Malatya'da köylüler kayısılarını çürüteni nihayet bulmuştu. Bir gün yine tarlada çalışan köylüler aniden kazmasını küreğini elinden bırakıp, tepeye doğru hiddetle koşmaya başladı. Hedef az ilerideki tarlaya baz istasyonu kurmaya gelen Vodafone ekibiydi. Köylüler tecrübeliydi çünkü daha önce de Turkcell'i buraya sokmamışlardı. Ekibe ilk ulaşan köylüler bağırmaya başladı: "Kayısılarımızı çürüttünüz." Ve kızgınlık içinde Vodafone teknik ekibini hastanelik etti. Baz istasyonundan geriye ise kırık dökük parçalar kaldı. Köylüler bununla da yetinmediler. Vodafone yönetimine bir mektup yazarak, "sakın bir daha gelmeyin" mesajını ilettiler...
Geçtiğimiz günlerde Malatya'nın bir köyünde yaşanan bu olay, GSM sektörünün tek sorununun şebeke içi-şebeke dışı konuşma tarifeleri, ara bağlantı ücretleri veya numara taşınabilirliği olmadığını gösterdi. Referans gazetesinin haberine göre, bu sorun belki de diğerlerinden daha da vahim boyutlara ulaştı. Artık vatandaşla sadece görevini yapmaya çalışan teknik elemanlar karşı karşıya geliyor. Ne var ki baz istasyonu tartışması vatandaş-şirketler arasında cereyan etmiyor. Sektörün aktörleri arasında da bir baz kavgası sürüyor.
Mali kayıplar büyüyor
Vodafone Network Proje Yönetim Bölüm Başkanı Timuçin Kutar, Türkiye genelinde şu anda yaklaşık 9 bin 600 baz istasyonuna sahip olduklarını hedeflerinin bu sayıyı 11 bine çıkarmak olduğunu anlattı. Vodafone olarak Avea ve Turkcelle ile bazı yerlerde baz istasyonu paylaşımı yaptıklarını belirten Kutar, en büyük sıkıntının halkın baz istasyonlarına yönelik yanlış kanıya sahip olmasından kaynaklandığını söyleyen Kutar, "Özellikle kira sözleşmesi biten istasyonlar için sağlık sorunları gündeme getirilerek ya yüksek kiralar isteniyor ya da istasyonlarımızı yakınlardaki diğer sahalara çekmemiz için zorlamalar yapılıyor. Bu durum elbette öncelikle abonelere sunulan servis kalitesi bakımından sorunlara yol açıyor. Yanısıra operatörler de bu anlamda ciddi mali kayıplar yaşıyor" diye konuştu.
Kutar, sektörde birçok konuda yaşanan tartışmaların nedeninin GSM'in geleceğin sektörü olmasından kaynaklandığını söyledi. Kutar, "İletişim sektörü, genetik mühendisliği ve enerji gibi stratejik önem taşıyan ve global ekonominin şekillenmesine yön verecek sektörler arasında yer alıyor. Sektör rakamları da çok büyük. 2010 yılında 3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Şu an Türkiye GSM sektöründe gündemde yoğun biçimde tartışılan numara taşınabilirliği, rekabetten söz edildiğinde ön plana çıkan en önemli başlık. Sektörün de en önemli rekabet başlığı" dedi.
Numara taşınabilirliği olmadığı için operatör seçiminde özgürlük olmadığını belirten Kutar, bu durumun sektördeki rekabeti kısıtladığını kaydetti.
Köylüler hurafeye inanıyor
Baz istasyonlarının sağlığa zararlı olduğu yönündeki iddialar nedeniyle köylülerin tepki gösterdiğini belirten Malatya Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Sait Kabadayı şöyle konuştu: "Köylüler kayısılara gelen bazı zararlı hastalıkların baz istasyonlardan kaynaklandığına inanmışlar. Üzücü bir hadise yaşanmış. Şirketler teknik ekiplerini sahaya göndermeden önce bölgenin bu konudaki algısı üzerinde çalışma yapsalar böyle tatsız olaylar yaşanmaz. Yapılacak en mantıklı şey şirketlerin bu konuda Sanayi ve Ticaret odalarıyla iş birliğine gitmesi. Baz istasyonlarını kör hurafe algısından kurtarmak için bilimsel açıklamalara ihtiyacımız var."
Afyonlular belediye basmıştı
Malatya'daki ile benzer bir olay da Afyonkarahisar'da meydana geldi. Beyyazı Belediye Başkanı Ahmet Ünal'ın kendi arazisi üzerine GSM baz istasyonu kurdurmak istemesi, belde sakinlerini ayaklandırdı. Belde sakinleri kürek ve sopalarla belediye binasını bastı. Belde sakinleri Ünal'ın baz istasyonu için arazisini kiraya vermesine 'Beldeye hastalık yayacaksın' diyerek karşı çıktı. Belediye binasında güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri zaman zaman sertleşen tartışmaların kavgaya dönüşmesini engelledi. Başkan Ünal, "Resmi makamlardan yetkili isteyip, sağlığa zararlı olup olmadığın tespit ettireceğiz. Eğer zararlı olduğu belirlenirse bu işten vazgeçeceğiz" açıklamasını yaparak olayı bastırdı.
Geçtiğimiz günlerde Malatya'nın bir köyünde yaşanan bu olay, GSM sektörünün tek sorununun şebeke içi-şebeke dışı konuşma tarifeleri, ara bağlantı ücretleri veya numara taşınabilirliği olmadığını gösterdi. Referans gazetesinin haberine göre, bu sorun belki de diğerlerinden daha da vahim boyutlara ulaştı. Artık vatandaşla sadece görevini yapmaya çalışan teknik elemanlar karşı karşıya geliyor. Ne var ki baz istasyonu tartışması vatandaş-şirketler arasında cereyan etmiyor. Sektörün aktörleri arasında da bir baz kavgası sürüyor.
Mali kayıplar büyüyor
Vodafone Network Proje Yönetim Bölüm Başkanı Timuçin Kutar, Türkiye genelinde şu anda yaklaşık 9 bin 600 baz istasyonuna sahip olduklarını hedeflerinin bu sayıyı 11 bine çıkarmak olduğunu anlattı. Vodafone olarak Avea ve Turkcelle ile bazı yerlerde baz istasyonu paylaşımı yaptıklarını belirten Kutar, en büyük sıkıntının halkın baz istasyonlarına yönelik yanlış kanıya sahip olmasından kaynaklandığını söyleyen Kutar, "Özellikle kira sözleşmesi biten istasyonlar için sağlık sorunları gündeme getirilerek ya yüksek kiralar isteniyor ya da istasyonlarımızı yakınlardaki diğer sahalara çekmemiz için zorlamalar yapılıyor. Bu durum elbette öncelikle abonelere sunulan servis kalitesi bakımından sorunlara yol açıyor. Yanısıra operatörler de bu anlamda ciddi mali kayıplar yaşıyor" diye konuştu.
Kutar, sektörde birçok konuda yaşanan tartışmaların nedeninin GSM'in geleceğin sektörü olmasından kaynaklandığını söyledi. Kutar, "İletişim sektörü, genetik mühendisliği ve enerji gibi stratejik önem taşıyan ve global ekonominin şekillenmesine yön verecek sektörler arasında yer alıyor. Sektör rakamları da çok büyük. 2010 yılında 3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Şu an Türkiye GSM sektöründe gündemde yoğun biçimde tartışılan numara taşınabilirliği, rekabetten söz edildiğinde ön plana çıkan en önemli başlık. Sektörün de en önemli rekabet başlığı" dedi.
Numara taşınabilirliği olmadığı için operatör seçiminde özgürlük olmadığını belirten Kutar, bu durumun sektördeki rekabeti kısıtladığını kaydetti.
Köylüler hurafeye inanıyor
Baz istasyonlarının sağlığa zararlı olduğu yönündeki iddialar nedeniyle köylülerin tepki gösterdiğini belirten Malatya Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Sait Kabadayı şöyle konuştu: "Köylüler kayısılara gelen bazı zararlı hastalıkların baz istasyonlardan kaynaklandığına inanmışlar. Üzücü bir hadise yaşanmış. Şirketler teknik ekiplerini sahaya göndermeden önce bölgenin bu konudaki algısı üzerinde çalışma yapsalar böyle tatsız olaylar yaşanmaz. Yapılacak en mantıklı şey şirketlerin bu konuda Sanayi ve Ticaret odalarıyla iş birliğine gitmesi. Baz istasyonlarını kör hurafe algısından kurtarmak için bilimsel açıklamalara ihtiyacımız var."
Afyonlular belediye basmıştı
Malatya'daki ile benzer bir olay da Afyonkarahisar'da meydana geldi. Beyyazı Belediye Başkanı Ahmet Ünal'ın kendi arazisi üzerine GSM baz istasyonu kurdurmak istemesi, belde sakinlerini ayaklandırdı. Belde sakinleri kürek ve sopalarla belediye binasını bastı. Belde sakinleri Ünal'ın baz istasyonu için arazisini kiraya vermesine 'Beldeye hastalık yayacaksın' diyerek karşı çıktı. Belediye binasında güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri zaman zaman sertleşen tartışmaların kavgaya dönüşmesini engelledi. Başkan Ünal, "Resmi makamlardan yetkili isteyip, sağlığa zararlı olup olmadığın tespit ettireceğiz. Eğer zararlı olduğu belirlenirse bu işten vazgeçeceğiz" açıklamasını yaparak olayı bastırdı.
