Kadınları hasta eden sendrom

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.844
Puan
113
Konum
İstanbul
Kadınları hasta eden sendrom

30 yaş üstü, çocuk sahibi olup da kariyerini erkek meslektaşları kadar yoğun yaşayan kadınlarda başgösteren yeni sendrom...

"Süper anne" ya da "zorlanmış anne" olarak tanımlanabilecek sendrom anne ve çocuğun hayatını karartıyor

Günümüz kadınlarının pek çoğu hem çalışıyor, hem ev işleri ile ilgileniyor, çocuğuna bakıyor bir yandan da fit ve sağlıklı görünmeye çalışıyor. Günlük hayatın koşuşturması içinde, iş ve sosyal yaşantısının tüm zorlukları arasında mekik dokuyan kadın pek çok fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkla baş etmek sorunda kalabiliyor.

"Süper anne" ya da "zorlanmış anne sendromu" olarak tanımlanan bu rahatsızlık modern çağın kadını için en büyük tehlikelerin başında geliyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uz. Dr. Leyla Benkurt Alkaş, süper anne sendromu hakkında bilgi verdi ve önerilerde bulundu. İşte sendrom ve doğurdukları...

HALSİZLİKTEN ROMATİZMAYA

2-3 aydan daha uzun süren baş ağrıları, kaslarda-eklemlerde ağrılar, kramplar, bağırsaklarda şişkinlik, hazımsızlık, uykusuzluk, sürekli yorgunluk, halsizlik, kırıklık, cinsel istekte azalma, çarpıntılar, konsantrasyon zorlukları gibi belirtiler ortaya çıkınca ister istemez doktor olarak bir sürü hastalık akla geliyor. En basitinden en ağırına; kansızlıktan, romatizmaya, kanserden, migrene tüm vücut sistemlerini muayene etmek gerekiyor. Alınan onca kan tahlilleri, çekilen MR'lar, EKG'ler, kaslar için EMG'ler sonrası net bir hastalık tanısı koymak kolay olmuyor. "Kronik yorgunluk sendromu, tükenmişlik sendromu, fibromiyalji, psiko-somatik hastalık, anksiyete bozukluğu" tarzında tanılar yazılıyor.

KİŞİSEL KAPRİS ZANNEDİLİYOR

Bu hastalık belirtilerini hasta yaşıyor ve büyük ıstıraplar çekiyor. Alışılagelmiş, görünen bir hastalık tanısı olmayınca da ailesine, iş arkadaşlarına hatta bazen doktoruna hastalık belirtilerini gerçekten yaşadığı ve acı çektiğini ispatlamak zorunda kalıyor. Aslında en trajik olan durum da bu. Siz her şeyin en iyisini mükemmel bir şekilde yapmaya çalışıyorsunuz ve karşılığında bedeniniz bir dizi rahatsızlık çıkarıyor, çevrenizdeki insanlar da sizi anlamıyor, takdir etmiyor. Hatta rahatsızlıklarınızı abarttığınızı, dikkat çekmeye çalıştığınızı, kapris yaptığınızı düşünüyor. Tabii arkasından gelen hayal kırıklığı, kimseye yaranamamanın yalnızlığı ve yetersizlik duygusu ile daha da fazla çabalama, titizlenme ile giden kısırdöngü...

"Zorlanmış kadın"larda görülen belirtiler:

1-Halsizlik, dermansızlık, işlere başlamada güçlük.

2- Günlük işleri yapmayı zorlaştıracak ve yatak istirahati ile geçmeyen yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik hali.

3- Baş ağrıları, unutkanlık, kafada ağırlık hissi, sürekli yapacaklarını düşünme, düşünce kargaşası, uykusuzluk, dinlendirici uyku uyumama.

4-Depresyon, sürekli gergin endişeli olma, panik ataklar, cinsel isteksizlik.

5- Mide-bağırsak rahatsızlıkları, sindirim anormallikleri, şişkinlik.

6- Eklem ağrıları, romatizma, artrit, artroz, kas ağrıları, belde-boyunda ağrı ve kas sertleşmeleri, kramplar.

7-) Grip benzeri rahatsızlıklar, hafif ateş-üşüme, boğazda ağrı.

EĞİTİMLİ VE ÇALIŞKANLARDA GÖRÜLÜYOR

Burada modern şehir hayatının, çalışan kadınların yaşam koşullarının, toplumsal rol ve sorumlulukların, çocuk bakımında annenin yerinin, iş dünyasındaki rekabet kriterlerinin, akraba ilişkilerindeki beklentilerin gözden geçirilmesi önemlidir.

Kadının eğitim süresinin uzaması, ekonomik gelirinin artması çok olumlu bir süreçmiş gibi görünse de aslında kadını kıskıvrak yakalayıp ezmektedir. Çünkü kadının toplum ve aile içindeki rolü değişmemiştir. Kadın eğitimine verdiği zaman ve emek nedeniyle kariyerinde yükselmek ve en iyisi olmayı yaşam hedefi olarak seçer. Evlilik ve çocuklu olmanın buna engel olmaması gerektiğini düşünür. "çocukta yaparım kariyer de" şarkısı eşliğinde erkek meslektaşları ile omuz omuza çalışıp, gerektiğinde rekabet eder.

KADINA SORUMLULUK YÜKLEMESİ

Bununla birlikte kendi anne-babası, kocası, kocasının sülalesi, komşular, hatta kendi durumundaki diğer kadınlar kendisinden klasik kadın rolleri ister. Evinin düzeni, temizliği, yemeği, alışverişi kocasıyla ortak yarılsa da sorumluluk ve hesap verecek kişi kadın olur. İyi bir eş olarak, kocasını dinlemek, önceliği ona vermek, dış ilişkilerde arka planda durmak, alttan almak hep kadının görevidir. Eşine, kayınvalidesi kadar güzel yapmak, aileye sofralar donatmak, evlenene, hastaya tüm sosyal olaylarda hediye alıp, kutlamak, hatır sormak onun görevidir.

ALTIN BİLEZİK TASMA HALİNE GELİRSE

Asıl trajedi çocuk yapmayla başlar. Belki hormonların, beyin yapısının, belki de toplumun beklentisinden çocuğun tüm sorumluluğu anneye kalır. 3 yaşa kadar sürecin böyle olması kısmen beklense da anne çocuğunun sorumluluğunu ölene kadar taşır.

Çocuğun, doğru beslenmesi, yeterli eğitimi, sanatsal ve sporsal faaliyetleri, artık parası olan, araba kullanan, her işi tek başına beceren kadının omzuna konulu verir. Altın bilezik, gerdanlık görüntüsündeki bu yetkiler, beceriler, özgürlükler metropol kadınının tasmaları, yularları haline gelir.

ÇOCUKLAR OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Bu "hiçbir şeyden kusur kalmayalım" koşturmacası içinde, çocuklarda da gevşeyememe, sürekli bir yetişkine ihtiyaç duyma, sürekli canı sıkılma, kendini oyalayamama durumları görünüyor. Sık sık hastalanan, başı -karnı-bacakları ağrıyan, mızıl mızıl şikayetçi çocuk sayısı artıyor.

Çocuklar büyürken kendilerine zaman ayıran ama saçını süpürge etmeyen anneye, geniş zamanlara, geniş mekanlara ihtiyaç duyarlar. Hızla yapmaları istendikçe, yetişmek zorunda kaldıkça, kendisi istemeden imkanlar önüne sunuldukça; minnet etmeyen, kendi işini görmek istemeyen, doyumsuz, memnuniyetsiz, meraksız, amaçsız çocuklar yetişmektedir.

YAVAŞLAYIN HAYATIN TADINI ÇIKARIN

Hayatı, yalınlaştırmak, sadeleştirip asıl işin özüne varmak çok önemli. Hayatı dolu dolu mükemmel yaşama adına o kadar çok uyaran ve renkler, baştan çıkarıcı öğütler var ki...

Tanıyı doğru koyup, tedaviden başarılı sonuç alınabilmesi için dahiliyeci, psikiyatrist, fizyoterapist, diyetisyen, nöroloji ve endokrinoloji uzmanı ortak çalışması gerekiyor. Teşhis konulduğunda doktorlar hastayı yapması gereken egzersizler, çalışma temposu, beslenme

alışkanlıkları, stresten arınma yöntemleri, yakınmaları artıran ve azaltan faktörler konusunda bilgilendirmeli, ardından şikayete yönelik tedavi planı yapılmalı. Hem doktorlar hem de hastalar insanın savunmasını bozup, her tür hastalığa zemin oluşturan bu tabloyu tanımalı ve ciddiye almalıdır.
Bugün Gazetesi
 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.967
Tepki
56.318
Puan
113
Yaş
43
Konum
Almanya
Paylasim icin tesekkürler :hhhhhh:
Bakalim bende is aramaya basladim gerci ben bütün günlük is aramiyorum. Ogluma zaman ayirmak istiyorum. :eek:
 

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.147
Puan
113
Yaş
43
Konum
istanbul
"Zorlanmış kadın"larda görülen belirtiler:

1-Halsizlik, dermansızlık, işlere başlamada güçlük.

2- Günlük işleri yapmayı zorlaştıracak ve yatak istirahati ile geçmeyen yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik hali.

3- Baş ağrıları, unutkanlık, kafada ağırlık hissi, sürekli yapacaklarını düşünme, düşünce kargaşası, uykusuzluk, dinlendirici uyku uyumama.

4-Depresyon, sürekli gergin endişeli olma, panik ataklar, cinsel isteksizlik.

5- Mide-bağırsak rahatsızlıkları, sindirim anormallikleri, şişkinlik.

6- Eklem ağrıları, romatizma, artrit, artroz, kas ağrıları, belde-boyunda ağrı ve kas sertleşmeleri, kramplar.

7-) Grip benzeri rahatsızlıklar, hafif ateş-üşüme, boğazda ağrı.
bunların hepsi bende var.....:dertli::dertli::ates:
 

_Dersena_

Daimi Üye
Katılım
4 Ağustos 2010
Mesajlar
2.144
Tepki
1.750
Puan
113
Konum
Ankara
"Zorlanmış kadın"larda görülen belirtiler:

1-Halsizlik, dermansızlık, işlere başlamada güçlük.

2- Günlük işleri yapmayı zorlaştıracak ve yatak istirahati ile geçmeyen yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik hali.

3- Baş ağrıları, unutkanlık, kafada ağırlık hissi, sürekli yapacaklarını düşünme, düşünce kargaşası, uykusuzluk, dinlendirici uyku uyumama.

4-Depresyon, sürekli gergin endişeli olma, panik ataklar, cinsel isteksizlik.

5- Mide-bağırsak rahatsızlıkları, sindirim anormallikleri, şişkinlik.

6- Eklem ağrıları, romatizma, artrit, artroz, kas ağrıları, belde-boyunda ağrı ve kas sertleşmeleri, kramplar.

7-) Grip benzeri rahatsızlıklar, hafif ateş-üşüme, boğazda ağrı.
bunların hepsi bende var.....:dertli::dertli::ates:

Bunlar Hiçte yabancı gelmiyor:( ALLAh herkeze şifaversin ..
 

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.064
Puan
113
Konum
.....
1-Halsizlik, dermansızlık, işlere başlamada güçlük.

2- Günlük işleri yapmayı zorlaştıracak ve yatak istirahati ile geçmeyen yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik hali.

3- Baş ağrıları, unutkanlık, kafada ağırlık hissi, sürekli yapacaklarını düşünme, düşünce kargaşası, uykusuzluk, dinlendirici uyku uyumama.

4-Depresyon, sürekli gergin endişeli olma, panik ataklar, cinsel isteksizlik.

5- Mide-bağırsak rahatsızlıkları, sindirim anormallikleri, şişkinlik.

6- Eklem ağrıları, romatizma, artrit, artroz, kas ağrıları, belde-boyunda ağrı ve kas sertleşmeleri, kramplar.

7-) Grip benzeri rahatsızlıklar, hafif ateş-üşüme, boğazda ağrı.


ee hepsi ben de var ben de mi 30 yaş sendromuna mı girdim:gitme:
 

maviboncuk

Daimi Üye
Katılım
3 Ağustos 2010
Mesajlar
25.638
Tepki
16.859
Puan
113
Yaş
34
Konum
bitanemin kalbinden
"Zorlanmış kadın"larda görülen belirtiler:

1-Halsizlik, dermansızlık, işlere başlamada güçlük.

2- Günlük işleri yapmayı zorlaştıracak ve yatak istirahati ile geçmeyen yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik hali.

3- Baş ağrıları, unutkanlık, kafada ağırlık hissi, sürekli yapacaklarını düşünme, düşünce kargaşası, uykusuzluk, dinlendirici uyku uyumama.

4-Depresyon, sürekli gergin endişeli olma, panik ataklar, cinsel isteksizlik.

5- Mide-bağırsak rahatsızlıkları, sindirim anormallikleri, şişkinlik.

6- Eklem ağrıları, romatizma, artrit, artroz, kas ağrıları, belde-boyunda ağrı ve kas sertleşmeleri, kramplar.

7-) Grip benzeri rahatsızlıklar, hafif ateş-üşüme, boğazda ağrı.
bunların hepsi bende var.....:dertli::dertli::ates:

ben de de:sok:sok
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst