
İkizler iki rakamını getirir aklımıza ama asıl marifeti 3 sayısında gizlidir! Zira, Koç ve Boğa diye başlayan burçlar kuşağının üçüncü üyesidir. Koça tez, Boğaya anti-tez desek yani birbirine karşıt düşen ve tamamlayan iki kavram olarak alsak onları, İkizler de sentez yani iki benzemezden oluşmuş bir mükemmel bütün, seçmece bir çözüm anlamına gelecektir. Zaten simgesi de ikiliğin yanyanalığı konseptini çok güzel yansıtır.
Cinsiyetsiz, tarafsız, dinamik, kararsız, çok işlevli bir haldir İkizlerin varoluş durumu. Beyninin iki lobunu da mükemmelen kullanan, duyguyu ve aklı, sezgiyi ve sağduyuyu bütünleyebilen, zihin-beden ilişkisi kusursuz olduğu için son derece hızlı reflekslerle davranabilen, kendinden menkul bir dünya olmak üzere tasarlanmıştır. İki bileşenin bütünlüğü üzerine kurulu böyle bir sistem nasıl sürekli olarak ayakta tutulur? Elbette, hiçbir yere takılmayıp devamlı yeni bir konuya odaklanarak İkizler insanına her an yeni bir çözüm üretmesi için kaynaklarını odaklı bir biçimde kullanacağı bir vaka gerekir. Zira, İkizler durdu mu dengesi dağılır!
O yüzden ana odaklıdır İkizler insanı O yüzden o anda neyi mercek altına aldılarsa iş, romantizm, seks, eğlence, tartışma onu çözüme ulaştırılacak bir dengesizlik hali olarak görürler. Çözümü buldukları, ipin ucunu yakalayıp çekebildiklerini, yolun sonunu öbür uçtan bakınca görebildiklerini fark ettikleri an ise ilgileri dağılır ve yepyeni bir konuya odaklanır. Maymun-iştahlı, bencil, ilgisiz, güvenilmez, estim-akıllı, sorumsuz gibi yargılayıcı ve suçlayıcı birçok sıfatla anılmalarının temel nedeni budur!
Sabit olmadıkları için, samimiyetsiz olmakla suçlanmalarına karşın, İkizler burcu insanı aslında kıymet verdiği şeylerin üstüne titreyen biridir! Yani ilgilendiği herşey konusunda son derece samimidir. Herşeyi kapsamak, herşey olmak, herşeye sahip her ana ait ama hep kendi içinde, kendinden menkul olmaktır istediği Taşikardik bir varoluş biçimi,dir bu! Sürekli ibresi oynayan bir pusula gibi, etrafında olup biten hiçbir şeyi kaçırmamaya çalıştığı, ilgiye değer bulduğu herşeyin peşinde tüm varlığı ile koşuşturduğu için, bazen hiçbir şeyi elinde tutamaz ve ortalığı darmadağın eder.
Fikir dünyaları pek zengin, pek renklidir. Her olasılığı bilip kavramak ister ve ihtimaller üzerine fikir yürütmeyi pek severler. Teorik olarak devrimcidirler! Ama pratikte, alıştıkları gibi davrandıkları bir gerçektir
İnsan ilişkilerinde tetikleyici olmayı severler. Girerken ben geldiiiimmmm! giderken kaçtım ama geliceeemmmm! diye ses verenler genelde İkizlerdir. Onların girdiği çıktığı durumlarda bir hareket olsun ve bu hareketleri farkedilsin isterler. Dikkat çekmemeye tahammüleri yoktur. İletişimi başlatan ve bitiren onlar olmalıdır. Baş döndürür, yürek hoplatır, akıl karıştırır, sonra da rüzgarlarının tozu dumanı dağılmadan alıp başlarını giderler. Bu onların ortama hakim olma biçimleridir.
Söz ve hareket onlar için var oluşlarının kalbidir. İletişim kurmak için yaratılmışlardır. Zihnin ve sözel yeteneklerin dinamik olarak kullanılmasını gerektiren her konuda Aslan kesilirler! Bazen konuşmayı abartmalarının nedeni de budur. Anlamak ve söylemek onlar için hayat-memat meselesidir. Bir çocuk heyecanıyla, okur, izler, yazar, çizer, yapar, eder, gider, gelir ve iş bitti mi yokoluverirler Çok iyi gazeteci, televizyoncu, reklamcı, öğretmen, satıcı çok yaman bir pazarlıkçı, iknacı, oldu-bittici, iş-bitirici, dedikoducu, ortalık karıştırıcı olmalarının nedeni budur! Temelde yalancı değildirler, ama söyledikleri şeye o kadar inanırlar ki, yalan bile olsa gerçeğe bin basan argümanlarla onu savunabilirler. Ancak uzun vadeli hesaplarla davranmadıkları için politikacı olmalarını beklemeyin! Hiç olmayacak bir durumda, olmayacak bir şeyi bam diye söyleyip, neyi devirdiklerine bakmadan yürüyüp gidebilirler
Dikkat çekmeyi ve özel olmayı sevdikleri için, ünlü olmaya da yatkınlıkları vardır Hatta reklamın iyisi kötüsü olmaz sözünü bir İkizlerin söylemiş olması ihtimali bile olabilir