ADANA’da komşusunun oğlu 10 yaşındaki O.E.’yi vantilatör tamirinde kendisine yardımcı olması için annesinden izin alıp evine götürdükten sonra tecavüz ettiği iddia edilen mobilyacı 41 yaşındaki K.Ç., toplam 20 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Haydaroğlu Mahallesi’nde mobilya atölyesi bulunan K.Ç. iddiaya göre, 20 Ağustos 2007’de komşusu 32 yaşındaki S.E.’den mobilya atölyesindeki bozuk vantilatörün tamiri sırasında oğlu O.E.’nin kendisine yardımcı olması için izin istedi. Anne S.E. de ailece görüştükleri için oğlunun K.Ç. ile gitmesine izin verdi. 45 dakika sonra K.Ç. cep telefonuyla pazara giden S.E.’yi arayarak “O.E.’yi evinize getirdim” diyerek haber verdi. Pazardan dönen anne S.E., yemek sırasında devamlı “popom acıyor” diyerek tuvalete giden O.E.’nin durumundan şüphelendi. Küçük çocuk utancından annesine bir şey söylemedi. Anne S.E. komşularının oğlu 13 yaşındaki A.A.’dan oğluyla konuşmasını ne olduğunu öğrenmesini istedi. O.E., arkadaşı A.A.’ya mobilyacı K.Ç.’nin kendisine tecavüz ettiğini, korkudan annesine söyleyemediğini bildirdi. Oğlunun tecavüze uğradığını öğrenince sinir krizleri geçiren anne S.E.’nin Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı şikayeti üzerine K.Ç. tutuklandı.
O.E.’nin Adana Devlet Hastanesi’nde alınan raporunda anüste morluk saptandığı belirtilip Adli Tıp’tan rapor alınması önerildi. Adli Tıp Kurumu’nca verilen raporda ise, küçük çocuğa fiili livata girişiminde bulunulmuş olabileceği belirtildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı raporunda da, O.E.’de travma sonrası stres bozukluğu tanısı saptandığı, beden ve ruh sağlığının bozulduğu kaydedildi.
Yaklaşık bir yıldır Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel istismarı’ suçlarından 29 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan K.Ç. karar duruşmasında suçlamayı kabul etmedi. Olay günü işyerindeki vantilatörün tamiri ve malzemelerin taşınması için O.E.’yi annesinden istediğini belirten K.Ç., “O.E. bana yardımcı olurken tuvalete gideceğini söyledi. Banyoya gitmesini söyledim. Bir süre sonra, ‘K. amca dışarı yaptım’ dedi. Ben de ‘olsun’ dedim. Yanına gittiğimde pantolonunu indirmişti. Banyoya büyük tuvaletini yapmıştı. Ayakları pisti belden aşağısını yıkadım. Sonra evlerine götürdüm. O.E. benim yanımda 15 dakika kalmıştır. Cinsel istismarda bulunmadım” diyerek kendini savundu.
O.E. ise mahkemede daha önce psikolog İlker Küçük nezaretinde verdiği ifadesinde K.Ç.’nin kendisine nasıl tecavüz ettiğini ayrıntılarıyla anlattı, bu olaydan bir yıl önce de kendisine bir kaç kez tecavüz ettiğini öne sürdü. K.Ç.’den korktuğu için daha önceki tecavüz olaylarını annesine anlatmadığını belirtti. Psikolog Küçük ise yaptığı değerlendirmesinde, küçük çocuğun ifadesinde samimi olduğu kanaatinde olduğunu belirterek, “Yaşadığı olay nedeniyle etkilenmiştir. Travma almıştır. Bu nedenle kendisini ifade etmekte zorlanmaktadır. Kalıcı bir zarar görmemesi için psikolojik destek alması gerekir” dedi.
Mahkeme heyeti, K.Ç.’ye O.E.’yi alıkoymaktan 9 yıl, cinsel istismardan 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 20 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Haydaroğlu Mahallesi’nde mobilya atölyesi bulunan K.Ç. iddiaya göre, 20 Ağustos 2007’de komşusu 32 yaşındaki S.E.’den mobilya atölyesindeki bozuk vantilatörün tamiri sırasında oğlu O.E.’nin kendisine yardımcı olması için izin istedi. Anne S.E. de ailece görüştükleri için oğlunun K.Ç. ile gitmesine izin verdi. 45 dakika sonra K.Ç. cep telefonuyla pazara giden S.E.’yi arayarak “O.E.’yi evinize getirdim” diyerek haber verdi. Pazardan dönen anne S.E., yemek sırasında devamlı “popom acıyor” diyerek tuvalete giden O.E.’nin durumundan şüphelendi. Küçük çocuk utancından annesine bir şey söylemedi. Anne S.E. komşularının oğlu 13 yaşındaki A.A.’dan oğluyla konuşmasını ne olduğunu öğrenmesini istedi. O.E., arkadaşı A.A.’ya mobilyacı K.Ç.’nin kendisine tecavüz ettiğini, korkudan annesine söyleyemediğini bildirdi. Oğlunun tecavüze uğradığını öğrenince sinir krizleri geçiren anne S.E.’nin Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı şikayeti üzerine K.Ç. tutuklandı.
O.E.’nin Adana Devlet Hastanesi’nde alınan raporunda anüste morluk saptandığı belirtilip Adli Tıp’tan rapor alınması önerildi. Adli Tıp Kurumu’nca verilen raporda ise, küçük çocuğa fiili livata girişiminde bulunulmuş olabileceği belirtildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı raporunda da, O.E.’de travma sonrası stres bozukluğu tanısı saptandığı, beden ve ruh sağlığının bozulduğu kaydedildi.
Yaklaşık bir yıldır Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel istismarı’ suçlarından 29 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan K.Ç. karar duruşmasında suçlamayı kabul etmedi. Olay günü işyerindeki vantilatörün tamiri ve malzemelerin taşınması için O.E.’yi annesinden istediğini belirten K.Ç., “O.E. bana yardımcı olurken tuvalete gideceğini söyledi. Banyoya gitmesini söyledim. Bir süre sonra, ‘K. amca dışarı yaptım’ dedi. Ben de ‘olsun’ dedim. Yanına gittiğimde pantolonunu indirmişti. Banyoya büyük tuvaletini yapmıştı. Ayakları pisti belden aşağısını yıkadım. Sonra evlerine götürdüm. O.E. benim yanımda 15 dakika kalmıştır. Cinsel istismarda bulunmadım” diyerek kendini savundu.
O.E. ise mahkemede daha önce psikolog İlker Küçük nezaretinde verdiği ifadesinde K.Ç.’nin kendisine nasıl tecavüz ettiğini ayrıntılarıyla anlattı, bu olaydan bir yıl önce de kendisine bir kaç kez tecavüz ettiğini öne sürdü. K.Ç.’den korktuğu için daha önceki tecavüz olaylarını annesine anlatmadığını belirtti. Psikolog Küçük ise yaptığı değerlendirmesinde, küçük çocuğun ifadesinde samimi olduğu kanaatinde olduğunu belirterek, “Yaşadığı olay nedeniyle etkilenmiştir. Travma almıştır. Bu nedenle kendisini ifade etmekte zorlanmaktadır. Kalıcı bir zarar görmemesi için psikolojik destek alması gerekir” dedi.
Mahkeme heyeti, K.Ç.’ye O.E.’yi alıkoymaktan 9 yıl, cinsel istismardan 11 yıl 3 ay olmak üzere toplam 20 yıl 3 ay hapis cezası verdi.