigi haksizliklari affetme buyuk bir erdemdir .
Dogruluk...
"Tehlikeli oldugunu bile gorseniz, gercegi aramaktan, dogruya ulasmaktan geri durmayin.
Zira kurtulus, sadece ve sadece dogruluktadir."
(Ibn-i Ebiddunya)
Insanlarin en hayirlisi...
"Insanlarin en hayirlisi, omru uzun, ameli de guzel olan kimsedir."
(Tirmizi - 2330)
Insanlarin hayirli olup olmamalarini belirleyen sey, amelleridir. Guzel ve salih ameller isleyen; ibadetleri, hayir ve iyilikleri cok olan kimseler insanlarin en hayirlisi sayilmaya layiktirlar.
Amelleri guzel olan kimsenin omrunun uzun olmasi da ikinci bir guzellik ve hayirlilik sebebidir.
Omrun uzun, amellerin de guzel olmasi, gercekten insan icin buyuk bir bahtiyarlik vesilesidir.
Uzun omur tek basina bir dua ve istek konusu olmamali, beraberinde guzel ameller, guzel davranislar, o uzun omru susleyip guzellestirmelidir..
Keske deme...
"Basina bir is geldiginde: 'Sayet soyle yapsaydim, soyle olurdu' deme.
Fakat 'Bu ALLAH´in takdiridir ki, oyle olmasini diledi ve oyle yapti' de. Cunku keskeler, seytanin vesvese ve kandirmalarina yol acar." (Muslim - 2664)
Bir is olup bittikten sonra, ardindan keske soyle yapsaydim, boyle yapmasaydim diye ah vah etmenin hicbir yarari yoktur. Olan is, ALLAH´in diledigi sekilde olmus bitmistir. ALLAH´in takdir ettigi bir seyi kulun degistirmeye gucu yetmez.
Bu sebeple keske sozunden ALLAH hoslanmaz. Bu soz, seytanin vesveselerine yol acar, kader inancina zittir.
Uc sey kabre gelir, ama...
"Uc sey, olen kisinin ardindan gider: Ailesi, mali ve ameli...
Ailesi ve mali olu kabre konduktan sonra geri doner. Ameli ise, olen kisiyle birlikte kalir."
(Buhari - 6514; Muslim - 2960)
Olen kisinin dunyadan her seyle ilgisi kesilir. Ancak su uc sey bundan istisnadir :
Ailesiyle ilgisi, kabre konulup topraga gomulunceye kadar devam eder. Sonra aile fertleri onu orda birakip mezarliktan geri donerler.
Mali ile ilgisi de, kefenlenip kabre konmasiyla biter. Geride biraktiklari, mirascilarina intikal eder.
Olunun ameliyle yani yaptiklari ile ilgisi ise kabre konmakla sona ermez. Iyi veya kotu ameller kulun yaninda kalmaya, ona mukafat veya ceza kazandirmaya devam eder.
Yeniden dirilirken...
"Her kul, olmus oldugu hal uzere diriltilecektir."
(Muslim/Cennet 83)
Dunya hayati bir imtihan meydanidir. Kulun iyi veya kotu nasil bir hayat yasayacaginin, denenme yeridir.
Insan icin onemli olan, bu imtihan suresini tamamlayip bu dunyadan ayrilirken iman ve guzel amel sahibi olarak ahirete gocmek, hayat imtihanini yuzunun akiyla verip kazananlardan olmaktir.
Hadisin ifadesine gore, kul son nefesini nasil bir inanc ve duygu icinde verirse, ahirette o hal icinde diriltilecektir. Bu durumda kulun ahiretteki durumunu belirleyici faktor bu dunyadaki yasayisi ve son nefesindeki inanci olmaktadir.
ALLAH su uc kimseye kiyamet gununde rahmet ederek bakmaz...
"ALLAH su uc kimseye, kiyamet gununde rahmet ederek bakmaz. Onlari kusur ve gunahlarindan (bagislayarak) temize cikarmaz. Ayrica onlar icin cok uzucu bir azap da vardir:
- Elbisesini (kibirle) yerlere kadar saliverene,
- Yaptigi iyilikleri insanlarin basina kakana,
- Yalan yemin ederek sattigi esyasina surum saglamaya calisana..."
(Muslim, Ebu Davud, Nesai, Ibn-i Mace)
Alis-verisleri Bereketli Kilmak...
"Alici ile satici, (sozlesme imzalayip) birbirinden ayrilmadikca, bir mali alip almamakta tercih haklari vardir. Alici ile satici, alisveriste dogru konusur ve maldaki kusuru acikca soylerlerse, alisverisleri kendilerine bereketli kilinir.
Sayet malin kusurunu gizleyerek yalan soylerlerse, (belki) kar edebilirler, ama alisverislerindeki bereketten yoksun kalirlar.
Yalan yere yemin, (aliciya guven verip) satisi (surumu) artirsa dahi, gercekte kazancin bereketini yok eder."
(Buhari, Muslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)
Dua ederken...
"Sizden biriniz:
- Allahim, dilersen beni affeyle, dilersen bana aci, demesin.
ALLAH´tan istegini kesin dille yapsin. Cunku ALLAH´i zorlayan hicbir kuvvet yoktur."
(Buhari, Muslim)
Insanin dua yaparken tereddutlu ve istemekte cekingen olmasinin bir tek sebebi vardir : Yaptigi gunahin cok buyuk olduguna inanmasi ve ALLAH´in onu bagislayacagina umidinin tam olmamasi...
Halbuki isledigi gunah ne kadar buyuk olursa olsun, ALLAH´in af ve bagislamasini asip tasamaz. ALLAH´in rahmet ve affi daha coktur, daha buyuktur, daha genistir.
ALLAH´in rahmetinden umit kesmenin ise, hicbir hakli nedeni yoktur. ALLAH´i affetmemeye zorlayacak hicbir guc ve kuvvet yoktur. Insan yeter ki samimi tovbe etsin, gunahtan kesin kararla vazgecsin.
ALLAH´a inanan bir kisi, Rabbinden hicbir zaman umitsiz olmaz; sadece kendini affa layik hale getirmeye calisir.
ALLAH'tan (celle celaluhu) afiyet isteyiniz...
Dusmanla karsilasmayi (sakin) arzu etmeyiniz. ALLAH´tan (bela degil) afiyet isteyiniz. Dusmanla karsilasmak zorunda kaldiginizda da sabrediniz."
(Buhari, Muslim)
Kulun, sevabi cok diye bela istemesi, sabretmek zorunda kalacagi durumlara istekli olmasi, edebe uygun bir temenni degildir.
Cunku kulun belayi isteyipte verildigi zaman sabredememesi hali, aleyhine bir durumdur. Bu durumda sizlanmaya hicbir mazeret bulamaz.
Uygun olan, ALLAH´tan hep afiyet istemektir. Beladan ALLAH´a siginmaktir. Ama bela geldiginde de sabra calismaktir. Bu durumda ALLAH´tan yardim ve tahammul istemek; hem makul, hem de edebe uygundur.
Sukur ve Sabir...
"Kim nimete kavusunca sukreder, dert ve acilarla karsilasinca sabreder, haksizlik yapinca af diler, haksizliga ugradiginda da affederse... iste onlar guvende ve dogru yolda olan kimselerdir."
(Taberani)
Nimete sukur, acilara sabir, hatalarindan ozur dileme ve karsilastigi haksizliklari affetme buyuk bir erdemdir .
Dogruluk...
"Tehlikeli oldugunu bile gorseniz, gercegi aramaktan, dogruya ulasmaktan geri durmayin.
Zira kurtulus, sadece ve sadece dogruluktadir."
(Ibn-i Ebiddunya)
Insanlarin en hayirlisi...
"Insanlarin en hayirlisi, omru uzun, ameli de guzel olan kimsedir."
(Tirmizi - 2330)
Insanlarin hayirli olup olmamalarini belirleyen sey, amelleridir. Guzel ve salih ameller isleyen; ibadetleri, hayir ve iyilikleri cok olan kimseler insanlarin en hayirlisi sayilmaya layiktirlar.
Amelleri guzel olan kimsenin omrunun uzun olmasi da ikinci bir guzellik ve hayirlilik sebebidir.
Omrun uzun, amellerin de guzel olmasi, gercekten insan icin buyuk bir bahtiyarlik vesilesidir.
Uzun omur tek basina bir dua ve istek konusu olmamali, beraberinde guzel ameller, guzel davranislar, o uzun omru susleyip guzellestirmelidir..
Keske deme...
"Basina bir is geldiginde: 'Sayet soyle yapsaydim, soyle olurdu' deme.
Fakat 'Bu ALLAH´in takdiridir ki, oyle olmasini diledi ve oyle yapti' de. Cunku keskeler, seytanin vesvese ve kandirmalarina yol acar." (Muslim - 2664)
Bir is olup bittikten sonra, ardindan keske soyle yapsaydim, boyle yapmasaydim diye ah vah etmenin hicbir yarari yoktur. Olan is, ALLAH´in diledigi sekilde olmus bitmistir. ALLAH´in takdir ettigi bir seyi kulun degistirmeye gucu yetmez.
Bu sebeple keske sozunden ALLAH hoslanmaz. Bu soz, seytanin vesveselerine yol acar, kader inancina zittir.
Uc sey kabre gelir, ama...
"Uc sey, olen kisinin ardindan gider: Ailesi, mali ve ameli...
Ailesi ve mali olu kabre konduktan sonra geri doner. Ameli ise, olen kisiyle birlikte kalir."
(Buhari - 6514; Muslim - 2960)
Olen kisinin dunyadan her seyle ilgisi kesilir. Ancak su uc sey bundan istisnadir :
Ailesiyle ilgisi, kabre konulup topraga gomulunceye kadar devam eder. Sonra aile fertleri onu orda birakip mezarliktan geri donerler.
Mali ile ilgisi de, kefenlenip kabre konmasiyla biter. Geride biraktiklari, mirascilarina intikal eder.
Olunun ameliyle yani yaptiklari ile ilgisi ise kabre konmakla sona ermez. Iyi veya kotu ameller kulun yaninda kalmaya, ona mukafat veya ceza kazandirmaya devam eder.
Yeniden dirilirken...
"Her kul, olmus oldugu hal uzere diriltilecektir."
(Muslim/Cennet 83)
Dunya hayati bir imtihan meydanidir. Kulun iyi veya kotu nasil bir hayat yasayacaginin, denenme yeridir.
Insan icin onemli olan, bu imtihan suresini tamamlayip bu dunyadan ayrilirken iman ve guzel amel sahibi olarak ahirete gocmek, hayat imtihanini yuzunun akiyla verip kazananlardan olmaktir.
Hadisin ifadesine gore, kul son nefesini nasil bir inanc ve duygu icinde verirse, ahirette o hal icinde diriltilecektir. Bu durumda kulun ahiretteki durumunu belirleyici faktor bu dunyadaki yasayisi ve son nefesindeki inanci olmaktadir.
ALLAH su uc kimseye kiyamet gununde rahmet ederek bakmaz...
"ALLAH su uc kimseye, kiyamet gununde rahmet ederek bakmaz. Onlari kusur ve gunahlarindan (bagislayarak) temize cikarmaz. Ayrica onlar icin cok uzucu bir azap da vardir:
- Elbisesini (kibirle) yerlere kadar saliverene,
- Yaptigi iyilikleri insanlarin basina kakana,
- Yalan yemin ederek sattigi esyasina surum saglamaya calisana..."
(Muslim, Ebu Davud, Nesai, Ibn-i Mace)
Alis-verisleri Bereketli Kilmak...
"Alici ile satici, (sozlesme imzalayip) birbirinden ayrilmadikca, bir mali alip almamakta tercih haklari vardir. Alici ile satici, alisveriste dogru konusur ve maldaki kusuru acikca soylerlerse, alisverisleri kendilerine bereketli kilinir.
Sayet malin kusurunu gizleyerek yalan soylerlerse, (belki) kar edebilirler, ama alisverislerindeki bereketten yoksun kalirlar.
Yalan yere yemin, (aliciya guven verip) satisi (surumu) artirsa dahi, gercekte kazancin bereketini yok eder."
(Buhari, Muslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)
Dua ederken...
"Sizden biriniz:
- Allahim, dilersen beni affeyle, dilersen bana aci, demesin.
ALLAH´tan istegini kesin dille yapsin. Cunku ALLAH´i zorlayan hicbir kuvvet yoktur."
(Buhari, Muslim)
Insanin dua yaparken tereddutlu ve istemekte cekingen olmasinin bir tek sebebi vardir : Yaptigi gunahin cok buyuk olduguna inanmasi ve ALLAH´in onu bagislayacagina umidinin tam olmamasi...
Halbuki isledigi gunah ne kadar buyuk olursa olsun, ALLAH´in af ve bagislamasini asip tasamaz. ALLAH´in rahmet ve affi daha coktur, daha buyuktur, daha genistir.
ALLAH´in rahmetinden umit kesmenin ise, hicbir hakli nedeni yoktur. ALLAH´i affetmemeye zorlayacak hicbir guc ve kuvvet yoktur. Insan yeter ki samimi tovbe etsin, gunahtan kesin kararla vazgecsin.
ALLAH´a inanan bir kisi, Rabbinden hicbir zaman umitsiz olmaz; sadece kendini affa layik hale getirmeye calisir.
ALLAH'tan (celle celaluhu) afiyet isteyiniz...
Dusmanla karsilasmayi (sakin) arzu etmeyiniz. ALLAH´tan (bela degil) afiyet isteyiniz. Dusmanla karsilasmak zorunda kaldiginizda da sabrediniz."
(Buhari, Muslim)
Kulun, sevabi cok diye bela istemesi, sabretmek zorunda kalacagi durumlara istekli olmasi, edebe uygun bir temenni degildir.
Cunku kulun belayi isteyipte verildigi zaman sabredememesi hali, aleyhine bir durumdur. Bu durumda sizlanmaya hicbir mazeret bulamaz.
Uygun olan, ALLAH´tan hep afiyet istemektir. Beladan ALLAH´a siginmaktir. Ama bela geldiginde de sabra calismaktir. Bu durumda ALLAH´tan yardim ve tahammul istemek; hem makul, hem de edebe uygundur.