Lohusalık Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler-2-

esmeryarim

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
3.430
Tepki
3.148
Puan
113
Konum
üç meleğin kalbinde

kadinlar-neden-depresyona-girer.jpg




Doğumdan başlayarak takip eden altı haftalık dönem lohusalık dönemidir.

AKINTI VE KANAMAYA DİKKAT EDİN
Doğumu takip eden ilk günlerde lohusalık dönemine özgü, parlak kırmızı renkli, adet kanamasına yakın miktarda ve ‘loşi’ denilen akıntı olur. Günler içinde bu akıntının miktarı azalır ve rengi açılır, sonunda da beyaz bir akıntıya dönüşüyor. Bu dönemde günlük hijyenik ped kullanmak, bunları sık sık değiştirmek, akıntının kötü kokulu, aşırı miktarda olmamasına ve iltihabi özellikler taşımamasına özen göstermek gerekir. Aşırı vajinal kanama; rahim içinde plasenta dokusu kaldığını ya da nadir olarak görülen ve rahim iç zarı tabakasından başlayarak rahmi tutan bir enfeksiyonu veya vajene yapılan kesinin (epizyotomi) ve rahim ağzı yırtığının kanamasını işaret edebilir. Bazı kadınlarda ateş, şiddetli kanama ve karın bölgesinde aşırı hassasiyet belirtileri ile de kendini gösterebilir. Bu bulguların varlığında mutlaka doktorunuz ile iletişim kurunuz.

DİKİŞLERE ÖZEN GÖSTERİN

Normal doğum yapmış kadınların vajina bölgesinde cerrahi kesi yapılmışsa ya da yırtılmalar olmuşsa genital bölgeye dikiş atılması gerekir. Bu dikişlerin neden olduğu hassasiyeti gidermek için taburcu olurken önerilen lokal anestezik kremlerin kullanılması, ılık oturma banyoları yapılması ve yumuşak yastıklar kullanılması tavsiye edilir. Ayrıca ayakta duş şeklinde banyo, önden arkaya doğru gereğinde antiseptik solüsyonlarla tuvalet temizliği,bazen var olan ödemi çözmek için epizyo üzerine kısa aralıklarla buz tatbiki önerilir. Hem dikişlerin varlığı hem de rahim ağzının açık olması nedeniyle bu dönemde akıntılar için tampon kullanmamak, günlük hijyenik pedleri tercih etmek gerekir. Bu hassasiyet, 1-2 hafta içinde kayboluyor.
Sezaryen yöntemi ile doğum yapan kadınların ise bikini bölgesine uygulanan yaklaşık 8-10 santimlik kesideki dikişlerin yarattığı ağrıyı azaltması için süte uyumlu ve parasetamol etken maddeli ağrı kesiciler kullanması uygun olur.

RUTİN MUAYENELERİ ATLAMAYIN

Annenin doğumdan 10-15 gün sonra ve lohusalığın bittiği 6 haftanın sonunda rutin muayeneden geçirilmesi gerekir. Bu muayenelerde bikini bölgesindeki kesinin ya da genital bölgenin kontrolü yapılır, rahmin eski boyutuna gerileyip gerilemediği incelenir. Ayrıca lohusalık sonrası cinsel hayatın başlayıp başlayamayacağına, annenin nasıl korunacağına da bu dönemde karar verilir. Doktorunuzla mutlaka korunma yöntemi hakkında konuşunuz. Öte yandan ateş, üşüme, titreme, memelerde süt birikmesi, bacaklarda kızarıklık veya şişme, hareketlerde zorlanma, şiddetli ya da kötü kokulu kanama, iltihap özellikli akıntı ve genital bölgede kızarıklık gibi durumlarda rutin muayeneyi beklemeyiniz.

TUVALETE ÇIKMA SORUNLARI SİZİ KORKUTMASIN
Özellikle normal doğum yapan annelerde, doğum sırasında bebeğin başının mesaneye yaptığı baskının idrar kontrolünü sağlayan kasları etkilemesine bağlı olarak idrarı başlatmakta zorluk, idrar yaparken sancı veya idrar yapamama gibi sıkıntılar yaşanabilir. Bu durumun tek tedavisi zamandır. Şikayetlerinizin zamanla düzeldiğini göreceksiniz. Nadiren görülen idrar tutamama hali de doğumu takip eden birkaç gün içinde kaybor. Ayrıca her iki doğum şeklinde de anal bölgede ağrılı şişliklerin belirmesi anlamına gelen hemoroide sıcak su oturma banyoları ve termofor uygulamak, lokal anestezik ve ağrı kesici ilaçlar kullanmak, lifli besinlerle dışkılamayı sağlamak yarar sağlar. Şikayetleriniz gerilemiyor veya sizi gittikçe artan şekilde rahatsız ediyorsa doktorunuza danışınız.

SÜT YETMEYECEĞİ ENDİŞESİNDEN KURTULUN

Lohusalık dönemindeki bir annenin en büyük endişelerinden biri de bebeğini nasıl besleyeceğidir. Bu endişeleri gidermek için hastaneden çıkmadan önce bebek hemşireleri ile emzirme tekniği üzerine çalışmak fayda sağlar. Bu konuda bizde mutlaka emzirme ve bebek hemşirelerimizle aileyi bilgilendiriyor, emzirme tekniği konusunda kendilerine destek sağlıyoruz. Emzirme tekniğini iyi öğrenmeniz hem bebeğinizin meme başını daha rahat kavramasına hem de emzirmenin daha efektif olmasına yardımcı olacaktır. Bebeğin emmeyi, annenin ise emzirmeyi öğrendiği ilk günlerde süt az miktarda gelir. Ancak annenin ruh hali pozitifse ve bebek aktifse süt günler içinde hızla çoğalır. Bu dönemde bol sıvı tüketmek, sık sık emzirmek süt miktarına olumlu etki yapar. Tatlı yemek gibi ek yöntemlere başvurmak gerekmez. Emzirme döneminde meme başının temizliğine dikkat etmek ve memelerde fazla süt birikmesine izin vermemek önemlidir. Emzirme tekniğini iyi öğrenmeniz Değişen hormon dengesine bağlı olarak emzirirken yaşanan ani terlemelere karşı, sık sık ılık duş almak ve rahat kıyafetler giymek uygun olur.

SÜT KANALLARININ TIKANMASINA İZİN VERMEYİN

Bebeğin emmesinin ardından memede halen sertlikler ve hassasiyet varsa, memenin pompa ya da elle boşaltılarak sütün ileride kullanmak üzere süt poşetlerine alınması, ılık havlu ya da ılık duş ile memeye masaj yapılması gerekir. Bu önlemler alınmadığı takdirde memede enfeksiyon başlayabilir, annede üşüme ve titreme, göğüste ağrı ve hassasiyet, kızarıklık görülebilir. Önlem alınmadığı takdirde memede apse oluşur ve bunun cerrahi yoldan boşaltılması gerekir. Bu gibi durumlarda mutlaka doktorunuza bilgi veriniz.

İLAÇ KULLANIMINI YENİDEN DÜZENLEYİN

Bazı annelerde gebelikten önce gelen ve gebelikte eşlik eden diyabet, tiroid hastalıkları, hipertansiyon ya da kardiyak rahatsızlıklar gibi kronik hastalıklar bulunabiliyor. Bu kronik hastalıkların çoğu annenin emzirme sırasında da ilaç kullanmasını gerektiriyor. Böyle durumlarda kullanılan ilaçların sütle uyumu gözden geçirilmelidir.

KARNINIZIN GÖRÜNTÜSÜNDEN VE KİLOLARINIZDAN KORKMAYIN

İster normal ister sezaryenle doğum yapılmış olsun birçok anne, bebek çıkar çıkmaz karınlarının eski haline döneceğini düşünür ve bu gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğrar. Oysa 9 ay boyunca yavaş yavaş gerilen karın kaslarının toparlanması vakit alır. Lohusalık döneminin sonunda ise karında beklenen toparlanma gerçekleşir. Bu dönemde bol sıvı almak, karın kaslarını çalıştırıcı egzersizler yapmak ve eğer uygunsanız düzenli yürüyüşler sizin eski formunuza dönmenize yardımcı olacaktır.

BEBEK UYURKEN SİZ DE UYUYUN

Hamileliğinin son günlerini daha çok dinlenerek geçiren bir anne için, doğumdan itibaren çok yoğun bir tempo başlar. Bebeğine en iyi bakımı vermek isteyen anne, aynı zamanda evinin işlerine de yetişmek isterse daha da yorgun düşer. Bu dönemde yakınlardan yardım almak, bebeğin uyuduğu saatlerde uyumak sizin daha zinde olmanızı sağlayacaktır.

DEPRESYONU YENMEK İÇİN YARDIM İSTEYİN

Lohusaların yüzde 70-80’inde lohusalık üzüntüsü, yüzde 10-13’ünde ise lohusalık depresyonu görülür. Daha sık görülen ve daha çabuk geçen lohusalık üzüntüsünü aşmak için aileden ve arkadaşlardan destek almak, bebeği güven duyulan birine bırakıp evden dışarı çıkmak, kendinizi oyalayıcı bir faaliyete yönelmek, spor yapmak gibi faaliyetler fayda sağlar. Lohusalık depresyonunu ise annenin kendisinden çok çevresindeki insanlar fark eder. Sürekli ağlamak, bir şeyler yapmak için enerji bulamamak, çok fazla ya da çok az yemek, çok fazla ya da az uyumak, dikkati toplamada ve karar vermede güçlük yaşamak, değersiz ve suçlu hissetmek, keyif alınan olaylara ilgiyi kaybetmek, eşten, aileden, arkadaşlardan hatta bebekten kendini soyutlamak gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu bulgulara sürekli baş ağrısı, mide problemleri, halsizlik, çarpıntı gibi fiziksel sıkıntılar da eşlik edebiliyor. Bu durumda bir psikolojik destek almak faydalı olur.

CİNSEL HAYATA NE ZAMAN BAŞLANMALI
Cinsel hayata başlamak için lohusalık döneminin bitip,ikinci rutin muayenenin gerçekleşmesini beklemek gerekir. Muayene de tüm jinekolojik organların normal hale geldiğinden,normal doğum olmuşsa genital bölgedeki dikişlerin toparlandığından emin olmak gerekir.

__operatör doktor Sinan Özer__
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst