Kedi anatomisi....

iReM

Daimi Üye
Katılım
20 Ekim 2008
Mesajlar
510
Tepki
539
Puan
93
Yaş
35
Konum
KOCAELİ
Kedi anatomisini tek bir cümle ile özetlenmek gerekirse "avlanmak için yaratılmış mükemmel bir sistem" rahatlıkla diyebiliriz. O kadar avlanmaya yönelik bir beden yapıları vardır ki, örneğin ayak yapıları hep ileriye gitmek için kurgulanmış gibidir. Geri geri gidebilirlerse de zorlanır. 230 kemikten oluşan iskelet sistemi insanınkinden oldukça farklı olup iskeletler arası oluşumlar vücudun esnemesine izin verecek şekildedir.



Ortalama değerler esas alındığında yetişkin erkek kediler 3.5 ile 7 kilogram arasında olurken, dişi kediler 2.5 ila 4.5 kilogram arasındadır. Enleri ortalama 30 santim, uzunlukları ise 80 santim civarındadır.



Akciğerin içindeki tüpler oksijenin tüm akciğere dağılmasını sağlar. Akciğerler kedinin her iki tarafında ve diyaframın tam üstünde yer alır. Diyafram kedinin soluk alma hızını kontrol eder. Soluk borusu bir anlamda akciğerlerin havalandırma sistemi olarak kabul edilebilir. Dışarı atılması gereken kirli hava ve alınması gereken temiz hava diyaframın kontrolünde soluk borusu aracılığıyla taşınır. Solonum sitemini oluşturan organlar bir çok kedi hastalığının da hedefidirler.



Kedi bıyığı (ya da latince adıyla vibrissae) kalın kedi tüyünden iki üç kat kalındır. Burun bölgesinde üst dudağın yanlarından çıkan bıyıklar yine kedi tüyüne kıyasla üç kat daha derine gömülüdürler. Kökleri sinir sistemi ile ilinti halindedir. Bıyıklar tarafından algılanan bir hareket hemen köklerden sinirlere ve oradan beyine iletilerek alınacak aksiyon konusunda bilgilendirme ve uyarı işlevi görür.

Kediler bir şey içerken dillerini inanılmaz bir hızla kullanırlar. Dil hızla suya dalar ve çıkar. Bir anlamda fillerin su içmesine benzer. Ağız suya değdirilmez, su dil aracılığıyla (fillerde hortum) ağza taşınır. Kedilerin dili zımpara gibidir. Üzerinde onlarca küçük odacık vardır ve su içme sırasında bu odacıklar su havuzcuklarına dönüşür. Suya dalan dilin üzerindeki odacıklar su ile dolar ve taşımada dökülmemesi için dil ağza doğru bükülür. Dil aynı zamanda lapa yiyeceklerin yenmesinde de aynı işlevi görür.

Bir kedinin kalbi dakikada 100 ila 200 kere atar. Kalp kapakçıkları hızla açılıp kapanır. Bu sırada eşit ölçüde kan kalbe alınır ve kalpten damarlara pompalanır. Bu sırada kandaki karbondioksit temizlenerek kana oksijen verilmesi sağlanır. Kalp bu anlamda solunum sistemi ile işbirliği içinde çalışır. Kalp sol ve sağ bölüm olmak üzere iki parçadan oluşur ve her iki bölüm de aynı hızla çalışır.

Kediler doğduklarında 26 diş ile doğarlar ve erişkin olduklarında diş sayısı 30’a tamamlanır. Doğumdan sonra 6 ay içinde dişler yenilenir. Kedilerin damakta 2 kedi dişi, 6 ön-diş, 6 ön-azı diş ve 2 azı diş bulunur (16 diş damakta). Çenede ise 2 küçük kedi dişi, 6 küçük ön-diş, 4 küçük ön-azı diş ve 2 küçük azı diş vardır (14 diş çenede). Ön dişler yiyeceği kavramada, köpek dişleri ise hem yiyeceği kavramada hem de savunmada kullanılır. Kedi dişleri, kedinin dişleri arasında en duyarlı olanıdır.

Kedi beyni 20 ile 30 gram arasındadır. Ama diğer memelilerle kıyaslandığında beyni bedenine göre en büyük olan memelidir. Beynin büyüklüğü ile zeka arasında bir bağlantı olsa da –örneğin suya dalabilen kuşların beyni diğer kuşlara göre yaptıkları eylemin karmaşıklığı sebebi ile daha büyüktür- beynin büyüklüğü ile zeka arasında her zaman için birebir ilinti kurmak doğru değildir. Sözgelimi kediler, kendilerinden çok daha iri olan aslanlarla kıyaslandığında daha zekidirler. Öte yandan kedigil ailesindeki canlıların beyin yapısı inanılmaz derecede benzerlik gösterir.



Kediler mükemmel bir kulağa sahiptirler. Hani şu bestecilerin “müzik kulağı var” dedikleri türden işittiklerini tek tek ayrıştırıp değerlendirebilirler. İşitme kediler için hem güvenlikleri (tehlikeden kaçma anının tespiti) hem de avlanmaları (besin olacak canlının yerinin tespiti) için önemlidir. Kediler insanlardan da köpeklerden de daha iyi işitirler. İnsanlar 20 Hz’e kadar sesleri işitirken köpekler 40 Hz'e kadar sesleri işitir. Ama kediler için bu sınır 60 Hz’dir. Bu metrelerce uzaktaki bir böceğin yürüyüşünün ya da saklanan bir farenin soluğunun duyulmasıdır.




Patiler kediler için hareketin ve dengenin temelidir. Tırmanmak, kazmak, savunmak, savaşmak ve spreylemek (cinsel sıvı atımı) için patilere ihtiyacı vardır. Bir kedinin patisi ayağının en son kemiğine bağlıdır. Pençeler esnek ve dönebilirdir. Böylelikle en iyi tırmalama açısını rahatlıkla yakalarlar. Pençeler protein ve keratin dolu bir deri ile çevrilidir.



“Kedi Gözü” deyimlere geçecek ve çeşitli adlandırmalara girecek kadar hayranlık uyandırır. Kediler gözleri ve görme yetenekleri ile ayırt edilirler. Bir kedinin gözü doğumdan 7 ila 10 gün sonra açılır. İki ay içinde de gerçek rengini alır.
 

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.147
Puan
113
Yaş
43
Konum
istanbul
Kediler mükemmel bir kulağa sahiptirler. Hani şu bestecilerin “müzik kulağı var” dedikleri türden işittiklerini tek tek ayrıştırıp değerlendirebilirler. İşitme kediler için hem güvenlikleri (tehlikeden kaçma anının tespiti) hem de avlanmaları (besin olacak canlının yerinin tespiti) için önemlidir. Kediler insanlardan da köpeklerden de daha iyi işitirler. İnsanlar 20 Hz’e kadar sesleri işitirken köpekler 40 Hz'e kadar sesleri işitir. Ama kediler için bu sınır 60 Hz’dir. Bu metrelerce uzaktaki bir böceğin yürüyüşünün ya da saklanan bir farenin soluğunun duyulmasıdır.
:sok: :sok:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst