rüzgar gülü
Daimi Üye
47. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Emir Kusturica tartışmalarının gölgesinde başlıyor. Uluslararası uzun metraj film yarışmasının jüri başkanı Kusturica'ya Bosna-Hersek'ten başlayan tepkiler, Semih Kaplanoğlu'nun, Bal filmini festivalden çekmesiyle Antalya'ya da ulaştı.
Aslında Altın Portakal başlayalı 2 gün oldu. Fakat resmi açılışı bu akşam yapılacak. Festivalin 'fiili' başlangıcı olarak Emir Kusturica tartışmasını sayabiliriz. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nın jüri başkanı olacağı aylar öncesinden belli olan Kusturica'ya, açılış günü yaklaştıkça Boşnaklardan tepki geldi. Tepkilere son olarak Bal filmini festivalden çekerek Semih Kaplanoğlu da katıldı. Adana'da en iyi film seçildiği için Altın Portakal'ın yarışma bölümünden çıkarılan ve özel bir gösterimle programda yer alan Bal, Boşnak olmasına rağmen Sırpların insanlık dışı zulümlerini 'mazur' gören Kustrica'ya tepki olarak festivale katılmayacak. Her ne kadar sinema konuşulacak olsa da festival bu yıl, henüz yatışmayan Kusturica tartışmalarının gölgesinde geçecek gibi görünüyor. Dolayısıyla Kusturica'nın başının fena halde ağrıyacağını söylemek kehanet olmaz.
'İLK FİLMLER'İN YARIŞI
Festivalin en önemli bölümü olan Ulusal Uzun Metraj'da yarışacak 14 filmden dokuzu, ilk filmini çeken yönetmenlere ait. Bunun ne kadar sevindirici ya da düşündürücü olduğunu ancak tüm filmleri izledikten sonra anlayabiliriz. Çünkü geçmişteki tecrübeler, yarışmada ilk filmiyle yer alan 'gençlerin' çokluğunun, sevindirici bir sebep olarak tek başına yeterli olmayacağını 'düşündürücü' bir şekilde göstermişti. Neyse, o faslı açmak için henüz erken. Yaklaşık 10 yıl Antalya'ya 'küsen' ve ancak geçtiğimiz yıl onur konuğu olarak barışan Kadir İnanır, bu yıl ulusal yarışmanın jüri başkanı. Geçtiğimiz yılın jüri başkanı Erden Kıral'ın vurguladığı 'konsensüs' yani uzlaşma, bu yıl da gerçekleşir mi şimdiden kestirmek zor. Ancak jüride Atilla Dorsay, Murathan Mungan, Meral Okay gibi çetin cevizler olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bununla birlikte İnanır'ın, "tartışılan ve kendi içinde çelişkiler yaşayan bir jüri olmayacaklarını" belirtmesi de bir kenara kaydedilmeli. Gerçi, her jüriden apayrı listeler çıkabileceğini bilince tüm bunlar anlamsız kalıyor.
Bugün başlayıp 14 Ekim'e kadar devam edecek olan Altın Portakal'da toplam 14 film var dedik, ancak etkinliklerin sayısını söylemek kolay değil. Neredeyse her gün basına servis edilen etkinlik haberlerini bile sıralasak buradan bizim köye yol olur! İşin latifesi bir yana, geçtiğimiz yıl Antalya Kültür Sanat Vakfı'nca (AKSAV) 'halkın festivali' diyerek başlatılan, festivali halka yayma çabaları bu yıl da devam edecek. Şehrin çeşitli yerlerinde yapılan canlı heykel çalışmaları, okullarda gösterimler, atölyeler, Emir Kusturica'nın da sahne alacağı açıkhava konserleri, halkın portakalı için fim setleri, kayıp filmler projesi kapsamında yapılacak gösterimler, sinema sektörünün tartışılacağı paneller, festival için yayımlanacak kitaplar, Kemal Sunal anısına gösterim ve sergi, cezaevlerinde film gösterimleri... Daha da çoğaltılabilir. Üstelik festival bu yıl, Antalya'ya sığmayıp ilçesi Manavgat'ın yanı sıra komşuları Isparta ve Burdur'a da uzanacak.
Biliyoruz, İstanbul'da Filmekimi var. Ancak 'erken' başlayan tartışmaları, etkinlikleri ve her türlü listeye açık yarışma filmleriyle kültür sanat dünyasının Antalya'da olacağına şüphe yok.
Portakal'a talip yerli filmler
Atlıkarınca (İlksen Başarır), Çakal (Erhan Kozan), Çoğunluk (Seren Yüce), Gişe Memuru (Tolga Karaçelik), Gölgeler ve Suretler (Derviş Zaim), Hayda Bre (Orhan Oğuz), Kağıt (Sinan Çetin), Kar Beyaz (Selim Güneş), Kavşak (Selim Demirdelen), Press (Sedat Yılmaz), Saç (Tayfun Pirselimoğlu), Signora Enrica ile İtalyan Olma (Ali İlhan), Siyah Beyaz (Ahmet Boyacıoğlu), Zefir (Belma Baş)
Aslında Altın Portakal başlayalı 2 gün oldu. Fakat resmi açılışı bu akşam yapılacak. Festivalin 'fiili' başlangıcı olarak Emir Kusturica tartışmasını sayabiliriz. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nın jüri başkanı olacağı aylar öncesinden belli olan Kusturica'ya, açılış günü yaklaştıkça Boşnaklardan tepki geldi. Tepkilere son olarak Bal filmini festivalden çekerek Semih Kaplanoğlu da katıldı. Adana'da en iyi film seçildiği için Altın Portakal'ın yarışma bölümünden çıkarılan ve özel bir gösterimle programda yer alan Bal, Boşnak olmasına rağmen Sırpların insanlık dışı zulümlerini 'mazur' gören Kustrica'ya tepki olarak festivale katılmayacak. Her ne kadar sinema konuşulacak olsa da festival bu yıl, henüz yatışmayan Kusturica tartışmalarının gölgesinde geçecek gibi görünüyor. Dolayısıyla Kusturica'nın başının fena halde ağrıyacağını söylemek kehanet olmaz.
'İLK FİLMLER'İN YARIŞI
Festivalin en önemli bölümü olan Ulusal Uzun Metraj'da yarışacak 14 filmden dokuzu, ilk filmini çeken yönetmenlere ait. Bunun ne kadar sevindirici ya da düşündürücü olduğunu ancak tüm filmleri izledikten sonra anlayabiliriz. Çünkü geçmişteki tecrübeler, yarışmada ilk filmiyle yer alan 'gençlerin' çokluğunun, sevindirici bir sebep olarak tek başına yeterli olmayacağını 'düşündürücü' bir şekilde göstermişti. Neyse, o faslı açmak için henüz erken. Yaklaşık 10 yıl Antalya'ya 'küsen' ve ancak geçtiğimiz yıl onur konuğu olarak barışan Kadir İnanır, bu yıl ulusal yarışmanın jüri başkanı. Geçtiğimiz yılın jüri başkanı Erden Kıral'ın vurguladığı 'konsensüs' yani uzlaşma, bu yıl da gerçekleşir mi şimdiden kestirmek zor. Ancak jüride Atilla Dorsay, Murathan Mungan, Meral Okay gibi çetin cevizler olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bununla birlikte İnanır'ın, "tartışılan ve kendi içinde çelişkiler yaşayan bir jüri olmayacaklarını" belirtmesi de bir kenara kaydedilmeli. Gerçi, her jüriden apayrı listeler çıkabileceğini bilince tüm bunlar anlamsız kalıyor.
Bugün başlayıp 14 Ekim'e kadar devam edecek olan Altın Portakal'da toplam 14 film var dedik, ancak etkinliklerin sayısını söylemek kolay değil. Neredeyse her gün basına servis edilen etkinlik haberlerini bile sıralasak buradan bizim köye yol olur! İşin latifesi bir yana, geçtiğimiz yıl Antalya Kültür Sanat Vakfı'nca (AKSAV) 'halkın festivali' diyerek başlatılan, festivali halka yayma çabaları bu yıl da devam edecek. Şehrin çeşitli yerlerinde yapılan canlı heykel çalışmaları, okullarda gösterimler, atölyeler, Emir Kusturica'nın da sahne alacağı açıkhava konserleri, halkın portakalı için fim setleri, kayıp filmler projesi kapsamında yapılacak gösterimler, sinema sektörünün tartışılacağı paneller, festival için yayımlanacak kitaplar, Kemal Sunal anısına gösterim ve sergi, cezaevlerinde film gösterimleri... Daha da çoğaltılabilir. Üstelik festival bu yıl, Antalya'ya sığmayıp ilçesi Manavgat'ın yanı sıra komşuları Isparta ve Burdur'a da uzanacak.
Biliyoruz, İstanbul'da Filmekimi var. Ancak 'erken' başlayan tartışmaları, etkinlikleri ve her türlü listeye açık yarışma filmleriyle kültür sanat dünyasının Antalya'da olacağına şüphe yok.
Portakal'a talip yerli filmler
Atlıkarınca (İlksen Başarır), Çakal (Erhan Kozan), Çoğunluk (Seren Yüce), Gişe Memuru (Tolga Karaçelik), Gölgeler ve Suretler (Derviş Zaim), Hayda Bre (Orhan Oğuz), Kağıt (Sinan Çetin), Kar Beyaz (Selim Güneş), Kavşak (Selim Demirdelen), Press (Sedat Yılmaz), Saç (Tayfun Pirselimoğlu), Signora Enrica ile İtalyan Olma (Ali İlhan), Siyah Beyaz (Ahmet Boyacıoğlu), Zefir (Belma Baş)