Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu ve Avrupa Kanser Cemiyetleri Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserin yeni doğanlar da dahil olmak üzere her yaş grubunda görülebilen bir hastalık olduğunu söyledi.
Kanserin, vücuttaki hücrelerin genetik veya çevresel etkilerle kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucunda başlayan bir hastalık olduğunu belirten Kutluk, erişkinlerde daha sık görülmekle birlikte çocuklarda da kanser vakalarının ciddi sayılara ulaştığını ifade etti.
Kutluk, Türkiye'de her yıl 150-200 bin kişinin kansere yakalandığının tahmin edildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Dünyada kanser hastası sayısı maalesef artıyor. Dünyada şu anda her yıl 12 milyon kanser vakası görülürken, 2020 yılında görülen kanser vakası sayısı 17 milyona ulaşacak. Çünkü bir yandan nüfus artıyor, bir yandan yaşam süreleri uzuyor. Teşhis olanakları da her geçen gün artıyor. Ayrıca tütün kullanımı oranı da çok yüksek. Bunlar kanser vaka sayısının artmasının başlıca nedenlerini oluşturuyor."
Kanserin, yıllardır insanların korkulu rüyası olduğunu dile getiren Kutluk, ancak bu hastalığın tedavisinde son yıllarda büyük başarılar gözlendiğini vurguladı.
Kutluk, tedavi başarısının çocuk hastalarda yüzde 80'lere, eriş kinlerde yüzde 66'lara çıktığına işaret ederek, "Tek tek bakıldığında, birçok kanser türünde çok sayıda insan hastalıktan kurtulabiliyor. Tüm kanserlerden yüzde 43 gibi yüksek bir oranda korunmak mümkün. Ayrıca erken tanı ile tedavi başarısı daha da artıyor. Tedavi konusunda yakın yıllarda ciddi gelişmeler yaşandı. Kanserin, tedavi uygulanmadığı takdirde öldürücülüğü yüksek bir hastalık olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu.
Türkiye'de mide kanseri daha çok
Türkiye'de meme, prostat, akciğer, kalın bağırsak ve mide kanserlerinin sık görülen kanser türleri arasında yer aldığını belirten Kutluk, Türkiye'de batı ülkelerine oranla mide kanserlerinin biraz daha fazla gözlendiğini, bunun da beslenme alışkanlıklarından kaynaklandığını anlattı.
Prof. Dr. Tezer Kutluk, tüm kanserlerin yüzde 30'unun tütünden kaynaklandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Diğer yüzde 30'u beslenme ve yaşam tarzıyla ilişkilidir. Bu ikisi en önde gelen nedenlerdir. Ancak, kansere yola açan enfeksiyonlar yüzde 17'lik bir bölüm teşkil ediyor. Ayrıca aşırı ultraviyole ışınlara maruz kalmak da deri kanserlerine yol açıyor. Kansere neden olan belli başlı nedenler olarak bunları sayıyoruz. "
Bitkisel besinlerin daha fazla tüketilmesi, özellikle hayvansal kaynaklı yüksek yağlı gıdaların sınırlandırılması ve bitkisel yağların tercih edilmesinin, kanserden korunmada önem taşıdığını ifade eden Kutluk, mangal ve kızartmanın da kanserojen maddelerin oluşmasına neden olabildiğini söyledi.
Kutluk, sebze, meyve ve tahıllara önem verilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Günde birkaç öğün sebze ve meyve tüketmek, yağlı gı dalardan kaçınmak lazım. Beslenmedeki bu düzenlemeler başta kalın bağırsak kanserinden korunmayı sağlıyor. Sıvı yağlara öncelik vermek, balığın, tavuğun derisinden kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar olarak böyle basit beslenme alışkanlıklarının kazanılmasını tavsiye ediyoruz."