Ben bir KADINla evlendim. (miştim)
Kadınım anne oldu.
Olanlar o zaman oldu.
Karım çok değişti.
Hepimiz değişiyoruz doğru, hemen kükremeyin.
Ben de onun evlendiği adam mıyım derseniz...
Değilim.
Baba oldum.
Hayata bambaşka bakıyorum. Korkularım var.
Sorumlulukların en ağırı var üzerimde.
Eskisi gibi olmak mümkün değil.
Yalnızken bir göz odada yaşarsın.
İçer, gezer, her gece başka yerde takılırsın. Bin tane kadın koklarsın.
Umursamazlığın kitabını yazarsın.
Cebinde paran kalmış kalmamış kafaya takmazsın, idare edersin.
Evlendiğin an göçebelik biter.
Tek gönülde yerleşik düzene geçersin.
Baba oldun mu hele, kimse söylemez ama, herkes tek sana güvenir.
Herşeyden sen sorumlusundur.
Cebin boş gezemezsin artık.
Mükemmel kadına iyi koca olmak için yırtınırken, iyi baba olmak zorunda kalırsın. Hem de konu hakkında tek bir fikrin yokken ve etrafında herkes ahkam keserken.
Köşene sinersin...
Karının anneliğine, yeni ruhuna adapte olmaya çabalarsın.
Karın tarafından boşlanmayı, arka plana atılmayı normal karşılamak zorunda kalırsın. Halbuki karşılayamazsın.
İyice çocuklaşırsın.
Özlediğin vücudu gecelerce uzaktan koklarsın.
Yatakta yalnız kalmaya alışamazsın, derdini anlatamazsın.
Sevişmeyi rafa kaldırmanın geçici olduğunu, eğer müneccimsen erken anlarsın. Yoksa kendini sapık sanıp utanır hata üzerine hata yaparsın.
Kavuşamama daha da uzarsa, kalıcı sanıp başka bedenlerde cevap ararsın.
Batarsın.
Oysa değişim kötü değil.
Ama nasıl bileceksin?
Konuşarak, anlatarak olursa iyi.
Gizlenerek, saklanarak değişmek ilişkiyi mezara sokuyor.
Bu hayata ancak ve ancak sevgiyi ve aşkı öldürmeden katlanılır.
Bu da konuşarak ve sevişerek olur.
Savaşarak değil.
Ben bu değişimlerde çok zorlandım, zorlanıyorum.
Saçlarıma düşen akların anlamı bu.
Benim canımı sıkan; karımın anneliğini acı çekermişcesine yaşaması ve yaşatmasıydı...
Annelikten zevk alacağına vicdan azabı çekmesi, tadına varamamasıydı.
En kötüsü bunu bize de yansıttı.
Karım ancak kadınlığını, kendini, bir kenara atıp tarihe gömerse mükemmel bir anne olacağını sandı.
Ama yanıldı.
Çıkmaza girdi, tıkandı.
Aşksız, cinsiyetsiz, sevişmesiz bir ilişkiye kendi de katlanamaz oldu.
Ayrılığımız süresince bunu da sorguladık.
Anlaştık.
Başbaşa kalınca, kalacağız.
Biz ikimiz,
Kadın ve Adam olacağız.
ALINTI
Kadınım anne oldu.
Olanlar o zaman oldu.
Karım çok değişti.
Hepimiz değişiyoruz doğru, hemen kükremeyin.
Ben de onun evlendiği adam mıyım derseniz...
Değilim.
Baba oldum.
Hayata bambaşka bakıyorum. Korkularım var.
Sorumlulukların en ağırı var üzerimde.
Eskisi gibi olmak mümkün değil.
Yalnızken bir göz odada yaşarsın.
İçer, gezer, her gece başka yerde takılırsın. Bin tane kadın koklarsın.
Umursamazlığın kitabını yazarsın.
Cebinde paran kalmış kalmamış kafaya takmazsın, idare edersin.
Evlendiğin an göçebelik biter.
Tek gönülde yerleşik düzene geçersin.
Baba oldun mu hele, kimse söylemez ama, herkes tek sana güvenir.
Herşeyden sen sorumlusundur.
Cebin boş gezemezsin artık.
Mükemmel kadına iyi koca olmak için yırtınırken, iyi baba olmak zorunda kalırsın. Hem de konu hakkında tek bir fikrin yokken ve etrafında herkes ahkam keserken.
Köşene sinersin...
Karının anneliğine, yeni ruhuna adapte olmaya çabalarsın.
Karın tarafından boşlanmayı, arka plana atılmayı normal karşılamak zorunda kalırsın. Halbuki karşılayamazsın.
İyice çocuklaşırsın.
Özlediğin vücudu gecelerce uzaktan koklarsın.
Yatakta yalnız kalmaya alışamazsın, derdini anlatamazsın.
Sevişmeyi rafa kaldırmanın geçici olduğunu, eğer müneccimsen erken anlarsın. Yoksa kendini sapık sanıp utanır hata üzerine hata yaparsın.
Kavuşamama daha da uzarsa, kalıcı sanıp başka bedenlerde cevap ararsın.
Batarsın.
Oysa değişim kötü değil.
Ama nasıl bileceksin?
Konuşarak, anlatarak olursa iyi.
Gizlenerek, saklanarak değişmek ilişkiyi mezara sokuyor.
Bu hayata ancak ve ancak sevgiyi ve aşkı öldürmeden katlanılır.
Bu da konuşarak ve sevişerek olur.
Savaşarak değil.
Ben bu değişimlerde çok zorlandım, zorlanıyorum.
Saçlarıma düşen akların anlamı bu.
Benim canımı sıkan; karımın anneliğini acı çekermişcesine yaşaması ve yaşatmasıydı...
Annelikten zevk alacağına vicdan azabı çekmesi, tadına varamamasıydı.
En kötüsü bunu bize de yansıttı.
Karım ancak kadınlığını, kendini, bir kenara atıp tarihe gömerse mükemmel bir anne olacağını sandı.
Ama yanıldı.
Çıkmaza girdi, tıkandı.
Aşksız, cinsiyetsiz, sevişmesiz bir ilişkiye kendi de katlanamaz oldu.
Ayrılığımız süresince bunu da sorguladık.
Anlaştık.
Başbaşa kalınca, kalacağız.
Biz ikimiz,
Kadın ve Adam olacağız.
ALINTI