İşte beklediğim film
Yönetmen Derviş Zaim, senaryosunu da yazdığı yeni filmi “Balık”ın çekimlerine Bursa’da başladı. İnsan-doğa ilişkisine odaklanan, gözünü para hırsı bürümüş bir balıkçının gaddar avlanma teknikleriyle kendisine ve çevresine nasıl zarar verdiğini anlatan filmde Sanem Çelik ve Bülent İnal başrolde.
Senaryoyu okuduğunuzda ne hissettiniz?
Sanem Çelik: Senaryoyu bir çırpıda okudum ve bayıldım. Yıllar sonra hediye gibi gelen bu Derviş Zaim senaryosu ve onunla tekrar çalışma fırsatı beni çok heyecanlandırdı, sevindirdi, yüreklendirdi. Zaten Türkiye’ye gelme hazırlığı içindeydim, ancak tekliften tam iki hafta sonra kendimi çekimlerde bulmam rüya gibiydi gerçekten.
Sizi bu filmin içinde olmaya iten fikir ya da his neydi?
- Zaim filmini reddetmek delilik olurdu. Onunla ikinci kez çalışma imkanı, kaçırılmaz bir fırsattı. “İşte” dedim; “Beklediğim, özlediğim, inandığım budur.”
Oynadığınız rolün sizi çeken özelliği ne oldu?
- İçgüdülerinin ve hayallerinin peşinden giden, doğaya saygı gösterilmesi için sesini yükseltmeye cesaret edebilen, inançlarının arkasında durabilen bir karakter Filiz. Negatif çekimin doruklarda olduğu bu gerçek zamanda, pozitif duruşun simgesi diyebileceğim özelliğidir beni çeken, bana benzeyen.
DERVİŞ ZAİM’İN VARLIĞI ŞANSIMDIR
Çekim süreci ve ortamından da bahsedebilir misiniz biraz?
- Derviş Zaim’le çalışmak ders gibidir. Bazen bildiğine yenilikler katar, bazen bilmediklerinle beslenir, tazelenirsin. Oyuncularından kamera arkasına, huzurlu, güler yüzlü, eğitimli, çoğunluğu genç sinemacılardan oluşan ve en önemlisi egosunu evinde bırakmış, çağdaş, barışçı, ilerici, sabırlı, dost bir ekip kurulmuş. Bu sayede, bir sanat filminin parçası olmanın keyfini çıkardığımıza inanıyorum.
Filmi çekerken Derviş Zaim’in yaklaşımı ne oldu? Onunla ikinci kez çalışmanızı sağlayan özelliği nedir?
- Her zaman oyuncusuna sonsuz olanaklar sağlayan, müthiş saygılı ve sakin bir yönetmendir Derviş Zaim. Esprili yapısına, kendini ve ne istediğini bilen, aramaktan vazgeçmeyen anlayışına hayran kalmışımdır. Bana daima öğreten, yol gösteren, sorularıma, meraklarıma, arayışlarıma, yılmadan yorulmadan cevaplar veren bir dost, bir baba, bir sabır taşıdır. Varlığı şansımdır.
Hayatınızdaki değişim ve gelişimler, oyunculuk anlayışınıza ve bu filme nasıl yansıdı?
- Yaşam, bitmeyen bir okul bir oyuncu için. Zaman yine ve yeniden hayatı, kendini ve haliyle insanı anlamanı, daha da tanımanı sağlayan bir yolculuk. Sanırım ve dilerim bunlar kalbimden bedenime, ruhumdan sesime, tecrübelerimden çizgilerime, perdeye yansıyıp bir hâl, bir duruş yaratmadan geçmiyorlardır.
SİNEMADAKİ İLK CİDDİ SINAVIM
Bülent İnal: “Balık”, senaryosunu ilk okuduğum andan itibaren beni heyecanlandıran, “Mutlaka içinde olmalıyım” dedirten bir projeydi. Doğa-insan ilişkisi üzerine kurulu, bir meselesi olan, sade ve yalın bir anlatıma sahip özel bir senaryoydu. Derviş Zaim’le buluşup onun düşüncelerini de dinledikten sonra filme dahil oldum. Bursa’nın Gölyazı kasabasında yapıldı çekimler. Bence filmin en önemli karakteri oldu Gölyazı. Bu film için oradan daha uygun bir mekan olamazdı. Çok profesyonel ve bir o kadar da keyifli bir ekibimiz vardı. Hem oyuncular hem de teknik kadro özenle seçilmişti. Herkes birbirine son derece saygılı davranıyordu. Bugüne kadar bazı filmlerde irili ufaklı roller oynadım ama bu filmdeki Kaya karakteriyle sinemadaki ilk ciddi sınavımı veriyorum. Çok severek ve isteyerek oynamaya çalıştım. Filme bir katkım olduysa ne mutlu bana. Derviş Zaim’e ve bütün ekip arkadaşlarıma her şey için çok teşekkür ederim.
İNSANOĞLUNA KABAHATİNİ ANIMSATMA GİRİŞİMİ
Derviş Zaim: “Balık”, doğa ile arasına eski zamanlarla kıyaslandığı zaman daha fazla mesafe koyduğuna inandığım insanoğluna, doğaya karşı işlediği kabahati mütevazı bir anımsatma girişimi olarak nitelenebilir. “Balık” projesi, doğanın hor kullanılması ve insanın bundan zarar görmesi meselesini konu ediniyor. Daha önce de çalışma şansına sahip olduğum Sanem Çelik ve Bülent İnal’la yeniden beraber olmaktan dolayı memnunum.
Hürriyet