neslihan84
Üye
Bir Yerlerde Hata Yapıyoruz!
Bir yerlerde bir yanlış olmalı! Konuştuğum herkes aynı fikirdeyse, neden hala değişen bir şey yok?
Bir Yerlerde Hata Yapıyoruz!
Kadınlar, kadınların bozulduğunu ve ortalıkta adam olmadığını söylüyor. Haklılar! Erkekler, kadınların bozulduğunu ortada kadın kalmadığını ve erkeklerin de bozulduğunu söylüyorlar. Haklılar!
Herkes aynı şeyi söylediğine göre, neden bir şeyler değişmiyor? Kimse çuvaldızı kendine batırmadığından olabilir mi?
Lafa geldiğinde hiçbirimiz mangalda kül bırakmıyoruz ama elimizi de taşın altına sokmuyoruz. Yani, MFÖ’nün şarkısında söylediği gibiyiz: “Teoride desen zehir gibi, pratik dersen sallanmakta!”
Lafla peynir gemisi yürümediğinden, çark dönmeye devam ediyor. Hepimizin gözüne batan yanlışları yapmaya devam ederek, üstüne söylenme hakkını da buluyoruz.
Etkileşim meselesi sanırım! En iyi halimizle birkaç hamle yapıyoruz, karşı taraf bu hamleye olumlu cevap vermeyip bizi incittiğinde, bütün güzel düşünceleri çöpe atarak, eleştirdiklerimiz gibi oluyoruz.
Kimsenin tahammülü kalmamış taviz vermeye, emek harcayacak gücümüz yok. Gücümüz varsa da, inancımız yok.
Sen ben kavgasına girişmişiz. Kadın erkeğe, erkek kadına, kadın kadına, erkek erkeğe, karşılıklı nispet yapar haldeyiz.
İhanet dizi geçti, boy versek görünmüyoruz. Kim kimle ne yapıyor belli değil. Durum vahim! Bizi ne kurtarır derseniz, emin değilim!
Avrupa ve Amerika’nın yıllar önce geçtiği yoldan şimdi biz geçiyoruz. Onların bilinç düzeyi ve gelişimleriyle bizimki aynı olmadığı için, bu durumu ne kadar zamanda atlatırız kestiremiyorum. Yabancı ülke özentisinden kurtulamadığımızdan her şeylerine hayranlık duyuyoruz. Yiyeceklerini, kıyafetlerini bayılarak alıyoruz. İş medeniyeti ve düşünce düzeyini, eğitim sistemini, hukuk sitemini almaya gelince, efeliğimiz tutuyor. O kısma dokunmuyoruz. Biz aslında suya sabuna da dokunmuyoruz. Biz öyle seviyoruz! Düşünmeden, farkında olmadan, dayatılanı yaşamak derdindeyiz. Bize dokunmayan yılan bin yaşasın! Cinsel özgürlük, bedenini keşfetmek, maddi özgürlük, ayaklarımız üstünde durmak derken, acaba dozu biraz kaçırmıyor muyuz? İsterseniz bana kızın ama biraz zıvanadan çıkıp, haddimizi aşmıyor muyuz?
Bir yerlerde bir yanlış olmalı! Konuştuğum herkes aynı fikirdeyse, neden hala değişen bir şey yok?
Bir Yerlerde Hata Yapıyoruz!
Kadınlar, kadınların bozulduğunu ve ortalıkta adam olmadığını söylüyor. Haklılar! Erkekler, kadınların bozulduğunu ortada kadın kalmadığını ve erkeklerin de bozulduğunu söylüyorlar. Haklılar!
Herkes aynı şeyi söylediğine göre, neden bir şeyler değişmiyor? Kimse çuvaldızı kendine batırmadığından olabilir mi?
Lafa geldiğinde hiçbirimiz mangalda kül bırakmıyoruz ama elimizi de taşın altına sokmuyoruz. Yani, MFÖ’nün şarkısında söylediği gibiyiz: “Teoride desen zehir gibi, pratik dersen sallanmakta!”
Lafla peynir gemisi yürümediğinden, çark dönmeye devam ediyor. Hepimizin gözüne batan yanlışları yapmaya devam ederek, üstüne söylenme hakkını da buluyoruz.
Etkileşim meselesi sanırım! En iyi halimizle birkaç hamle yapıyoruz, karşı taraf bu hamleye olumlu cevap vermeyip bizi incittiğinde, bütün güzel düşünceleri çöpe atarak, eleştirdiklerimiz gibi oluyoruz.
Kimsenin tahammülü kalmamış taviz vermeye, emek harcayacak gücümüz yok. Gücümüz varsa da, inancımız yok.
Sen ben kavgasına girişmişiz. Kadın erkeğe, erkek kadına, kadın kadına, erkek erkeğe, karşılıklı nispet yapar haldeyiz.
İhanet dizi geçti, boy versek görünmüyoruz. Kim kimle ne yapıyor belli değil. Durum vahim! Bizi ne kurtarır derseniz, emin değilim!
Avrupa ve Amerika’nın yıllar önce geçtiği yoldan şimdi biz geçiyoruz. Onların bilinç düzeyi ve gelişimleriyle bizimki aynı olmadığı için, bu durumu ne kadar zamanda atlatırız kestiremiyorum. Yabancı ülke özentisinden kurtulamadığımızdan her şeylerine hayranlık duyuyoruz. Yiyeceklerini, kıyafetlerini bayılarak alıyoruz. İş medeniyeti ve düşünce düzeyini, eğitim sistemini, hukuk sitemini almaya gelince, efeliğimiz tutuyor. O kısma dokunmuyoruz. Biz aslında suya sabuna da dokunmuyoruz. Biz öyle seviyoruz! Düşünmeden, farkında olmadan, dayatılanı yaşamak derdindeyiz. Bize dokunmayan yılan bin yaşasın! Cinsel özgürlük, bedenini keşfetmek, maddi özgürlük, ayaklarımız üstünde durmak derken, acaba dozu biraz kaçırmıyor muyuz? İsterseniz bana kızın ama biraz zıvanadan çıkıp, haddimizi aşmıyor muyuz?