Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Serçin köyü sınırlarında bulunan Karagöl'de kuraklık nedeniyle su seviyesi düşünce balıkçılıkla geçinen vatandaşlar zor durumda kaldı.
Serçin köyü Muhtarı Aşkın Karadayı, Karagöl'ün yaz-kış su tutan küçük bir lagün gölü olduğunu belirtti. Karadayı, şunları söyledi:
''5-6 yıl öncesine kadar yaz-kış su tutan Karagöl'de köylümüz balıkçılık yapmaktaydı. Genellikle sarıbalık dediğimiz sazan, kefal ve yılan balığı çok çıkardı. Özellikle bizim bu yöreye özgü çok lezzetli 'kılçık seçmesi' denilen bir sarıbalık yemeği vardır. Bu küçük gölden 5-6 kiloluk sarıbalıkları tuttuğumuzu biliriz. Ama maalesef günümüzde Karagöl'de su artık yok.''
Karagöl'ün kuzeybatısında yer alan gölün ana kaynağının da kurumak üzere olduğunu belirten Karadayı, gölde su kalmayınca balıkçılığın da bittiğini anlattı. Karadayı, ''Yaban hayatı da yok oldu. Artık Karagöl, kıyısındaki köyün ineklerinin otladığı mera durumuna geldi'' dedi.
SULAK ALANLAR BİR BİR YOK OLUYOR
Kuşadası Eko Sistemi Koruma Derneği Başkanı Bahattin Sürücü de Türkiye'de aşırı su çekme ve taşkın kontrolü gibi çeşitli nedenlerle bir çok sulak alanın kurutulduğunu ifade etti.
Uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan sulak alanların bile, yok olmaya yüz tuttuğunu kaydeden Sürücü, şöyle konuştu:
''Başta kuraklık olmak üzere, bilinçsiz sulamalar, baraj çalışmaları ve tarla açmalarla her geçen gün sulak alanlarımız bir bir yok olmaktadır. Yeryüzünün en zengin ve en üretken eko sistemlerini oluşturan sulak alanlar, insanlık başta olmak üzere tüm canlıların yaşamları için vazgeçilmez su kaynaklarıdır. Sulak alanlarımızın korunması için, Büyük Menderes Deltası'nda, Bafa Gölü Tabiat Parkı'nda, Azap Gölü'nde ve suyun toplandığı her yerde bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.''
(AA)
Serçin köyü Muhtarı Aşkın Karadayı, Karagöl'ün yaz-kış su tutan küçük bir lagün gölü olduğunu belirtti. Karadayı, şunları söyledi:
''5-6 yıl öncesine kadar yaz-kış su tutan Karagöl'de köylümüz balıkçılık yapmaktaydı. Genellikle sarıbalık dediğimiz sazan, kefal ve yılan balığı çok çıkardı. Özellikle bizim bu yöreye özgü çok lezzetli 'kılçık seçmesi' denilen bir sarıbalık yemeği vardır. Bu küçük gölden 5-6 kiloluk sarıbalıkları tuttuğumuzu biliriz. Ama maalesef günümüzde Karagöl'de su artık yok.''
Karagöl'ün kuzeybatısında yer alan gölün ana kaynağının da kurumak üzere olduğunu belirten Karadayı, gölde su kalmayınca balıkçılığın da bittiğini anlattı. Karadayı, ''Yaban hayatı da yok oldu. Artık Karagöl, kıyısındaki köyün ineklerinin otladığı mera durumuna geldi'' dedi.
SULAK ALANLAR BİR BİR YOK OLUYOR
Kuşadası Eko Sistemi Koruma Derneği Başkanı Bahattin Sürücü de Türkiye'de aşırı su çekme ve taşkın kontrolü gibi çeşitli nedenlerle bir çok sulak alanın kurutulduğunu ifade etti.
Uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan sulak alanların bile, yok olmaya yüz tuttuğunu kaydeden Sürücü, şöyle konuştu:
''Başta kuraklık olmak üzere, bilinçsiz sulamalar, baraj çalışmaları ve tarla açmalarla her geçen gün sulak alanlarımız bir bir yok olmaktadır. Yeryüzünün en zengin ve en üretken eko sistemlerini oluşturan sulak alanlar, insanlık başta olmak üzere tüm canlıların yaşamları için vazgeçilmez su kaynaklarıdır. Sulak alanlarımızın korunması için, Büyük Menderes Deltası'nda, Bafa Gölü Tabiat Parkı'nda, Azap Gölü'nde ve suyun toplandığı her yerde bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.''
(AA)