Japon Bal Arısı ve Eşek Arısı

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.064
Puan
113
Konum
.....
Vespa Mandarinia Japonica, Dev Japon Eşek Arısı, dünyanın en büyük eşek arısıdr. Ortalama olarak 76mm boyundadır.

gianthornet1.jpg


Et eriten bir asit zehiri ile saldırmaktadır. Bunu özellikle gözlere püskürtmektedir. En önemlisi bu zehir bir tür feremon kokteylidir ve çevredeki tüm diğer eşek arılarını size çeker ve siz ölene kadar sizi sokarlar. Günde 50mil (80km) yol alabilirler ve Japonya'nın her yerinde yaşarlar. hatta Tokyo'nun dışında bile. Her yıl ortalama 40 kişi bu arıların saldırısı sonucu ölmektedir.

Peki bu eşek arısının olayı sadece bu mu? Elbette hayır. Hiçbir zaman sadece bununla kalmaz zaten. Bu arılar genel olarak yavrulamak için taze et veya dışkı ararlar ama eğer denk gelirlerse yumurtlamak için daha ideal olan bal arısı kovanlarını seçerler. Burayı bulduklarında bir feremon salgılayarak çevredeki tüm eşek arılarını buraya çağırır ve savaşmaya başlarlar. Yaklaşık olarak 30 eşek arısına karşı 30bin bal arısı ve bal arılarının şansı yoktur.


Peki, bal arıları buna karşı birşey geliştirmemişler midir? İşte can alıcı nokta budur. Japon bal arıları, dünya üzerinde hiçbir arının yapamadığı bir saldırı takiğine imza atarlar. Bu tek öncü eşek arısı, feremon salgılamak için yuvaya girdiğinde, tehlikenin farkına varan bal arıları bir sinyal verirler ve hepsi bir anda eşek arısına saldırıya geçer. Ama onu sokmazlar!!! Ateş nefesi, yanlış okumadınız ateş nefesi. Etrafını sardıkları eşek arısını sokmazlar, 82 derece sıcaklığında nefes üfleyerek onu pişirirler. Eşek arıları 76 derece ısıya dayanabilirler, bal arılarıysa 87. Böylece öncü öldürülür ve diğer eşek arılarının yuvanın yerini bulması engellenir.
 
OP
ilk_nur

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.064
Puan
113
Konum
.....
Dünya üzerinde yaşan böcek sayısı 10,000,000,000,000,000,000 olarak tahmin ediliyor. Ve belki de bunlar arasında en tehlikeli olanlardan birisi Africanized bee (Afrikalılaşmış Arı) yada bilinen adıyla "Katil Arı".

Africanizedbee.jpg


Arıların geneline bakarsak, köken olarak Avrupa arısı olarak bilinen bal arılarının , dünya üzerindeki akrabaları olduklarını görürüz. Bulundukları kıtaların şartlarına göre bazı ekstra özellikler geliştirmiş olsalar bile genel anlamda hepsi Avrupa arılarının akrabaları ve benzerleridir. Bu genel bal arısı türünün korkulması gereken yönü sadece yuvaya yaklaştığınızda size toplu olarak saldırmalarıdır. Bu bal arıları size yuvaya yaklaştığınızda saldırmak için 9 saniye süre tanırlar. 9 saniye sonraysa yuvayı terkedip size saldırırlar. Kaçmaya başlarsanız ve arayı 90 metre açarsanız güvenli olduğunu düşünüp peşinizi bırakırlar. Yuvayı korumak için bir savunma sistemi.

1957 yılında, Warwick Estevam Kerr adlı bir bilim adamı, tropikal ortamlara daha uygun arılar yetiştirmek için yaptığı çalışmaları için, Brezilya'daki laboratuvarına 26 adet Tanzanya kraliçe bal arısı getirtmiştir. Bir yanlışlık üzerine bu 26 arı kaçmış ve yerel arılarla çiftleşerek Africanized bee (Afrikalılaşmış Arı) yada bilinen adıyla katil arıları meydana getirmişlerdir. Farklı iki kıtanın benzer arılarının çiftleşmesinin ortaya çıkardığı bu yeni tür, dünya üzerindeki en tehlikeli türlerden biridir.

Tarihçesinden ve oluşumundan kısaca bahsetikten sonra şimdi nedenlerine gelelim. Bu arılar akraba ve atalarının savunma sistemi olarak geliştirdikleri yöntemi agresifliğe dökmüş bir türdür. Katil arılar siz yuvanın yakınına gittiğinizde (farkında olmadan gidebilirsiniz ama bu hatayı yapmayın) size uzaklaşmanız için "yarım saniye" tanırlar. Yarım saniye sonrasında bütün koloni yuvayı terk ederek saldırır. Sadece asker arılar değil. Bütün arılar. Peşinizi 800-900 metreden önce de bırakmazlar... Eğer yaklaşma hatasını yaptıysanız yada görüp de yaklaşma gafletine düştüyseniz onbinlerce arıdan daha hızlı koşmalısınız. Şimdiye kadar binlerce insanı öldürdükleri biliniyor.

Bu yaklaşan kişiler için geçerli bir tehlikeydi. Peki başka tehlikeleri yok mu? Olmadan olur mu...Bu arılar sıklıkla göç eden, çok çabuk çoğalan, çölde bile yaşayabilen bir tür. Arıcılıkla uğraşanlar bu arıları daha fazla ve daha hızlı bal ürettikleri için tercih etmişlerdir. Ama bekledikleri gibi gelişmemiştir olaylar çünkü arılar sıklıkla göç ettikleri için kovanlarını terk etmişlerdir. Sayılarının artışı inanılmaz hızlardadır.
 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.967
Tepki
56.317
Puan
113
Yaş
43
Konum
Almanya
76 mm mi? :bayil:

Bal arilarininda 82° isi üflemeleri ilginc. :sok
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst