Kadınlar Niçin Fotoğraflarından Nefret Ederler?

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak

Kadınlar Niçin Fotoğraflarından Nefret Eder

Kendi fotoğrafınıza bakarken neler hissedersiniz, hiç düşündünüz mü?
Tatildeyken veya iş arkadaşlarınızla çıktığınız piknikte çekilen resimleriniz mesela... O kadar kalabalık içinde önce kendi görüntümüzü buluruz ve nasıl göründüğümüze bir bakarız: Acaba diğer insanların bizi görmelerini istediğimiz kadar havalı çıkmış mıyız?

Sonra yakınma çığlıkları gelir "Tanrım ben gerçekten böyle mi görünüyorum?" veya "Eyvah, berbat çıkmışım bu resimde..."

Şansınız varsa o resimler dijital kameradan çıkmadan silinir. Eğer basılmış fotoğrafsa onu yırtıp atmak istersiniz. Aman kimse sizi böyle görmesin!

Böyle hisseden o kadar çok kişi var ki... Mesela İngiltere'de faaliyet gösteren ve dijital fotoğrafları rötuşlama işi yapan Snappy Snaps'in işleri geçen yıl %550 artış göstermiş! Bikini resimlerinde 'taşan' parçaların yok edilmesi mi istersiniz, aydınlatılması gereken mor halkalar, bacakların daha uzun görünmesi için yaptırılan Photoshop numaraları... Ne ararsanız var.

Mevcut olan bazi sitelere göndereceğiniz dijital resimlerinde dişleriniz beyazlaştırılabilir, göz altı torbalarınız özenle yok edilir.. Tabii ki minicik bir ücret karşılığında.. Ama güzel görünmenin bedeli düşünüldüğünde bu miktar nedir ki?

Dijital kameralar ucuzlayıp yaygınlaştıkça, cep telefonlarıyla bile hatıra resimleri çekilir oldukça bir de farkettik ki resim çekmek çok kolaymış. Eskiden resim çekmek özel bir ayin gibiydi: "Dikkat çekiyorum arkadaşlar, lütfen gülümseyin!"

Ama şimdi konuşmanın orta yerinde siz bir laf söylerken arkadaşınız bir tuşa basıyor ve Hoop! bir de baktınız ki dijital aleme hiç de tasvip etmeyeceğiniz bir görüntüyle dahil olmuşsunuz. Çekilen her üç resimden ikisi, resmi çekilen en az bir kişi tarafından 'utanç verici' bulunuyor.

35-44 yaşları arasındaki kadınlar -kolayca tahmin edileceği gibi- çektirdikleri resimlerden duyulan hoşnutsuzluk itibarıyla en şikayetçi kesim. Bu kadınların evlerinde veya işyerlerinde bulundurdukları fotoğraf albümlerine hiç baktınız mı? Çocuklarının, eşlerinin, sevgililerinin, arkadaşlarının bir sürü resimlerini saklarlar ama kendi resimlerinden pek fazla göstermek istemezler.

İyi ama niye? Sabahleyin evden çıkarken aynaya bakarız, neye benzediğimizi az çok biliriz. Hiçbir zaman süper bir fotomodel gibi havalı olmadığımızın da farkındayız. Soran olursa "Ben kendisiyle barışık bir insanım" diyerek kendimize güvenimizi her fırsatta ifade ediyoruz.
İngiltere'de yayınlanan Big Brother (Biri Bizi Gözlüyor) yarışmacılarla birlikte çalışmış psikolog Linda Papadopoulos şöyle diyor: "Biz kadınlar, erkeklere kıyasla kendi fotoğraflarımızdan daha çok nefret ediyoruz. Çünkü bize empoze edilen düşünce tarzına göre, bizim değerimizi belirleyen şeyin dış görünüşümüz olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden de pek çoğumuz vücudumuzun bir yerlerine takıntılıyız."

"Fotoğraf aynadan daha kötüdür. Çünkü ona başka bir şekilde bakarız. Aynaya baktıktan sonra yürüyüp gidersiniz. Gerekirse saçınızı tekrar düzeltirsiniz, makyajınızı tazelerseniz, elbisenizi çekiştirip düzeltirsiniz. Ama fotoğrafı değiştiremezsiniz. Üstelik fotoğraf kalıcıdır, aynadaki görüntümüz gibi kaybolup gitmeyecektir. Ve en kötüsü şu ki, aynaya bakarken en beğendiğiniz taraflarınıza dikkat ederken, fotoğrafa bakarken en beğenmediğiniz taraflarınıza odaklanırsınız."

Fotoğraflar 'anılara' eşlik eder, anıları çağrıştırır. Resim çekildiği sırada pek de hoş olmayan şeyler yaşıyorsanız, mesela sıkıcı bir akşam yemeği veya utandırıcı bir aile toplantısı gibi, o resimdeki imajınızı da beğenmeyeceksiniz. Çünkü o resim size kötü anılar çağrıştırıyor olacak.

Profesyonel moda fotoğrafçısı John Rowley "Pek çok kadın resimleri çekilirken bir tavır alır ve kameradan uzaklaşmaya çalışır" diyor. "Bu tedirginlik duygusunun resme kötü bir görüntü katması yetmiyormuş gibi, o resme her baktıklarında aynı utanç duygusunu tekrar yaşarlar."

İyi bir moda fotoğrafçısı, birlikte çalıştığı modellerin kendilerini rahat hissetmelerini sağlayabilen biridir. Ama bugünlerde imaj çağı hükmünü sürüyor ve dijital imajların ince ayar yaptığı 'mükemmel' bir güzellik anlayışı her taraftan bilinçaltımıza empoze ediliyor.

Yaratılan bu imaj dünyasıyla gerçek dünya arasındaki fark o kadar büyük ki kadınlar bir türlü kendilerini 'yeterince güzel' bulamıyorlar. Fotoğraflar ise bunun bir tür 'belgesi' niteliğinde...

Şimdi size bir iyi bir de kötü haberimiz var:

Önce kötü haber: Kadınların kendileriyle bir türlü barışık olamama durumu devam edecek. Çağdaş psikoloji bilimi bu konuda henüz işe yarar bir çözüm geliştiremedi.
__________________
 

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.064
Puan
113
Konum
.....
çok güzel bi yazı sağol gerçektem bende 30 resim çektiysem 5ini ancak beyeniyorum
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst