KKKA'ya karşı önleminizi alın!
Uzmanlar, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının bu aylarda görülmeye başladığını belirterek vatandaşları uyarıyor!
Doç. Dr. Fazilet Duygu, mart ayının başından itibaren KKKA vakalarının Türkiye'de görülmeye başlandığını söyledi. Tokat'ta insanların kene ısırdığı zaman ilk olarak devlet hastanesine gittiğini belirten Duygu, daha çok ağır vakaların GOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne geldiğini ifade etti.
Her kene ısırmasında KKKA hastalığının görülmediğini dile getiren Duygu, Tokat Devlet Hastanesi'ne mart ayından itibaren her gün 5 kişinin kene ısırması nedeniyle başvurduğunu, bunlardan sadece ikisinde hastalığın tespit edildiğini aktardı. Duygu, bu hastaların GOÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi gördüklerini açıkladı.
Doç. Dr. Duygu, "İlkbaharın gelmesiyle insanlar yeşil alanlara, kırsal kesimlere gitmeye başladığı için keneyle, hayvanlarla teması arttı, bunun sonucu olarak KKKA vakaları görülmeye başladı. Dolayısıyla KKKA'dan korunmaya başlamamız gereken dönem geldi" ifadesini kullandı.
Kenelerle temasın arttığı bu dönemde koruyucu önlemlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Duygu, şunları kaydetti:
"Açık havaya çıktığımızda açık renkli giysiler giymeliyiz, pantolonun paçasını çorabın içine sokmalıyız. En önemlisi ise eve döndükten sonra saç dibi, kulak arkası, koltuk altı ve kasık bölgesi gibi görünmeyen bölgeler dahil olmak üzere vücut muayenesi yapmalıyız. Eğer yaptığımız kontrolde kene görürsek hiç bekletmeden ele eldiven veya poşet geçirerek kene tutma kartı, cımbız veya ip yardımı ile keneyi çıkarıp, hemen sağlık kuruluşuna başvurmalıyız. Burada yine bizim en önemli püf noktamız kenenin vücuttan çok çabuk çıkarılması. Yani hiç beklemeden 'sağlık kuruluşuna gideyim, bir iki saat geçsin, ben çıkaramam' demeden hemen keneye müdahale etmemiz gerekiyor."
Fazilet Duygu, kene sayısında herhangi bir azalma olmadığını belirterek, "Böyle bir beklentimiz de yok zaten. Bizim amacımız bu hastalıktan korunmak için kesinlikle kene sayısını azaltmak değil, önemli olan insanların keneyle temasını azaltmak ya da temas olduktan sonra vücuttan çabuk uzaklaştırılmasını sağlamak. Buna uygun davranırsak zaten hasta da görmeyeceğimizi çok iyi biliyoruz. Kene sayısının azalması gibi bir beklentimiz yok çünkü keneler çok hızlı bir şekilde yumurtlamaya devam ediyor. Ekolojik sistem içerisinde keneler önemli bir yere sahip. Onların yok olmasını istemiyoruz zaten" diye konuştu.
"Sıcak havalarda kene aktifleşiyor"
'Sadece sıcak havalarda kene olur' yargısının doğru olmadığını vurgulayan Duygu, şöyle devam etti:
"Soğuk havalarda da kene yine var ama insanlar soğuk havalarda dışarı çıkmadıkları, kırsal kesime gitmedikleri için keneyle temas etmiyorlar, karşılaşmıyorlar. Bir de mevsimlerin keneyi aktifleştirme özelliği var. Sıcak havalarda kene aktifleşiyor. İnsanların sıcak havayı sevmesi, sıcak havalarda daha hareketli olması gibi keneler de sıcak havayı seviyor ve hareketleri artıyor, tutunma olayları da artıyor tabi. Tutunmanın iki nedeni var. Birincisi sıcak havalarla kenenin hareketinin artması, ikinci ise insanların dışarı çıkmasının ve hayvan temasının artması. Kent merkezinde yaşayan insanların 'burası ilaçlanmış bir şey olmaz' dememesi lazım. Böyle bir şey yok, evet orası ilaçlanır ama yarım saat sonra oradan birkaç hayvan geçer, kuş geçip kenelerini orada bırakabilir. Çevrenin ilaçlanmasından ziyade, insanların kendini koruması birinci önceliği olmalı."
Doç. Dr. Fazilet Duygu, Türkiye'de KKKA hastalığında en riskli ilin Tokat olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Fakat Tokat merkezden gelen vaka sayımız çok düşük. Genellikle kırsal bölgelerde, tarımla uğraşılan yerlerde, parçalı arazi yapısına sahip tarlaların bol olduğu bölgelerde kene daha sık görülüyor. Şehir merkezinde yaşayan insanların şehir merkezinde bulunan park bahçelere giderken çok korkmasına gerek yok. Ama yine de önlemlerini almalılar. Bizim en çok sıkıntımız ilçelerde ve hayvanların bol bulunduğu köylerde. Buralarda yaşayan insanların korunması gerekiyor." AA
HT Magazin