Kadınlar soyadlarını istiyor!

KraLiçe

Daimi Üye
Katılım
30 Eylül 2011
Mesajlar
2.625
Tepki
3.576
Puan
113
Konum
Saray'dan Tatlım
Anayasa Mahkemesi, kadınların evlendikten sonra evlenmeden önceki (kızlık) soyadlarını kullanmasına izin vermedi. Oysa kadınlar karara, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına hem de “BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”ne aykırı olduğu için itiraz ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi’nin, kadının kocasının soyadını almasını düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin iptal istemini reddetme gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Gerekçede kadının evlendikten sonra kocasının soyadı almasının kamu düzeni için önemli olduğu vurgulandı.

Bu duruma kadın hakları savunucuları itiraz etti. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), evlenen kadının tek başına kızlık soyadını kullanabileceğine dair emsal teşkil eden kararlarının yanı sıra Türkiye’nin 2000 yılında onayladığı “BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”ne göre de kadınlar istemeleri halinde kızlık soyadlarını tek başına kullanabiliyor. Türkiye Anayasası’nın 90. Maddesi de “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bu antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” diyor.

İşte, kadınların soyadı haklarını kullanamamalarına dair karara kadınların itiraz gerekçeleri:

Melike Tümer

Nilüfer Narlı (Sosyolog):
Kadınların doğdukları andan itibaren aldıkları soyadını evlendikten sonra değiştirme zorunluluğu olmamasını kadınlar bir eşitlik meselesi olarak gördükleri için bunu talep ediyorlar. Erkekler evlendikten sonra nüfus cüzdanı değiştirmek zorunda kalmıyor, ama kadınlar iki soyadı da alsalar değiştirmek zorundalar. Kadınların da erkekler gibi evlenseler de nüfus cüzdanlarını değiştirmeden hayatlarına devam etmeleri gerekir. Bu, kadın erkek eşitliğini sağlamak için gerekliliktir.
Hülya Gülbahar (Avukat- KADER Başkanı):
Kadınların kocasının soyadını almadan, kendi evlenmeden önceki soyadlarını kullanmasına izin vermeyen Anayasa Mahkemesi kararı, Türkiye’de hukukun iflas ettiğini gösterir. Bu kararı verenler insan soyunu erkeklerin temsil etmesini istiyorlar. “Çocuk ve kadın bir mülktür ve bu mülkiyet erkeklerindir” anlayışı hakim.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin emsal teşkil eden kararlarına, BM Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine ve Anayasa’nın 90. maddesine aykırı. 2002’de Medeni Kanun değişmesine, kanundaki “erkeğin evin reisi” olduğu maddesinin kalkmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar bu reisliğin devam ettirilmek istendiğini gösteriyor.
Çocuklar hangi soyadını alacak?
Çocuklarının hangi soyadını alacağına tarafların kendilerinin karar vermesi gerekir. Dilerlerse çocuk her iki soyadını alabilmeli ve çocuk 18 yaşına geldiğinde kendi kararını verebilmeli. Çocuk her iki tarafın da kütüğüne yazılmalı. Çocuğa sadece babanın soyadını vermek, çocuklardaki adalet duygusunu zedeleyen, kadınlara kendi soyadlarını kullanma hakkının verilmemesi de kadınları kimsizleştiren bir uygulamadır.

Kadınlar ne yapmalı?
Kadınlar kocalarının soyadını almadan kendi soyadlarını korumak için dava açmaya, reddedilen kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımaya devam etmeli. Umarım AİHM, sadece kadınların lehine karar vermekle kalmaz, tazminata da hükmeder ve kadınlar bu mağduriyetlerinden dolayı tazminat da kazanırlar.
Neslihan Acu (Roman ve Medyatava yazarı):
Anayasa Mahkemesi’nin kocanın soyadının özellikle "kamu yararı ve kamu düzeni için gerekli" olduğu açıklaması, şu andaki düzeni olduğu gibi açıklıyor. Çünkü maalesef bu konuda geri kalmış, ataerkil bir ülkeyiz. Medeni Kanun tümüyle erkek üzerine kurulu. Erkeğin hakları, erkeğin önceliği söz konusu.

Benim bildiğim Avustralya gibi ülkelerde, Avrupa'nın bazı ülkelerinde doğum durumunda sadece kadının adına bakılır, yani esas olan odur. Babanın kimliği ikinci planda gelir. Bizimki gibi ülkelerde ise çocuğun baba soyadı önemlidir. Bu, erkek düzeni içinde olmamızdan kaynaklanıyor.

İşin aslı, kadın eğer istiyorsa her iki soyadını da kullanabilmeli. Evlilik soyadını kendi arzu ediyorsa (yani kadına birtakım hukuki, sosyal konularda kolaylıklar sağlıyorsa eşinin soyadı) almalı sadece. Kızlık soyadı esas olmalı. Çünkü kadın o aslında, evlilikle var olmuyor. Ama maalesef bizde kadın evlilikle var oluyormuş gibi düşünülüyor. O yüzden evlenince derhal kocanın soyadı alınıyor. Birçok kadın buna gönüllü zaten. Çünkü evlilik bir tür üstünlük, bir tür sınıf atlama olarak görülüyor.

İşin özeti, her şey kadının ikinci sınıf sayılmasından kaynaklanıyor. Adım başı namus cinayetlerinin işlendiği, yoksul bölgelerde kadının bir “hiç” olduğu, hiçbir hakkının olmadığı, köle gibi, eşya gibi kullanıldığı bu ülkede soyadı meselesine gelinceye kadar aşılacak çok sorun var. Çok uzun bir yol bu…
ABD’de kadınlar 150 yıl önce soyadı haklarını aldı
Anayasa Mahkemesi’nin kadının kızlık soyadını kullanma istemini reddeden kararına “karşı oy” kullanan mahkeme üyeleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) emsal teşkil eden kararlarına vurgu yaparak, düzenlemenin iptalini istediler. Bunun için 1855 yılında kızlık soyadını kullanmak isteyen ve bunu ABD’de kabul ettiren Lucy Stone’u örnek göstererek karşı oy gerekçelerini şöyle açıkladılar:

“Aile kurumunun, toplumun kalbinde en küçük demokrasinin inşasına imkan verecek şekilde, cinsiyetler arası eşitliğe dayalı olarak yapılanabilmesi, toplumsal düzeyde demokrasinin yerleşmesine imkan tanıyacaktır.”

alıntıdır: pudra.com
 

LiLi

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2010
Mesajlar
9.393
Tepki
12.556
Puan
113
Konum
♥ Kızının Yanından ♥
İşin özeti, her şey kadının ikinci sınıf sayılmasından kaynaklanıyor. Adım başı namus cinayetlerinin işlendiği, yoksul bölgelerde kadının bir “hiç” olduğu, hiçbir hakkının olmadığı, köle gibi, eşya gibi kullanıldığı bu ülkede soyadı meselesine gelinceye kadar aşılacak çok sorun var. Çok uzun bir yol bu…

Bu özet çok güzel açıklamış herşeyi , umarım o uzun yollar aşılır kadına 2. sınıf muamelesi artık durur.
 

office

Daimi Üye
Katılım
4 Ekim 2010
Mesajlar
1.020
Tepki
1.158
Puan
113
Konum
California
evlenmeye karar verip, doğacak çocuğuma o soy ismini vermeyi kabul etmişsem bende kullanırım hiç dert olmaz.. kişiliğime verdiği değer, duyduğu saygı benim için çok daha önce gelir. Meksikalılar gibi zincirleme soyadı kullanılması da bana saçma geliyor :)
 

Şekerpare

Daimi Üye
Katılım
28 Temmuz 2011
Mesajlar
14.495
Tepki
20.501
Puan
113
Konum
Mutluluklar Diyarından (:
Sevmişsem,evlenmişsem,saygı ve değer görüyorsam eşimin soy ismini seve seve taşır,çocuğuma da seve seve veririm.

Kızlık soy ismimi bazen özlesemde Eşimin soy ismini seve seve taşıyorum :ask:
 

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.117
Tepki
83.535
Puan
113
Konum
İstanbul
Ben kadının soyadına ek olarak eşinin soyadının eklenmesinden yanayım çocuğun anne yada babasından farklı soyadı olması bana hoş gelmiyor...
 
OP
KraLiçe

KraLiçe

Daimi Üye
Katılım
30 Eylül 2011
Mesajlar
2.625
Tepki
3.576
Puan
113
Konum
Saray'dan Tatlım
Anlamadığım şey kadın evlendiğinde soyu mu değişiyor yani de soyadı değişiyor.
Genetiği de değişiyor mu sanki bence çok saçma :böö:
 

ebrulii

Daimi Üye
Katılım
13 Haziran 2011
Mesajlar
3.455
Tepki
3.710
Puan
113
Yaş
35
Konum
SOMA'da Yaşıyorum
ben kenedi soyadımı kullanmak istemem çünkü çocuğum olcak eşim olcak onlardan ayrı bir soyisim hoşuma gitmez seve seve kocamın soyadını taşırım
 

nazoeren

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.611
Tepki
2.261
Puan
113
Konum
...
tabii tercih meselesi.isteyen her ikisini de kullanabilir.biraz da nasıl bir babanız olduğuna bağlı.ben eşimin soyadını taşıdığım için mutluyum.
 
S

speksoy

Misafir
mesele bir erkeğin soyadını taşımaksa daha önce soyadını taşıdığım adam yani babam da bir erkek....sonuçta ne kadar yırtınsak da bir erkeğin soyadını taşımaktayız bu biiiiiirrrrrr....ikincisi gerçekçi konuşalım...şurda kız kızayız madem iğneyi ve çuvaldızı batıralım arkadaşlar....bilim adamlarının yarısı, başarılı sporcuların yarısı, başarılı sanatçıların ve iş adamlarının yarısı ve hatta meclisteki kadın milletvekili sayısının yarısı kadın OLMADIĞI SÜRECE anca komplekslerimiz aklımızı yönetir....yok eziliyoruz yok büzülüyoruz, soyadımızı vermediklerinden ikinci sınıfız türküleri hiç realist ve mantıklı değil....üçüncüsü evde herkesin soyadı bir farklı olunca çok mu çağdaş ve modern olacağız???? ne yani sevdiğim ve evlendiğim adamla ve çocuğumla benim soyadım, oğlumla kızımın soyadları birbirlerinden farklı olacak öyle mi??? nasıl bir aile bu ??? dördüncüsü...deveye sormuşlar neren eğri, demiş nerem doğru? allahaşkına arkadaşlar, polisin eski kocasından koruyamadığı, aile meclisi infazına kurban giden kadınların yaşadığı daha doğrusu YAŞAYAMADIĞI BİR ÜLKEDE SOYADIMIZI BIRAKIN rahmetli duygu asena nın dediği gibi ADIMIZIN DA OLMASINın çok bir anlamı yok....
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst