İçkinin Haram Kılınması
İçki, Hicret'in 4. yılında, Benî Nadir Yahudilerinin yurtlarından sürgün edilip çıkarıldıkları sırada haram kılınıp yasaklandı.
İçki, üç safhada inen âyetlerle haram kılındı.
Resûli Ekrem Efendimiz, Medine'ye teşrif ettikleri zaman Müslümanlar arasında da içki içiliyor, kumar oynanıyordu.
Peygamber Efendimiz gelince, ondan içkinin ve kumarın hükmünü sordular. O sırada Hz. Ömer de, "Yâ Rabbi!.. İçki hakkında bize, açık ve kesin bir beyanda bulun!" diye dua etti.
Bir müddet sonra, "Sana, içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: 'Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise, faydalarından daha büyüktür.'"(Bakara, 219.) mealindeki âyeti kerîme nazil oldu.
Bunun üzerine, Müslümanlardan bir kısmı zararından dolayı içkiyi bıraktı, bir kısmı ise içmeye devam etti.
Ancak, içenler arasında bu arada bazı nahoş durumlar meydana geldi. Hattâ, ashabtan biri, akşam namazım kıldırırken, kıraati yanlış ve ters mânâ çıkacak şekilde karıştırdı.
Hz. Ömer tekrar, "Allah'ım!.. İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!" diye dua etti.Çok geçmeden, "Ey îman edenler!.. Siz sarhoşken, ne söyleyeceğinizi bitinceye ve cünüb iken de yolcu olmanız müstesna gusledinceye kadar namaza yaklaşmayınız!"(Nisa, 43.)mealindeki âyeti kerîme nazil oldu.
Bu da, yasağın ikinci safhasını teşkil ediyordu.
Bunun üzerine Müslümanlar, "Yâ Resûlallah!.. Biz, namaz vakti yaklaşınca içki içmeyiz!" dediler. Peygamber Efendimiz, onlara cevap vermeyip sustu.
Haliyle, Müslümanlar arasında içki içenlerin sayısı da bir hayli azaldı.
Namaz kılınacağı zaman da, Resûli Kibriya Efendimizin emriyle, "Hiçbir sarhoş namaza yaklaşmasın!" diye nida edilirdi.
Buna rağmen Müslümanın biri akşamleyin içki içip namaza geldi.
Hz. Ömer tekrar, "Allah'ım!.. İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!" diye dua etti.
O zaman şu âyeti kerîme nazil oldu:
"Ey îman edenler!.. İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları, Şeytan'ın murdar, kötü bir işinden başka bir şey değildir. Bunun için onlardan kaçınınız ki, korktuklarınızdan kurtulup umduklarınıza erebilesiniz!
"Şeytan, içki ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık, bunlardan vazgeçtiniz, değil mi?"(Mâide, 9091)
Bundan sonra Müslümanlar, "Artık içkiden, kumardan vazgeçtik Rabbimiz!.." dediler.
Bu da, içki yasağının üçüncü safhasıydı. Ve böylece, içki, bütün Müslümanlara haram kılınıyordu.
Bu âyetlerin nazil olması üzerine Resûli Kibriya Efendimizin emriyle, münâdî, "Haberiniz olsun ki, içki haram kılınmıştır!" diyerek Medine sokaklarında nida etti.
Bu emri duyan Müslümanlar, evlerinde bulunan bütün içkileri derhâl döktüler. Dökülen içkiler, Medine sokaklarında sel gibi aktı.
Konuyla ilgili birkaç hadîsi de nakledelim:
"Muhakkak ki Allah, içkiye, onu yapana, yapılan yere, onu içene, içirene, taşıyana, taşıtana, satana, satın alana, onun bedelini ve kazancını yiyene lanet etmiştir." (Ebû Davud, Sünen, c. 2, s. 292.)
"Her sarhoş edici şey içkidir ve her sarhoş edici içki haramdır. Kim dünyada devamlı içki içer ve tevbe etmeden ölürse, âhirette o kimse, âhiret şerbeti içemez!" (251 Müslim, Sahih, c. 6, s. 100).
"İçkiden uzak durunuz; çünkü o, her kötülüğün anahtarıdır." (Hakim, elMüstedrek, c. 4, s. 145.)
"İçki, ümmü'lhebaistir [bütün murdarlıkların, kötülüklerin anasıdır]." (Dare Kutni, Sünen, c. 4, s. 247.)
"Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır." ( Ebû Davud, Sünen, c. 2, s. 294.)
İçki, Hicret'in 4. yılında, Benî Nadir Yahudilerinin yurtlarından sürgün edilip çıkarıldıkları sırada haram kılınıp yasaklandı.
İçki, üç safhada inen âyetlerle haram kılındı.
Resûli Ekrem Efendimiz, Medine'ye teşrif ettikleri zaman Müslümanlar arasında da içki içiliyor, kumar oynanıyordu.
Peygamber Efendimiz gelince, ondan içkinin ve kumarın hükmünü sordular. O sırada Hz. Ömer de, "Yâ Rabbi!.. İçki hakkında bize, açık ve kesin bir beyanda bulun!" diye dua etti.
Bir müddet sonra, "Sana, içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: 'Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise, faydalarından daha büyüktür.'"(Bakara, 219.) mealindeki âyeti kerîme nazil oldu.
Bunun üzerine, Müslümanlardan bir kısmı zararından dolayı içkiyi bıraktı, bir kısmı ise içmeye devam etti.
Ancak, içenler arasında bu arada bazı nahoş durumlar meydana geldi. Hattâ, ashabtan biri, akşam namazım kıldırırken, kıraati yanlış ve ters mânâ çıkacak şekilde karıştırdı.
Hz. Ömer tekrar, "Allah'ım!.. İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!" diye dua etti.Çok geçmeden, "Ey îman edenler!.. Siz sarhoşken, ne söyleyeceğinizi bitinceye ve cünüb iken de yolcu olmanız müstesna gusledinceye kadar namaza yaklaşmayınız!"(Nisa, 43.)mealindeki âyeti kerîme nazil oldu.
Bu da, yasağın ikinci safhasını teşkil ediyordu.
Bunun üzerine Müslümanlar, "Yâ Resûlallah!.. Biz, namaz vakti yaklaşınca içki içmeyiz!" dediler. Peygamber Efendimiz, onlara cevap vermeyip sustu.
Haliyle, Müslümanlar arasında içki içenlerin sayısı da bir hayli azaldı.
Namaz kılınacağı zaman da, Resûli Kibriya Efendimizin emriyle, "Hiçbir sarhoş namaza yaklaşmasın!" diye nida edilirdi.
Buna rağmen Müslümanın biri akşamleyin içki içip namaza geldi.
Hz. Ömer tekrar, "Allah'ım!.. İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!" diye dua etti.
O zaman şu âyeti kerîme nazil oldu:
"Ey îman edenler!.. İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları, Şeytan'ın murdar, kötü bir işinden başka bir şey değildir. Bunun için onlardan kaçınınız ki, korktuklarınızdan kurtulup umduklarınıza erebilesiniz!
"Şeytan, içki ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık, bunlardan vazgeçtiniz, değil mi?"(Mâide, 9091)
Bundan sonra Müslümanlar, "Artık içkiden, kumardan vazgeçtik Rabbimiz!.." dediler.
Bu da, içki yasağının üçüncü safhasıydı. Ve böylece, içki, bütün Müslümanlara haram kılınıyordu.
Bu âyetlerin nazil olması üzerine Resûli Kibriya Efendimizin emriyle, münâdî, "Haberiniz olsun ki, içki haram kılınmıştır!" diyerek Medine sokaklarında nida etti.
Bu emri duyan Müslümanlar, evlerinde bulunan bütün içkileri derhâl döktüler. Dökülen içkiler, Medine sokaklarında sel gibi aktı.
Konuyla ilgili birkaç hadîsi de nakledelim:
"Muhakkak ki Allah, içkiye, onu yapana, yapılan yere, onu içene, içirene, taşıyana, taşıtana, satana, satın alana, onun bedelini ve kazancını yiyene lanet etmiştir." (Ebû Davud, Sünen, c. 2, s. 292.)
"Her sarhoş edici şey içkidir ve her sarhoş edici içki haramdır. Kim dünyada devamlı içki içer ve tevbe etmeden ölürse, âhirette o kimse, âhiret şerbeti içemez!" (251 Müslim, Sahih, c. 6, s. 100).
"İçkiden uzak durunuz; çünkü o, her kötülüğün anahtarıdır." (Hakim, elMüstedrek, c. 4, s. 145.)
"İçki, ümmü'lhebaistir [bütün murdarlıkların, kötülüklerin anasıdır]." (Dare Kutni, Sünen, c. 4, s. 247.)
"Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır." ( Ebû Davud, Sünen, c. 2, s. 294.)