Kan pıhtılaşması ve K vitamini tedavisi

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Kanın pıhtılaşmasını gerektiren ilaçları kullanırken, bu ilaçlarla aynı etkiye sahip bazı besinler dikkatli alınmalı


Hastalıkların tedavisinde ilaç ve diyetsel faktörlerin etkileşimi önemli rol oynar. Başarılı bir tedavi için bu etkileşimin iyi bilinmesi ve hastaların bu konuda yeterince bilgilendirilmesi gerekir. Örneğin bir diyabet hastasının mutlaka kullandığı ilaçlarla birlikte, insülin dengesini koruyucu bir beslenme programına uyması gerektiği, yine bir kronik böbrek hastasının koruyucu amaçlı protein kısıtlamasına girmesi gerekmektedir.
Kanın pıhtılaşmasını gerektiren ilaçların kullanımı durumunda ise bazı besinler bu ilaçlarla aynı etkiye sahip olduğu için tüketiminde son derece dikkatli olunmalıdır. Örneğin, Warfarin (C oumadin) kan pıhtılarının oluşumunu önleyen bir ilaçtır. Kanında pıhtılaşma riski yüksek olan hastalarda kullanılır.

Yağda eriyen bir vitamindir
Kan pıhtıları vücutta bir seri kimyasal reaksiyon sonucunda oluşur. K vitamini vücudun pıhtı üretebilmesi için mutlaka gerekli olan bir vitamindir. Çünkü K vitamini kanın pıhtılaşması için önemli olan protrombinin yapımında görevlidir.
K vitamini hayvansal ve bitkisel yiyeceklerin çoğunda bulunur. En zengin olanları, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller ve balıklardır. İnsanlarda yetersizliğine pek rastlanmaz, fakat aşırı kanamalarda, doğumda, yaralanmalarda ve bağırsak florası bozukluklarında gereksinimi artar. K vitamini yağda eriyen bir vitamin olması sebebiyle bağırsaklardan yağlarla emilerek karaciğere gelir, ısıya dayanıklıdır, alkali, kuvvetli asitler, radyasyon ve okside edici ajanlar tarafından etkisizleşir. Fazla E vitamini alınması, K vitaminin emilimini bozar. Yoğurt, kefir, asitlenmiş süt bağırsaklardaki bakterilerin K vitamini üretimini artırır.

Hangi besinler uygun değildir?


Tedavinin başlangıcında hastanın K vitamini alımıyla ilgili diyet alışkanlıkları saptanmalıdır. Diyet hangi mevsimde veriliyorsa o mevsimdeki sebzelerin tüketim sıklığı ve miktarına göre diyetin K vitamini içeriği ayarlanmalıdır. K vitaminini yüksek miktarda içeren yiyecekleri (şalgam yaprağı, ıspanak, pazı, semizotu, brüksellahanası) günlük bir porsiyondan fazla tüketmemeniz veya bu yiyeceklerin tüketim miktarını hep aynı düzeyde tutmanız gerekmektedir.

Hazırlanan diyet, hastanın vitamin, mineral, posa gereksinimlerini karşılayacak düzeyde sebze içermelidir.
Avokadonun az miktarda tüketilmesinin dahi Warfarin ****bolizmasını etkileyebileceği belirtildiğinden hiç tüketilmemesi uygun olur.

Alkol tüketiminin günlük 3 kereden fazla olması Coumadin'in etkisini artırabilir. Günlük alkol tüketimi 3 kereden fazla değilse pıhtılaşma zamanı (protrombin zamanı) etkilenmeyebilir. Miktar olarak günlük alkol alımı 300 cc şarap veya birayı geçmemelidir. Mümkünse alkol tüketiminden uzak durulmalıdır.
Bitkisel destek ürünleri pıhtılaşma zamanını etkileyebilir. Coumadin kullananlar kesinlikle Ko enzimQ 10 kullanmamalıdır. "Tonka beans", "'melilot", "sweet wooduff" ile yapılan çaylar pıhtılaşma zamanını etkileyebileceği için kullanılmamalıdır.

K vitamini
K vitamini kanın pıhtılaşması, kemiklerin sağlıklı olması ve kırıkların iyileşmesi için gereklidir. Kanın pıhtılaşmaması nedeniyle burun kanamaları, idrarda kan görülmesi, deri altında mavi ve siyah noktalar K vitamininin yetersizlik belirtileridir. Emilim bozukluğu, çok düşük kalorili diyetle beslenme, uzun süreli antibiyotik kullanma ve damar yoluyla beslenme durumlarında gereksinmemiz artar.

Günlük 500 Mq üzerinde alınan K vitamini yüzde ateş basması, kızartı, kaşıntı ve karaciğer bozukluğu gibi sorunlara yol açabilir.

Alıntıdır!
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst