Karıncalar Asit Fabrikası Kurabilir mi?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.065
Puan
113
Konum
.....
Karıncalar Asit Fabrikası Kurabilir mi?
Hemen her yerde görmeye alışkın olduğumuz karıncaların vücutlarında birer kimya laboratuvarı olduğunu biliyor muydunuz? Karıncaların küçük bedenlerinde yaratılmış olan bu muazzam mekanizma, çok özel bir tasarım örneğidir. Karıncaların vücutlarında, formik asit (H2CO2) isimli kimyasal maddeyi üreten bezler vardır. Antibiyotik etkisine sahip bu maddeyi, karıncalar düzenli olarak vücutlarına sürerler.
karinca.jpg
Bu şekilde, hem yuvalarında hem de kendi üzerlerinde bakteri ve mantar oluşumunu engellemiş olurlar. Karıncaların vücutlarından salgılanan bu asitten haberdar olmaları ve bunu nasıl kullanacaklarını bilmeleri elbette ki hayranlık uyandıran bir yaratılış delilidir. Bunun gibi bir diğer hayranlık uyandıran delil ise, başka canlıların da karıncaların bu özelliğinin farkında olup, bundan yararlanmasıdır. Örneğin bazı kuş türleri karıncaların toplu halde bulundukları yerlere giderek, onların tüylerinin arasında dolaşmalarına izin verirler. Bunun sonucunda bütün vücudu formik aside bulanan kuş, üzerindeki tüm parazitlerden kurtulmuş olur. Bir karıncanın, mantara karşı formik asidin etkili olduğunu kendiliğinden bilmesi veya bu asidin formülünü bir şekilde öğrenmesi mümkün değildir. Normal şartlarda son derece tehlikeli bir kimyasal olan formik asitten hiçbir şekilde zarar görmemeyi başarması ise oldukça zordur. Dahası kuşların karıncalarda formik asit olduğunu ve bunu parazitlerinden kurtulmak için kullanabileceklerini bilmeleri imkansızdır. Böylesine etkili bir kimyasalın kendiliğinden ortaya çıkması mümkün değildir. Bu kimyasalın antiseptik özelliklerini gösterebilmesi, kendine has niteliklere tam olarak sahip olabilmesi için içerdiği tüm elementlerle birlikte özel olarak üretilmesi gereklidir. Bu ise, bir kimya laboratuvarının varlığını gerektirir.
Bunun yanı sıra, karıncanın bedeninde asit üretilirken, aynı zamanda bundan korunmasını sağlayacak özel bir mekanizmaya da ihtiyaç vardır. Bu mekanizma olmadan, karınca bu mucizevi işlemi ne kadar kusursuz yaparsa yapsın, ürettiği maddeden mutlaka zarar görecektir. Dolayısıyla karınca hem üretim hem de korunma mekanizmalarının ikisine de aynı anda sahip olmalıdır. Böyle bir sistemin evrimcilerin iddia ettiği gibi aşama aşama oluşma imkanı yoktur. Bu mucizevi varlıkları ve sahip oldukları kusursuz özellikleri yaratan, karınca yuvalarına giderek formik asitten faydalanmalarını kuşlara ilham eden de kuşkusuz ilim bakımından her şeyi kuşatan Allah'tır.
 
OP
ilk_nur

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.065
Puan
113
Konum
.....
Karıncalardan Zehir Üreten Altın Kurbağa
Tüm canlılarda Allah’ın üstün sanatı hâkimdir. Allah Kuran’da insanları çevrelerindeki yaratılış delillerini düşünmeye ve incelemeye çağırır. Bilimsel araştırmalar Allah’ın Kuran’da bildirdiği bu emrini yerine getirmemiz için önemli bir bilgi kaynağını oluşturur. Bu araştırmalar vesilesiyle Allah’ın üstün aklını, ilmini ve sonsuz gücünü daha iyi kavrarız.
İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 28)
altinkurbaga.jpg

Geçtiğimiz günlerde Orta ve Güney Amerika’da yaşayan altın kurbağalar üzerinde yapılan araştırma da bunun bir örneğidir. Altın kurbağalar, görüntüleri çok güzel olmasına rağmen, salgıladığı zehir nedeniyle son derece tehlikeli hayvanlardır. Bu zehrin kaynağı ise derisinden salgıladığı alkaloid adlı bir kimyasal maddedir. Tek bir altın kurbağanın salgıladığı zehir, 10 insanı öldürebilecek kuvvettedir. Araştırmacılar, altın kurbağanın bu toksinleri “özenli besin seçimi” sayesinde elde ettiğini keşfettiler. Altın kurbağaların bol miktarda “karınca” ihtiva eden beslenme şekilleri sayesinde alkoloid ürettiklerini belirlemişlerdir. Kolombiya Üniversitesi’nden Valerie Clarck ve New York Doğa Tarihi Müzesi çalışanları Madagaskar’da yaşayan kurbağa türlerinden aldıkları 3 farklı zehri analiz ederek, kurbağaların yedikleri karıncalar sayesinde, toksik salgılar ihtiva eden kimyasallar salgıladıklarını belirlediler. Bu kurbağalar, karıncaları, hem beslenmek amacıyla hem de kendilerini korumalarını sağlayan zehri üretmek amacıyla kullanmaktadırlar. (*)
-Altın kurbağalar kendilerini savunmak için zehir üretmeleri gerektiğini nereden bilmektedir?
Myrmelachista_schumanni1.jpg

-Kimya bilgisine sahip olmayan kurbağalar, karıncaları yiyerek, bu zehri üretebileceklerini, ihtiyaç duyacakları kimyasal maddelerin karıncada olduğunu, nereden bilmektedir?

-10 kişiyi öldürebilecek kuvvetteki zehrin üretilmesini sağlayan karıncalar, nasıl olup da kurbağaya hiçbir zarar vermemektedir?

-Laboratuarı olmayan, test yapamayan kurbağalar, yediği karıncaların kendisine zarar vermeyeceğini nereden bilmektedir?
Aklı ve şuuru olmayan bu iki canlının, tüm bu karmaşık işlemlere kendi kendilerine karar verdiklerini ve uyguladıklarını düşünmek elbette imkansızdır. Kurbağaların bu üstün özellikleri, Allah’ın sonsuz yaratma gücünün bir delilidir. Allah bir Kuran ayetinde, bu gerçeği şöyle bildirir:
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. (Al-i İmran Suresi, 190)
 
OP
ilk_nur

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.065
Puan
113
Konum
.....
Ziraat Mühendisi Karıncalar
Allah’ın varlığını ve sonsuz kudretini gözler önüne seren deliller yaşadığımız her ortamda bulunmaktadır. Allah Kuran’da insanları sürekli olarak göklerdeki, yerdeki ve ikisinin arasındaki yaratılış delillerini düşünmeye davet eder.
Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)
karincayaprak.jpg

Karıncalar da, Allah’ın yarattığı, kusursuz özelliklere sahip canlılardan bir tanesidir. Karıncalar üzerine pek çok bilimsel araştırma yapılmış, bu araştırmalar neticesinde ziraî bazı yetenekleri olduğu keşfedilmiştir. Örneğin; diğer adı “atta” olan yaprak kesici karıncaların, koparttıkları yaprak parçalarını başlarının üstünde yuvalarına taşıyarak, mantar yetiştirmek için kullandıklarını, hayretle keşfetmişlerdir. Bazı karınca türlerinin de, bitkilerin besleyici sularını kullanabilmek için yaprak bitlerini sürü halinde bir arada tuttukları keşfedilmiştir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ise, karıncaların bunların da ötesinde bir zirai bilgiye sahip olduklarını göstermiştir.
Amazon yağmur ormanlarında yaşayan Myrmelachista schumanni cinsi karıncaların, yaşadıkları bölgede, sadece tek bir cins ağacın yetişmesine izin verdikleri, farklı cinste ekilen ağaçları, vücutlarında ürettikleri formik asitle zehirleyip, kuruttukları gözlemlenmiştir. Karıncanın ağaç seçmesinin nedeni ise, sadece bu tür ağaçlarda yuva kurmasıdır.
Duroia_hirsuta.jpg

Myrmelachista schumanni türü karıncaların, bu şaşırtıcı ağaç seçme yöntemini incelemek için, karıncaların yaşadığı ve içinde sadece Duroia hirsuta cinsi ağacın bulunduğu bölgeye, Amazon sediri fidanları ekildi. Ancak bu fidanların bir kısmını karıncalardan koruyacak şekilde, bir kısmını ise herhangi bir koruma olmadan yerleştirildi. Beş gün içinde işçi karıncaların korunmaya alınmayan fidanları, vücutlarında ürettikleri formik asitle zehirleyip, kuruttuklarını gözlemlemişlerdir. (*) Böylece, yaşadıkları alanı yabancı ağaçlardan temizleyen karıncalar, kendileri için yuva olan Duroia hirsuta ağacının gelişmesi için gerekli alanı sağlamış olurlar. Karıncanın sanki bir kimyager gibi üstün bir şuurla hareket ederek, formik asidi tarım ilacı olarak kullanması, Allah’ın canlıları yaratmasındaki üstün aklın tecellilerinden sadece bir tanesidir.
Bu makalede Allah’ın yaratma sanatının, yalnızca birkaç milimetrelik bir canlı türü üzerindeki ayetinden bir örnek verdik. Karıncalarla ilgili verilebilecek daha yüzlerce örnek vardır. Ancak sadece bir örnek bile, bu mucizelerin Sahibini tanımamız ve O’nun üstün yaratma gücünü tefekkür etmemiz için yeterlidir. Allah, yegane yol göstericimiz olan Kuran’da, bunun önemini şöyle bildirmektedir:
Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda 'göz alıcı ve iç açıcı' her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir. (Kaf Suresi, 7-8)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst