GÜLÇİN
Daimi Üye
Kendine güvenmenin ilacı
Sosyal fobi ve utangaçlığın ilacı yolda... Vücutta doğal olarak bulunan ve ileride ilaç haline getirilebilecek 'oksitosin' adlı hormon, insanın kendisine güvenini artırıyor.
Bir ilaçla sosyal fobiyi, otizmi ya da şüpheciliği yenmek mümkün mü? İsveçli araştırmacıların yeni bulguları bu soruya 'Evet' cevabı veriyor.
Zürih Üniversitesi uzmanları insan vücudunda doğal olarak bulunan ve yeni annelerin bebeklerini emzirmelerini sağlayan bir hormonun, aynı zamanda insandaki şüphe eşiğini düşüren bir 'güven ilacı' olarak rol oynadığını ortaya çıkardı. 'Oksitosin' hormonu özellikle güven ve sosyal ilgi gibi duyguların yöneticisi durumundaki sinirsel ağı harekete geçiren bir düğme gibi çalışıyor.
Laboratuvarda memeliler üzerinde yapılan incelemede oksitosin verilen kobayların birbirleriyle ilişki kurarken daha az tedbirli davrandığı gözlendi. Hormonun insanlar üzerindeki etkilerini incelemek için uzmanlar, gebeliği kolaylaştırmak veya yeni doğum yapan kadınlarda sütün gelmesini desteklemek için kullanılan oksitosine eşdeğer ilaç kullandı. 178 erkek deneğe, güven ve risk faktörleri içeren bir oyun oynatıldı.
Deneklerin yarısına burundan alınan tek bir doz oksitosin verilirken, diğer yarısına da etkisiz ilaç koklatıldı. Oyunda taraflardan biri yatırımcı biri emanetçi görevi üstlendi. Güvene dayalı oyunda yatırımcıyı oynayıp oksitosin alanların yüzde 45'inin 'maksimum düzeyde güven' duyduğu, hormon verilmeyen deneklerin sadece yüzde 21'inin bu seviyeye geldiği belirtildi.
Ardından benzer bir oyun her iki gruba da bilgisayarlara karşı oynatıldı. Bu kez her iki grubun da bilgisayara karşı aynı derecede temkinli davrandığı görüldü. Uzmanlar sonuç olarak oksitosin hormonunun insanların makinelerle değil sadece birbirleriyle ilişkilerinde güven sağladığını açıkladı.
Âşık olduğunu söyleyen kişilerde bu hormonun seviyesinin daha yüksek olduğu ölçülmüştü. Araştırmayı kaleme alan Ernst Fehr, bulguların ileride sosyal fobisi olan ya da genetik yapısı sebebiyle sosyal ilişkilerden kaçınan hastaların tedavisinde kullanılabileceğini söyledi.
Politikacılar yararlanabilir
Ancak Fehr, politikacılar gibi bundan yararlanabilecek kişilerce kötü niyetli kullanılmamasına dikkat edilmesi gerekebileceğini de vurguladı.
Sosyal fobi ve utangaçlığın ilacı yolda... Vücutta doğal olarak bulunan ve ileride ilaç haline getirilebilecek 'oksitosin' adlı hormon, insanın kendisine güvenini artırıyor.
Bir ilaçla sosyal fobiyi, otizmi ya da şüpheciliği yenmek mümkün mü? İsveçli araştırmacıların yeni bulguları bu soruya 'Evet' cevabı veriyor.
Zürih Üniversitesi uzmanları insan vücudunda doğal olarak bulunan ve yeni annelerin bebeklerini emzirmelerini sağlayan bir hormonun, aynı zamanda insandaki şüphe eşiğini düşüren bir 'güven ilacı' olarak rol oynadığını ortaya çıkardı. 'Oksitosin' hormonu özellikle güven ve sosyal ilgi gibi duyguların yöneticisi durumundaki sinirsel ağı harekete geçiren bir düğme gibi çalışıyor.
Laboratuvarda memeliler üzerinde yapılan incelemede oksitosin verilen kobayların birbirleriyle ilişki kurarken daha az tedbirli davrandığı gözlendi. Hormonun insanlar üzerindeki etkilerini incelemek için uzmanlar, gebeliği kolaylaştırmak veya yeni doğum yapan kadınlarda sütün gelmesini desteklemek için kullanılan oksitosine eşdeğer ilaç kullandı. 178 erkek deneğe, güven ve risk faktörleri içeren bir oyun oynatıldı.
Deneklerin yarısına burundan alınan tek bir doz oksitosin verilirken, diğer yarısına da etkisiz ilaç koklatıldı. Oyunda taraflardan biri yatırımcı biri emanetçi görevi üstlendi. Güvene dayalı oyunda yatırımcıyı oynayıp oksitosin alanların yüzde 45'inin 'maksimum düzeyde güven' duyduğu, hormon verilmeyen deneklerin sadece yüzde 21'inin bu seviyeye geldiği belirtildi.
Ardından benzer bir oyun her iki gruba da bilgisayarlara karşı oynatıldı. Bu kez her iki grubun da bilgisayara karşı aynı derecede temkinli davrandığı görüldü. Uzmanlar sonuç olarak oksitosin hormonunun insanların makinelerle değil sadece birbirleriyle ilişkilerinde güven sağladığını açıkladı.
Âşık olduğunu söyleyen kişilerde bu hormonun seviyesinin daha yüksek olduğu ölçülmüştü. Araştırmayı kaleme alan Ernst Fehr, bulguların ileride sosyal fobisi olan ya da genetik yapısı sebebiyle sosyal ilişkilerden kaçınan hastaların tedavisinde kullanılabileceğini söyledi.
Politikacılar yararlanabilir
Ancak Fehr, politikacılar gibi bundan yararlanabilecek kişilerce kötü niyetli kullanılmamasına dikkat edilmesi gerekebileceğini de vurguladı.