Derin sessizlikler
Arkadaşınız bir davette yanınıza komşusu Ali’yi getirdi ve sadece kısaca tanıştırıp, sizi baş başa bırakıp gitti. “Tanıştığıma memnun oldum”lardan sonra derin bir sessizlik hakim oldu, değil mi? İşte bu gibi durumlarda ilk uzak durmanız gereken konu 15 saniye içinde anlatacak bir şey bulmak için paniklemek. Çünkü bu panik, her zaman için ‘saçmalamayla’ sonuçlanır. Yapmanız gereken ise sakin olmak ve ev sahibiyle nereden tanıştığı, daveti nasıl bulduğu veya üstündeki güzel kıyafeti nereden aldığı gibi basit konularla giriş yapmaktır. Çünkü ağır bir konuyu yeni tanıştığınız kişi ile konuşmanız pek sağlıklı sonuçlanmayabilir. İkinci olarak sesinizin tonuna dikkat edin; yani vurgulu ve hafif melodik konuşmanız ilk intiba açısından pozitif olacaktır.
Sohbete katılmak
Yine bir davettesiniz, elinizde kadehiniz bir köşede duruyorsunuz. Az ileride bir grup arkadaş gülerek sohbet ediyorlar. Ama siz hiçbirini tanımıyorsunuz. Bütün geceyi kadehinizle baş başa geçirmek yerine o sohbete nasıl dahil olabileceğinizi biliyor musunuz? Öncelikle yapmamanız gereken iki şeyi söyleyelim: bir anda grubun ortasına girmek veya birinin lafını keserek sohbete katılmak. Bu durumda göstermeniz gereken davranış ise gruba fazla dikkat çekmeden, ölçülü bir şekilde yaklaşmak ve sabırla onları dinlemek. Bu şekilde konuşulan konuyu iyice anlayacak ve siz de ne anlatabileceğinizi kestireceksiniz. Ardından örneğin konuşulan konu bir film ise o filmle ilgili sizin yorumlarınızı veya izlemediyseniz tavsiye edip etmediklerini sorarak sohbete dahil olabilirsiniz.
İnsanları tanıştırmak
Farz edin ki kendi doğumgünü partinizdesiniz. Arkadaşınız Ayşe partideki kimseyi tanımıyor ve sizin buradaki en büyük isteğiniz herkesin eğlenmesi. O zaman bu durumda yapmanız gereken de onun bu partide anlaşabileceğini düşündüğünüz insanlarla tanıştırmanız. Bridget Jones filmindeki öğütlerden hatırlarsınız belki; tanıştırma esnasında ilk söylemeniz gereken “Ayşe, Zeynep benim liseden arkadaşım. Zeynep, Ayşe benim iş arkadaşım” örneğidir. Ama bu cümleyi söyleyip öylece gitmek doğru olmadığından hemen ortak bir sohbet konusu ortaya atmak lazım. Örneğin “Ayşe hayvanlarla çok ilgilidir. Bu arada Zeynep de veteriner, biliyor musun?” gibi bir sohbeti açtığınızda iki arkadaşınız bu konudan başka bir konuya geçerek parti boyunca kaynaşacaklardır.
Mesleklerden konuşmak
Genelde biriyle tanıştığınızda ilk sorulan sorulardan biri de “Siz ne iş yapıyorsunuz”dur, değil mi? Size bu soru yöneltildiğinde uzun uzun cevap verdikten sonra tıkanıp kalmak istemiyorsanız, üzerinde konuşulacak başka konular doğuracak zeki yanıtlar vermeniz doğru olacaktır. Burada dikkat etmeniz gereken şey ise tek kelimelik yanıtlardan uzak durmaktır. Örneğin mesleğiniz sorulduğunda “Editörüm” yerine “Kapsamlı bir kadın sitesi olan Pudra.com’un editörüyüm” demeniz daha akılda kalıcı ve daha sohbet doğurucu olacaktır. Sohbet doğurmanın bir başka yolu da –asla uzatmadan- kısaca iş özgeçmişinizden bahsetmeniz. Bu şekilde karşınızdaki kişinin sizi daha iyi tanıması ve belki de eski işlerinizden ortak konular doğması söz konusu olacaktır.
‘Dozunda’ iltifat etmek
Tabii ki eğer o kişiyle ilgili olumlu düşünceleriniz varsa, bunu dışarı vurmaktan hiçbir zaman çekinmeyin. Kendi iyi yanlarınızın farkında olmanız gibi, başka insanların iyi yanlarını ‘doz aşmadan’ pohpohlamak ne kadar özgüvenli olduğunuzun da bir dışavurumudur. Dolayısıyla değer verdiğiniz birine kendisini değerli hissettirecek sözler sarf etmeniz sizin için de oldukça iyi bir intiba olacaktır. Karşınızdakini överken dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri abartmamaktır; çünkü abarttığınız anda konuşmanız yapay gözükebilir. Ayrıca bu tip övgü konuşmalarını kişi gittikten sonra arkasından değil; hep beraberken hem onun, hem diğer kişilerin gözlerinin içine bakarak ve gülümseyerek yapmanız daha pozitif etki yaratacaktır.
Dinlemeyi bilmek
Dinlemek de en az konuşmak kadar önemli bir iletişim yoludur. İyi bir dinleyici olmak için yapmanız gereken öncelikle neden dinlediğinize karar vermek (zevk için mi, fikir alışverişi mi, bilgileri değerlendirmek mi, yoksa empati yapmak için mi)… Ardından sabırlı bir şekilde karşınızdaki insanın iletmeye çalıştığı mesajına saygı duyarak dinlemeniz ve dikkatinizi tamamen ona vermeniz önemli. Ayrıca nasıl söylendiğine değil, ne söylendiğine yoğunlaşın ve konuşanın anlattıklarını sonuna kadar hiç araya girmeden dinleyin. Bir küçük önerimiz de karşınızdaki kişi konuşurken onun söylediklerine vereceğiniz cevapları değil, onun ifade etmek istediklerini düşünmenizdir. Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın: herkesten yeni bilgiler edinebilirsiniz. Birini dinlerken egonuzla vedalaşın.
Teşekkür etmek
Bir arkadaşınız sizi yemeğe çıkardığında veya partneriniz size çok güzel bir sürpriz yaptığında içinizden otomatik olarak teşekkür etmek gelir zaten. Ama doğru teşekkür etmenin de etkili bir iletişim yolu olduğunu biliyor muydunuz? Çıplak bir “Teşekkür ederim” veya “Sağol” aslında pek pozitif bir etki yaratmaz. Karşınızdaki kişiye de teşekkür almış gibi hissettirmez. Bu tip çıplak teşekkürleri genelde market alışverişinizde kasiyere, size kahve getiren garsona veya size otobüste yer veren biri gibi hiç tanımadığınız ve o an iletişim kurduğunuz insanlara söylemeniz doğrudur. Sizi yemeğe çağıran arkadaşınıza “Bu keyifli yemek için çok teşekkürler” veya size sürpriz yapan sevgilinize “Beni çok şaşırttın ve mutlu ettin, çok teşekkürler aşkım” demeniz çok daha etkili olacaktır.
Telefonda iyi intiba
Yüz yüze iletişim kadar olmasa da telefonda kuracağınız iletişim, hafife alınmayacak bir konudur. Bir kişinin telefon konuşmasından karakter analiziniz yapamazsınız elbet; ama pozitif veya negatif bir imaj etkisi bırakmak oldukça kolay… Etki bırakmanın ise çok basit bir sırrı var: kişiyle yüz yüzeymişsiniz gibi konuşmak. Karşıdaki kişi sizin mimiklerinizi, hareketlerinizi, gülümsemenizi göremeyecek, fakat ses tonunuzdan tüm bunları alacaktır. Karşınızdaki kişi duygularınızı gözlerinizden göremeyeceği için duygularınızı ifade etmeniz de telefonda kurulacak iletişimin bir başka önemli noktasıdır. Göz kontağı veya kafa sallayarak onaylama telefon iletişiminde söz konusu olmadığı için “Çok sevindim”, “Sizi çok iyi anlıyorum” gibi vücut dilini söze dökmeniz etkili olacaktır.
Alıntıdır!
Arkadaşınız bir davette yanınıza komşusu Ali’yi getirdi ve sadece kısaca tanıştırıp, sizi baş başa bırakıp gitti. “Tanıştığıma memnun oldum”lardan sonra derin bir sessizlik hakim oldu, değil mi? İşte bu gibi durumlarda ilk uzak durmanız gereken konu 15 saniye içinde anlatacak bir şey bulmak için paniklemek. Çünkü bu panik, her zaman için ‘saçmalamayla’ sonuçlanır. Yapmanız gereken ise sakin olmak ve ev sahibiyle nereden tanıştığı, daveti nasıl bulduğu veya üstündeki güzel kıyafeti nereden aldığı gibi basit konularla giriş yapmaktır. Çünkü ağır bir konuyu yeni tanıştığınız kişi ile konuşmanız pek sağlıklı sonuçlanmayabilir. İkinci olarak sesinizin tonuna dikkat edin; yani vurgulu ve hafif melodik konuşmanız ilk intiba açısından pozitif olacaktır.
Sohbete katılmak
Yine bir davettesiniz, elinizde kadehiniz bir köşede duruyorsunuz. Az ileride bir grup arkadaş gülerek sohbet ediyorlar. Ama siz hiçbirini tanımıyorsunuz. Bütün geceyi kadehinizle baş başa geçirmek yerine o sohbete nasıl dahil olabileceğinizi biliyor musunuz? Öncelikle yapmamanız gereken iki şeyi söyleyelim: bir anda grubun ortasına girmek veya birinin lafını keserek sohbete katılmak. Bu durumda göstermeniz gereken davranış ise gruba fazla dikkat çekmeden, ölçülü bir şekilde yaklaşmak ve sabırla onları dinlemek. Bu şekilde konuşulan konuyu iyice anlayacak ve siz de ne anlatabileceğinizi kestireceksiniz. Ardından örneğin konuşulan konu bir film ise o filmle ilgili sizin yorumlarınızı veya izlemediyseniz tavsiye edip etmediklerini sorarak sohbete dahil olabilirsiniz.
İnsanları tanıştırmak
Farz edin ki kendi doğumgünü partinizdesiniz. Arkadaşınız Ayşe partideki kimseyi tanımıyor ve sizin buradaki en büyük isteğiniz herkesin eğlenmesi. O zaman bu durumda yapmanız gereken de onun bu partide anlaşabileceğini düşündüğünüz insanlarla tanıştırmanız. Bridget Jones filmindeki öğütlerden hatırlarsınız belki; tanıştırma esnasında ilk söylemeniz gereken “Ayşe, Zeynep benim liseden arkadaşım. Zeynep, Ayşe benim iş arkadaşım” örneğidir. Ama bu cümleyi söyleyip öylece gitmek doğru olmadığından hemen ortak bir sohbet konusu ortaya atmak lazım. Örneğin “Ayşe hayvanlarla çok ilgilidir. Bu arada Zeynep de veteriner, biliyor musun?” gibi bir sohbeti açtığınızda iki arkadaşınız bu konudan başka bir konuya geçerek parti boyunca kaynaşacaklardır.
Mesleklerden konuşmak
Genelde biriyle tanıştığınızda ilk sorulan sorulardan biri de “Siz ne iş yapıyorsunuz”dur, değil mi? Size bu soru yöneltildiğinde uzun uzun cevap verdikten sonra tıkanıp kalmak istemiyorsanız, üzerinde konuşulacak başka konular doğuracak zeki yanıtlar vermeniz doğru olacaktır. Burada dikkat etmeniz gereken şey ise tek kelimelik yanıtlardan uzak durmaktır. Örneğin mesleğiniz sorulduğunda “Editörüm” yerine “Kapsamlı bir kadın sitesi olan Pudra.com’un editörüyüm” demeniz daha akılda kalıcı ve daha sohbet doğurucu olacaktır. Sohbet doğurmanın bir başka yolu da –asla uzatmadan- kısaca iş özgeçmişinizden bahsetmeniz. Bu şekilde karşınızdaki kişinin sizi daha iyi tanıması ve belki de eski işlerinizden ortak konular doğması söz konusu olacaktır.
‘Dozunda’ iltifat etmek
Tabii ki eğer o kişiyle ilgili olumlu düşünceleriniz varsa, bunu dışarı vurmaktan hiçbir zaman çekinmeyin. Kendi iyi yanlarınızın farkında olmanız gibi, başka insanların iyi yanlarını ‘doz aşmadan’ pohpohlamak ne kadar özgüvenli olduğunuzun da bir dışavurumudur. Dolayısıyla değer verdiğiniz birine kendisini değerli hissettirecek sözler sarf etmeniz sizin için de oldukça iyi bir intiba olacaktır. Karşınızdakini överken dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri abartmamaktır; çünkü abarttığınız anda konuşmanız yapay gözükebilir. Ayrıca bu tip övgü konuşmalarını kişi gittikten sonra arkasından değil; hep beraberken hem onun, hem diğer kişilerin gözlerinin içine bakarak ve gülümseyerek yapmanız daha pozitif etki yaratacaktır.
Dinlemeyi bilmek
Dinlemek de en az konuşmak kadar önemli bir iletişim yoludur. İyi bir dinleyici olmak için yapmanız gereken öncelikle neden dinlediğinize karar vermek (zevk için mi, fikir alışverişi mi, bilgileri değerlendirmek mi, yoksa empati yapmak için mi)… Ardından sabırlı bir şekilde karşınızdaki insanın iletmeye çalıştığı mesajına saygı duyarak dinlemeniz ve dikkatinizi tamamen ona vermeniz önemli. Ayrıca nasıl söylendiğine değil, ne söylendiğine yoğunlaşın ve konuşanın anlattıklarını sonuna kadar hiç araya girmeden dinleyin. Bir küçük önerimiz de karşınızdaki kişi konuşurken onun söylediklerine vereceğiniz cevapları değil, onun ifade etmek istediklerini düşünmenizdir. Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın: herkesten yeni bilgiler edinebilirsiniz. Birini dinlerken egonuzla vedalaşın.
Teşekkür etmek
Bir arkadaşınız sizi yemeğe çıkardığında veya partneriniz size çok güzel bir sürpriz yaptığında içinizden otomatik olarak teşekkür etmek gelir zaten. Ama doğru teşekkür etmenin de etkili bir iletişim yolu olduğunu biliyor muydunuz? Çıplak bir “Teşekkür ederim” veya “Sağol” aslında pek pozitif bir etki yaratmaz. Karşınızdaki kişiye de teşekkür almış gibi hissettirmez. Bu tip çıplak teşekkürleri genelde market alışverişinizde kasiyere, size kahve getiren garsona veya size otobüste yer veren biri gibi hiç tanımadığınız ve o an iletişim kurduğunuz insanlara söylemeniz doğrudur. Sizi yemeğe çağıran arkadaşınıza “Bu keyifli yemek için çok teşekkürler” veya size sürpriz yapan sevgilinize “Beni çok şaşırttın ve mutlu ettin, çok teşekkürler aşkım” demeniz çok daha etkili olacaktır.
Telefonda iyi intiba
Yüz yüze iletişim kadar olmasa da telefonda kuracağınız iletişim, hafife alınmayacak bir konudur. Bir kişinin telefon konuşmasından karakter analiziniz yapamazsınız elbet; ama pozitif veya negatif bir imaj etkisi bırakmak oldukça kolay… Etki bırakmanın ise çok basit bir sırrı var: kişiyle yüz yüzeymişsiniz gibi konuşmak. Karşıdaki kişi sizin mimiklerinizi, hareketlerinizi, gülümsemenizi göremeyecek, fakat ses tonunuzdan tüm bunları alacaktır. Karşınızdaki kişi duygularınızı gözlerinizden göremeyeceği için duygularınızı ifade etmeniz de telefonda kurulacak iletişimin bir başka önemli noktasıdır. Göz kontağı veya kafa sallayarak onaylama telefon iletişiminde söz konusu olmadığı için “Çok sevindim”, “Sizi çok iyi anlıyorum” gibi vücut dilini söze dökmeniz etkili olacaktır.
Alıntıdır!
