İlaç şirketlerine denek oluyoruz!...
Amerikan ilaç şirketleri maliyeti düşürmek için klinik deneylerini yoksul ülkelerde gerçekleştiriyor. Amerikan Vanity Fair dergisine göre, deneylerin en çok yapıldığı ülkelerden biri de Türkiye.
Dergiye göre, firmalar ürettikleri ilacın yararlı olduğuna dair herhangi bir onay alamazlarsa Türkiye, Hindistan, Fas, Romanya, Çin gibi ülkelerde klinik deneyler yürütüyorlar.
Firmalar tarafından geliştirilen ilaçlar... Kimisi bir hastalığa derman oluyor, kimisinin ise yararlı olduğunun kanıtlanması için uzun klinik testler gerekiyor.
Süreç zor, maliyet yüksek... Zira meşakkatli klinik testler sonucunda ilacın onay alamaması riski hala var.
Ancak Amerikan Vanity Fair dergisine göre, kanser gibi ciddi hastalıklarla ilgili olarak kompo teorilerine çoktan konu olan ilaç firmaları bunun da yolunu bulmuş.
İddia şaşırtıcı... Dergiye göre, ilaç firmaları ürettikleri ilacın yararlı olduğuna dair herhangi bir onay alamazlarsa, klinik deneylerini Türkiye, Hindistan, Fas, Romanya, Çin gibi ülkelerde yürütüyorlar.
Yani deneklere zarar verme olasılığı yüksek olan ilaçlar bu ülkelerde test ediliyor. Sebep deneklerin daha ucuz, maliyetin bu ülkelerde daha düşük olması. Sonucun olumsuz olması halinde, ilaç firmalarının omzundaki yükü hafifletecek bir yöntem.
Ölümler de gerçekleşiyor
Dergiye göre, bu deneyler Amerika'nın yasal düzenlemeleri ve kontrolleri olmadan yapılıyor. Deneylerde bazen yanlış sonuçlar alınıyor hatta ölümler gerçekleşiyor.
Amerikalı şirketlerin bugüne kadar en çok deney yaptığı ülkeler Çin, Rusya, Hindistan, Romanya, Tayland ve Türkiye.
Klinik deneylerin yoksul ülkelere kaymasındaki en önemli faktör ilaç şirketlerinin Amerikan İlaç Dairesi FDA'nın düzenlemelerindeki bir boşluktan yararlanması.
ABD'de araştırmalar sonucunda, bir ilacın yararlı olmadığına karar verilirse yurtdışında yapılan araştırmalarla FDA'dan onay alınabiliyor.
İlaç firmaları bu yüzden deneylerin yapıldığı ülkelere 'kurtarıcı ülkeler' diyor... Firmalar düşük gelirli nüfusun çok olduğu bu ülkelerde günde birkaç dolar karşılığında denek bulabiliyor.
Bu kişilerin bazıları okuma yazma bilmediği için parmak basarak sözleşme imzalıyor. Üzerlerinde hangi ilaçların denediğini bilmeyenler çoğu zaman tedavi gördüklerini düşünüyor.
Kötü sonuç alınan ülkeler rapor edilmiyor
Şirketler, hangi ilaçların hangi ülkelerde denendiğini ilacı FDA'ye sunana kadar açıklamak zorunda değil. Kötü sonuç alınan, hatta ölümlere yol açan deneylerin yapıldığı ülkeler de rapor edilmiyor.
FDA, ilk aşama deneylerin en az 10 kişi üzerinde yapılmasını öngörüyor. Dört aşamalı bir deney sürecinde denek sayısı binlerce kişi olabiliyor.
Yani Türkiye'de bugüne kadar yapılan tüm testlerin ilk aşama olduğu varsayıldığında bile en az 7 bin 160 kişinin denek olarak kullanıldığı ortaya çıkıyor.
Şizofreni ilacı için Türkiye'de denek aranıyor
Veri tabanına göre, Türkiye'de hala birçok araştırma için denek aranıyor. Hemen hepsi Sağlık Bakanlığı'ndan izinli olan bu araştırmalardan birinde yeni bir şizofreni ilacı test ediliyor.
Adana, Samsun, Manisa ve İstanbul'da bu ilacın deneneceği "fiziksel olarak güçlü, 18-65 yaş arasında, şizofreni teşhisi konulmuş erkek ya da menopoza girmiş ya da rahmi alınmış kadınlar" aranıyor.
CNNTÜRK