Şekerpare
Daimi Üye
İLK HAFTALARDA BESLENME
Birinci trimester (ilk üç aylık dönem) çoğu anne adayının bulantı, tiksinme, bazı kokulara aşırı duyarlılık, iştahsızlık gibi belirtiler yaşadığı bir dönemdir ve anne adayları bebeklerini yeterince besleyemedikleri endişesini taşırlar. Bu dönemde kendinizi herşeyi yemek için zorlamayın. Dikkatlice değerlendirdiğinizde bazı gıdaların size çekici geldiğini ve bunları rahatlıkla yiyebildiğinizi görebilirsiniz. Ağırlığı bu gıdalara verin. Aşırı bir beslenme bozukluğu olmadığı sürece (bu tür durumlar enderdir) bebeğinize zarar vermezsiniz. İlk trimesterdeki bu "sorunların" temel amacı aslında sizi toksik maddelerden korumaktır. Sigaradan nefret ettiğinizi görmek ne kadar güzel birşey değil mi? Beslenme bozukluğu sizi çok etkilerse doktorunuza mutlaka danışın.
Beslenme konusuna bu haftada geniş olarak yer verilemeyecek olmasına karşın bilmeniz gereken ilk şey günlük öğün sayınızı dört, hatta altıya çıkarmanızın size getireceği faydadır.. Bu önlem bir yandan midenizin aşırı dolmasını ve rahatsız olmanızı engelleyecek diğer yandan kan şekerinizin düşmesi sonucu oluşan aşırı yeme ihtiyacınızı frenleyecektir.
Sebze ve meyveler, protein, kalsiyum ve sıvı alımına özellikle dikkat etmelisiniz. Aşırı yağlı ve aşırı karbonhidratlı yiyecekler gereksiz kalori dışında fazla bir fayda vermezler.
Hamilelik döneminde çiğ etlerden (çiğ köfte, pişmemiş şarküteri ürünleri gibi) uzak durmalı ve yiyeceklerinizi iyi bir şekilde yıkamaya özen göstermelisiniz. Bunun nedeni bu yiyeceklerde bulunması muhtemel toksoplazma mikrobunun bebeğinize zarar verme ihtimalinin bulunmasıdır. Toksoplazmanın diğer bir bulaşma yolu da kediler olduğundan sokak kedilerinden uzak durmalı, kedinizin bakımını eşinize devretmelisiniz.
Ülkemizde pastörize edilmemiş sütlerle yağılan peynirlerin tüketimi yaygın bulunmamasına karşın yine de bilmeniz gereken, bu peynirlerin Listeria adı verilen bir bakteri taşıyabileceği ve bu bakterinin bebeğinize zarar verebileceğidir.
Maden suyu, soda gibi sıvıları almanızda bir sakınca olmamasına karşın kafein içeren içecekleri (kahve, kola,çay gibi) aşırı tüketmekten kaçınmalısınız. Güvenli üst sınır belli olmamasına karşın günde en fazla iki birim kafein içerikli içecek tüketmeniz yerinde olacaktır.
Alkol tüketimi konusunda ise veriler çelişmekle beraber bu madde içinde güvenli üst sınır belirlenememiştir ve bebeğinizin gelişmekte olan beyin hücrelerini öldürme özelliğine sahip bu maddeden tüm gebeliğiniz boyunca uzak durmalısınız.
Birinci trimester (ilk üç aylık dönem) çoğu anne adayının bulantı, tiksinme, bazı kokulara aşırı duyarlılık, iştahsızlık gibi belirtiler yaşadığı bir dönemdir ve anne adayları bebeklerini yeterince besleyemedikleri endişesini taşırlar. Bu dönemde kendinizi herşeyi yemek için zorlamayın. Dikkatlice değerlendirdiğinizde bazı gıdaların size çekici geldiğini ve bunları rahatlıkla yiyebildiğinizi görebilirsiniz. Ağırlığı bu gıdalara verin. Aşırı bir beslenme bozukluğu olmadığı sürece (bu tür durumlar enderdir) bebeğinize zarar vermezsiniz. İlk trimesterdeki bu "sorunların" temel amacı aslında sizi toksik maddelerden korumaktır. Sigaradan nefret ettiğinizi görmek ne kadar güzel birşey değil mi? Beslenme bozukluğu sizi çok etkilerse doktorunuza mutlaka danışın.
Beslenme konusuna bu haftada geniş olarak yer verilemeyecek olmasına karşın bilmeniz gereken ilk şey günlük öğün sayınızı dört, hatta altıya çıkarmanızın size getireceği faydadır.. Bu önlem bir yandan midenizin aşırı dolmasını ve rahatsız olmanızı engelleyecek diğer yandan kan şekerinizin düşmesi sonucu oluşan aşırı yeme ihtiyacınızı frenleyecektir.
Sebze ve meyveler, protein, kalsiyum ve sıvı alımına özellikle dikkat etmelisiniz. Aşırı yağlı ve aşırı karbonhidratlı yiyecekler gereksiz kalori dışında fazla bir fayda vermezler.
Hamilelik döneminde çiğ etlerden (çiğ köfte, pişmemiş şarküteri ürünleri gibi) uzak durmalı ve yiyeceklerinizi iyi bir şekilde yıkamaya özen göstermelisiniz. Bunun nedeni bu yiyeceklerde bulunması muhtemel toksoplazma mikrobunun bebeğinize zarar verme ihtimalinin bulunmasıdır. Toksoplazmanın diğer bir bulaşma yolu da kediler olduğundan sokak kedilerinden uzak durmalı, kedinizin bakımını eşinize devretmelisiniz.
Ülkemizde pastörize edilmemiş sütlerle yağılan peynirlerin tüketimi yaygın bulunmamasına karşın yine de bilmeniz gereken, bu peynirlerin Listeria adı verilen bir bakteri taşıyabileceği ve bu bakterinin bebeğinize zarar verebileceğidir.
Maden suyu, soda gibi sıvıları almanızda bir sakınca olmamasına karşın kafein içeren içecekleri (kahve, kola,çay gibi) aşırı tüketmekten kaçınmalısınız. Güvenli üst sınır belli olmamasına karşın günde en fazla iki birim kafein içerikli içecek tüketmeniz yerinde olacaktır.
Alkol tüketimi konusunda ise veriler çelişmekle beraber bu madde içinde güvenli üst sınır belirlenememiştir ve bebeğinizin gelişmekte olan beyin hücrelerini öldürme özelliğine sahip bu maddeden tüm gebeliğiniz boyunca uzak durmalısınız.