SİGARAYI BIRAKMAK ÜZERİNE
Sigara içmek öyle bir şeydir ki; bir kere alıştıktan sonra sigarayı bıraksanız bile, ömür boyu onun yerini dolduramazsınız. İçinizde hep onun boşluğunu duyumsarsınız. Başka bir şeyle de dolduramazsınız o boşluğu.
Yani izi ömür boyu kalır.
Bazı sigarayı bırakan kişilerde ise koyu bir sigara düşmanlığı başladığını görürüz. Bu durum, bana kalırsa bir çeşit savunma mekanizması olabilir. Şöyle ki; biraz önce bahsettiğim boşluğun yerine sigara karşıtlığını koymak ve bu şekilde kendini ona karşı daha güçlü hissetmek.
Ben de şu sıralar bu boşluk hissine karşı ne yapacağımı bilemez bir durumda olduğumdan, bu konuda biraz fikir yürütmenin ardından bu yazıyı kaleme almaya karar verdim zaten.
Sigaraya hiç başlamamak yapılacak en akıllıca iş olduğu gibi, sigara karşıtı kampanyalarda, gençlere çok iyi empoze edilmesi gereken konuların başında gelmelidir. Yani sigaraya adım atmasına en başından önlem alınmalı, bu merete hiç bulaşmamaları sağlanmalıdır. Sigara kullanan ebeveynleri tarafından, "ağzıma bile sürmedim" tarzında laflar söyleyenlere ne kadar özenildiği, onların ne kadar akıllıca hareket ettiği anlatılmalıdır. Bu çeşit bir "temiz kalma"nın ne kadar önemli olduğu, bir kere başlanırsa bir daha eskisi gibi mutlu olunamayacağı vurgulanmalıdır ki; konunun önemini anlasınlar.
Kimse ömür boyu bu yoksunluk duygusuyla yaşamasın isterim.
Ben ise, bundan sonraki günlerde ne yapacağım konusunda bir karar aldım bunları karalarken; madem bu mücadelem ömür boyu devam edecek, ben de bu şeyin eksikliğini duymaktan bir çeşit haz duymaya çalışacağım.
Beni zorlamasından keyif duyacağım ki; benimle uğraşmayı bıraksın.
Çılgınca gibi geliyor kulağa ama çaresiz, herkes kendine göre bazı çözümler üretmek durumunda, ne yapalım, kendimi kandırmayı deneyeceğim.
Psikolojik bağımlılıktan kurtulmak isteniyorsa, zayıflık anlarında bazı savunma mekanizmalarından medet ummak zorundayız. Daha güçlü olana kadar...
Bu yoldaki herkese başarılar.
Sigara içmek öyle bir şeydir ki; bir kere alıştıktan sonra sigarayı bıraksanız bile, ömür boyu onun yerini dolduramazsınız. İçinizde hep onun boşluğunu duyumsarsınız. Başka bir şeyle de dolduramazsınız o boşluğu.
Yani izi ömür boyu kalır.
Bazı sigarayı bırakan kişilerde ise koyu bir sigara düşmanlığı başladığını görürüz. Bu durum, bana kalırsa bir çeşit savunma mekanizması olabilir. Şöyle ki; biraz önce bahsettiğim boşluğun yerine sigara karşıtlığını koymak ve bu şekilde kendini ona karşı daha güçlü hissetmek.
Ben de şu sıralar bu boşluk hissine karşı ne yapacağımı bilemez bir durumda olduğumdan, bu konuda biraz fikir yürütmenin ardından bu yazıyı kaleme almaya karar verdim zaten.
Sigaraya hiç başlamamak yapılacak en akıllıca iş olduğu gibi, sigara karşıtı kampanyalarda, gençlere çok iyi empoze edilmesi gereken konuların başında gelmelidir. Yani sigaraya adım atmasına en başından önlem alınmalı, bu merete hiç bulaşmamaları sağlanmalıdır. Sigara kullanan ebeveynleri tarafından, "ağzıma bile sürmedim" tarzında laflar söyleyenlere ne kadar özenildiği, onların ne kadar akıllıca hareket ettiği anlatılmalıdır. Bu çeşit bir "temiz kalma"nın ne kadar önemli olduğu, bir kere başlanırsa bir daha eskisi gibi mutlu olunamayacağı vurgulanmalıdır ki; konunun önemini anlasınlar.
Kimse ömür boyu bu yoksunluk duygusuyla yaşamasın isterim.
Ben ise, bundan sonraki günlerde ne yapacağım konusunda bir karar aldım bunları karalarken; madem bu mücadelem ömür boyu devam edecek, ben de bu şeyin eksikliğini duymaktan bir çeşit haz duymaya çalışacağım.
Beni zorlamasından keyif duyacağım ki; benimle uğraşmayı bıraksın.
Çılgınca gibi geliyor kulağa ama çaresiz, herkes kendine göre bazı çözümler üretmek durumunda, ne yapalım, kendimi kandırmayı deneyeceğim.
Psikolojik bağımlılıktan kurtulmak isteniyorsa, zayıflık anlarında bazı savunma mekanizmalarından medet ummak zorundayız. Daha güçlü olana kadar...
Bu yoldaki herkese başarılar.