Hanefi mezhebinin üç büyük Imamindan biri. Eserleriyle Hanefiligin sistemlesmesinde ve yayilmasinda etkili oldu. Ebu Yusuf’la birlikte, kendisine Hanefi mezhebinin iki Imami anlaminda “Imameyn” denir.
Adi Muhammed, künyesi Ebu Abdullah’dir. Babasi Hasan b. Farkad’dir, Benî seyban’larin azatlisi oldugu rivayet edilir. Hasan b. Farkad, sam dolaylarinda Haksati köyündendir. Daha sonra Irak’a yerlesti. Oglu Muhammed, 132/749 da Vasit’da dogdu. Kufe’de yetisti. O tarihlerde Kufe, fikih, dil ve gramer ilimlerinin merkezlerinden biriydi. Muhammed b. Hasan’in kültürünün olusumunu hazirlayan bu çevre, onun dil, fikih, siir ve hadis’e yönelmesine de neden olmustu.
Babasindan otuz bin altin miras kalmasi, bu ilimleri tahsil etmesini kolaylastirmis ve bütün servetini bu ugurda kullandi. Muhammed b. Hasan, birçok bilginden ders aldi. Küçük yasta Ebu Hanife’nin derslerini takibe basladi. 150/767′de Ebu Hanife’nin ölümü üzerine, fikih tahsilini Ebu Yusuf’tan tamamladi. Imam Muhammed b. Hasan, Ebu Hanife’nin öldügü tarihte on sekiz yasindaydi. Ali el-Kâri, Imam Muhammed’in Ebu Hanife’nin akrabasindan oldugunu rivayet eder (Sava Pasa, islâm Hukuku Nazariyati, I, 97-100).
Muhammed b. Hasan, çesitli yerlere seyahatlerde bulunarak birçok bilginle görüstü. sam’da Evzai’nin, Mekke’de Süfyan b. Uyeyne’nin, Horasan’da Abdullah b. Mübarek’in yanina giderek bunlardan ilim tahsil etti. Basra’da da birçok ilim ehlinden ders aldi. Bu seyahatlarinin en önemlisi, Medine’ye olanidir. Imam Muhammed burada üç yil Imam Malik’in derslerine devam etmis ve defalarca Muvatta’yi kendisinden dinlemisti.
Medine’deki bu tahsiliyle Muhammed b. Hasan, Rey ehlinin usulüyle, hadis ehlinin usulünü birlestirdi. Irak’a döndügünde söhreti her tarafa yayildi ve kendisine talebe akini basladi. Bu talebelerin en önemlilerinden biri Esed b. Furat’tir. Daha önce Imam Malik’den ders alan Esed, Imam Muhammed’e gelerek talebelik yapti. Daha sonra Afrika’ya dönüp Muhammed b. Hasan’in etkisiyle Afrika ve Magnb’de Ebu Hanife’nin fikhî ictihatlarini ve görüslerini halka anlatti. Bir diger önemli talebesi ise, Imam safiî’dir. Imam safiî, Imam Muhammed’den ilim tahsil etti ve onun eserlerini istinsah etti (Siyeri Kebir Ter. ve serhi s.12). Diger önemli talebeleri ise, Ebu Hafs el-Kebir, Süleyman el-Ctircani, Ebu Ubeyd Kasim b. Sellam, Yahya b. Eksem, ismail b. Tevbe gibi bilginlerdir. Hanefi mezhebi ilk yayilmasini Imam Muhammed b. Hasan ile Imam Ebu Yusuf’a borçludur. Çaginda yayginlasan problem ve tartismalara Imam Muhammed de katilarak, görüslerini açikladi. Imam Muhammed’in kültürü, Arap dilindeki mahareti ve fikihtaki derinligi bütün açikligiyla eserlerinde kendini gösterir.
Imam safiî, Imam Muhammed’den çok istifade ettigini belirtip, ondan aldigi ilim ile bir çok kitap yazdigini ifade eder (ibn Nedim, el-Fihrist, s. 295). Nafi de, Imam Muhammed’in insanlarin en fasihi oldugunu söyleyerek, onun dil sahasindaki bilgisine dikkat çeker (ibn Abdilber-el-intika, s.174).
Imam Muhammed’in Abbasi halifeleri ile iliskisi olmakla beraber, kendisinin ve ilmine haysiyetini daima korudugu belirtilir. Hükümdarlarin önünde egilmezdi ve onlara yüzsuyu dökmezdi (Hatib el-Bagdadi- Tarihu Bagdad, II, s.173).
Harun Resid, baslangiçta kadilik görevini kabul etmedigi için Imam Muhammed’i iki ay hapsetti. Daha sonra Imam Muhammed bu kararindan vaz geçince, geçici bir müddet için bassehir yapilan Rakka’ya kadi tayin edildi (Sava Pasa, islâm Hukuku Nozariyati, I, 97-98).
176/792′de Zeydi Imam Yahya b. Abdullah’in isyani meselesinde, Harun Resid, Imam Muhammed’le istisare etti. Bu istisarenin sonucu olarak Halifenin güvenini kaybetti ve Ali ogullari taraftari olmak süphesi altinda kaldi. Eserleri teftis edilerek, isyana sürükleyen parçalarin olup olmadigi kontrol edildi ve bu arada da kadilik görevinden de azledildi (Taberi, Tarih, el-Ümam…, III, 619).
Imam Muhammed, kadiliktan azledildikten sonra,189/805 yilina kadar Bagdad’da kaldi. Bu arada Halifeyle aralari düzeldi ve yeniden göreve getirilerek Horasan kadiligina tayin edildi. Ayni yil içinde de Rey civarinda vefat etti (el-Kerderi-Menakibu’l-Imamil-A’zam, II,187). Ayni gün Kisaî de vefat etmisti. Harun Resid; “Bugün Arapça ve fikih defnedildi” diyerek kaybin büyüklügünü dile getirdi (Hayreddin Karaman, islâm Hukuk Tarihi, s. 96).
Imam Muhammed’in Fikihtaki degeri özellikle iki yönde ortaya çikar. Birincisi; eserleri ile Ebu Hanife’nin mezhebinin yayihnasinda talebelerinin en etkilisi olmasi ve ikinci asir fakihleri arasinda en çok eser vermesidir. (Imam Muhammed’in görüslerindeki asalet, onu özel bir mezhep sahibi haline getirmektedir.) ikincisi ise, bir çok büyük bilgini etkilemesidir. Sözgelisi el-Müdevvene, el-Esediye, el-Ümm ve el-Hücce gibi Fikih kitaplarinin sahipleri ondan etkilenmisler, eserlerini onun kitaplari isiginda yazmislardir.
Adi Muhammed, künyesi Ebu Abdullah’dir. Babasi Hasan b. Farkad’dir, Benî seyban’larin azatlisi oldugu rivayet edilir. Hasan b. Farkad, sam dolaylarinda Haksati köyündendir. Daha sonra Irak’a yerlesti. Oglu Muhammed, 132/749 da Vasit’da dogdu. Kufe’de yetisti. O tarihlerde Kufe, fikih, dil ve gramer ilimlerinin merkezlerinden biriydi. Muhammed b. Hasan’in kültürünün olusumunu hazirlayan bu çevre, onun dil, fikih, siir ve hadis’e yönelmesine de neden olmustu.
Babasindan otuz bin altin miras kalmasi, bu ilimleri tahsil etmesini kolaylastirmis ve bütün servetini bu ugurda kullandi. Muhammed b. Hasan, birçok bilginden ders aldi. Küçük yasta Ebu Hanife’nin derslerini takibe basladi. 150/767′de Ebu Hanife’nin ölümü üzerine, fikih tahsilini Ebu Yusuf’tan tamamladi. Imam Muhammed b. Hasan, Ebu Hanife’nin öldügü tarihte on sekiz yasindaydi. Ali el-Kâri, Imam Muhammed’in Ebu Hanife’nin akrabasindan oldugunu rivayet eder (Sava Pasa, islâm Hukuku Nazariyati, I, 97-100).
Muhammed b. Hasan, çesitli yerlere seyahatlerde bulunarak birçok bilginle görüstü. sam’da Evzai’nin, Mekke’de Süfyan b. Uyeyne’nin, Horasan’da Abdullah b. Mübarek’in yanina giderek bunlardan ilim tahsil etti. Basra’da da birçok ilim ehlinden ders aldi. Bu seyahatlarinin en önemlisi, Medine’ye olanidir. Imam Muhammed burada üç yil Imam Malik’in derslerine devam etmis ve defalarca Muvatta’yi kendisinden dinlemisti.
Medine’deki bu tahsiliyle Muhammed b. Hasan, Rey ehlinin usulüyle, hadis ehlinin usulünü birlestirdi. Irak’a döndügünde söhreti her tarafa yayildi ve kendisine talebe akini basladi. Bu talebelerin en önemlilerinden biri Esed b. Furat’tir. Daha önce Imam Malik’den ders alan Esed, Imam Muhammed’e gelerek talebelik yapti. Daha sonra Afrika’ya dönüp Muhammed b. Hasan’in etkisiyle Afrika ve Magnb’de Ebu Hanife’nin fikhî ictihatlarini ve görüslerini halka anlatti. Bir diger önemli talebesi ise, Imam safiî’dir. Imam safiî, Imam Muhammed’den ilim tahsil etti ve onun eserlerini istinsah etti (Siyeri Kebir Ter. ve serhi s.12). Diger önemli talebeleri ise, Ebu Hafs el-Kebir, Süleyman el-Ctircani, Ebu Ubeyd Kasim b. Sellam, Yahya b. Eksem, ismail b. Tevbe gibi bilginlerdir. Hanefi mezhebi ilk yayilmasini Imam Muhammed b. Hasan ile Imam Ebu Yusuf’a borçludur. Çaginda yayginlasan problem ve tartismalara Imam Muhammed de katilarak, görüslerini açikladi. Imam Muhammed’in kültürü, Arap dilindeki mahareti ve fikihtaki derinligi bütün açikligiyla eserlerinde kendini gösterir.
Imam safiî, Imam Muhammed’den çok istifade ettigini belirtip, ondan aldigi ilim ile bir çok kitap yazdigini ifade eder (ibn Nedim, el-Fihrist, s. 295). Nafi de, Imam Muhammed’in insanlarin en fasihi oldugunu söyleyerek, onun dil sahasindaki bilgisine dikkat çeker (ibn Abdilber-el-intika, s.174).
Imam Muhammed’in Abbasi halifeleri ile iliskisi olmakla beraber, kendisinin ve ilmine haysiyetini daima korudugu belirtilir. Hükümdarlarin önünde egilmezdi ve onlara yüzsuyu dökmezdi (Hatib el-Bagdadi- Tarihu Bagdad, II, s.173).
Harun Resid, baslangiçta kadilik görevini kabul etmedigi için Imam Muhammed’i iki ay hapsetti. Daha sonra Imam Muhammed bu kararindan vaz geçince, geçici bir müddet için bassehir yapilan Rakka’ya kadi tayin edildi (Sava Pasa, islâm Hukuku Nozariyati, I, 97-98).
176/792′de Zeydi Imam Yahya b. Abdullah’in isyani meselesinde, Harun Resid, Imam Muhammed’le istisare etti. Bu istisarenin sonucu olarak Halifenin güvenini kaybetti ve Ali ogullari taraftari olmak süphesi altinda kaldi. Eserleri teftis edilerek, isyana sürükleyen parçalarin olup olmadigi kontrol edildi ve bu arada da kadilik görevinden de azledildi (Taberi, Tarih, el-Ümam…, III, 619).
Imam Muhammed, kadiliktan azledildikten sonra,189/805 yilina kadar Bagdad’da kaldi. Bu arada Halifeyle aralari düzeldi ve yeniden göreve getirilerek Horasan kadiligina tayin edildi. Ayni yil içinde de Rey civarinda vefat etti (el-Kerderi-Menakibu’l-Imamil-A’zam, II,187). Ayni gün Kisaî de vefat etmisti. Harun Resid; “Bugün Arapça ve fikih defnedildi” diyerek kaybin büyüklügünü dile getirdi (Hayreddin Karaman, islâm Hukuk Tarihi, s. 96).
Imam Muhammed’in Fikihtaki degeri özellikle iki yönde ortaya çikar. Birincisi; eserleri ile Ebu Hanife’nin mezhebinin yayihnasinda talebelerinin en etkilisi olmasi ve ikinci asir fakihleri arasinda en çok eser vermesidir. (Imam Muhammed’in görüslerindeki asalet, onu özel bir mezhep sahibi haline getirmektedir.) ikincisi ise, bir çok büyük bilgini etkilemesidir. Sözgelisi el-Müdevvene, el-Esediye, el-Ümm ve el-Hücce gibi Fikih kitaplarinin sahipleri ondan etkilenmisler, eserlerini onun kitaplari isiginda yazmislardir.