Maden Ocağı Değil Matem Ocağı KALBİMİZ SOMA !

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma'da maden işçisine ‘rödovans' tuzağı


Madenci aileleri tazminatlarını tahsil edememe riskiyle karşı karşıya...


madenci_2112364853537d74a0ca993.jpg




Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile Madencilik A.Ş. arasındaki ‘rödovans' adı verilen kiralama ilişkisi, işçilerin tazminat taleplerinin önünü kesebilir

Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile Madencilik A.Ş. arasındaki hukuki ilişkinin, ‘rödovans' adı verilen kiralama yöntemi ile yapılmasının işçilerin maddi ve manevi tazminat taleplerini şirketin yanı sıra TKİ'den de istemelerinin önünü kesebileceği ortaya çıktı. Kanunu'na 2010'da eklenen bir maddeyle hizmet sözleşmesinden farklı olarak, "rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumlulukların rödovansçıya ait olduğu" yönünde hüküm konulduğu, bu hüküm nedeniyle Soma'da yakınlarını kaybeden madenci ailelerinin açacağı tazminat davalarında TKİ'nin sorumlu tutulamaması ihtimali olduğu belirtildi. Bu durumda şirketin iflas etmesi ya da mal varlığının tazminatların tamamını ödemeye yetmemesi durumunda aileleri yeni mağduriyetler yaşayabilecek.


Maddi ve manevi tazminat


Vatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre; Soma'daki facia ile ilgili adli soruşturma başlarken hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin alacakları tazminatlarla ilgili hukuki girişimlerin de önümüzdeki günlerde başlaması bekleniyor. Madenci aileleri, destekten yoksun kalma tazminatının yanı sıra olaydan duydukları üzüntü nedeniyle de manevi tazminat talep edebilecek. Maddi tazminat hesaplanırken, yaşamını kaybeden madencinin Türkiye'deki ortalama yaşam süresine göre muhtemel yaşayacağı süre baz alınacak. Bu süre içinde alacağı ücretlerdeki artış oranları da yine tahmini olarak hesaba katılacak. Bu gelirden davacıların alacağı muhtemel "destek" hesaplanacak. Çıkan miktardan SGK'dan bağlanan ölüm aylığı düşülerek maddi tazminat miktarı bulunacak. Madenci ailelerine ayrıca, yaşadıkları üzüntü ve eleme karşılık da manevi tazminat ödemesi yapılacak.


TKİ de sorumluydu


Madenlerde yaşanan iş kazalarında, maddi ve manevi tazminat talepleri hem alt işveren hem de üst işveren konumunda olan TKİ'den istenebiliyor. Sorumluluğun, "müşterek ve müteselsil" sorumluluk olarak belirlenmesi nedeniyle madenci aileleri, tazminatlarını firmadan veya TKİ'den tahsil edebiliyor. Firmaların ödeme güçlüğü çektiği ya da mal kaçırdığı durumlarda ailesi TKİ'den tazminatını tahsil edebiliyor. TKİ de sorumluluğu ölçüsündeki tazminatı kendisini üstleniyor, firmanın sorumluluğuna düşen pay içinse firmaya rücu ediyor.


Maden Kanunu'na 2010'da eklendi


Ancak sözleşmelerinde ailesinin tazminatı TKİ'den tahsil edebilmesini engellemeye yönelik olarak kanuna bir düzenleme konulduğu anlaşıldı. Kanunu'na 2010'da 5995 sayılı Kanun'la eklenen ek bir maddeyle sözleşmelerinde sorumluluğun tamamen rödovansçıya ait olduğu belirtildi. Söz konusu maddede, "Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Kanunu'ndan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz" hükmü yer aldı.

Maddede "İş Hukuku, iş sağlığı ve güvenliği" ile ilgili hukuki ve mali sorumlulukların tamamen rödovansçıya ait olduğunun düzenlenmesi karşısında tazminatların TKİ'ye yöneltilemeyeceği belirtildi.


Feodal dönemin haracı


Rödovans, bir tür özelleştirme yöntemi olarak biliniyor. Fransızca kökenli (redevance) feodal dönemde ‘haraç' anlamında kullanılıyordu.
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Şirket yetkilileri birbirini suçladı!


Herkes birbirini suçladı... Soma'daki facia sonrası patronun oğlu Can Gürkan "Sorumluluk yönetim kurulu kararıyla Ramazan Doğru’da" dedi. Ramazan Doğru ise, sorumluluğun İşletme Müdürü Akın Çelik’te olduğunu söyledi.


alp400_1264747077537cca34604a4.jpg




Soma’da 13 Mayıs’taki maden faciasında 301 işçi hayatını kaybetti, 486 işçi de kurtarıldı. Facianın ardından 30’dan fazla kişi gözaltına alındı. İki gün boyunca Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdürü ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de aralarında bulunduğu 8 kişi, tutuklandı. 9 kişi adli kontrollü, 11 kişi de savcılıktan serbest bırakıldı.





"Sorumluluk Ramazan Doğru'da"


Tutuklananlardan Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, ifadesinde şunları söyledi:

"Ben Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum. Şirketimizin yönetim kurulunun almış olduğu kararla, iş hukuku ve maden hukuku konularında, hukuki ve cezai sorumluluk yönetim kurulu üyesi olan Ramazan Doğru’ya verilmiştir. Yönetim Kurulu kararındaki imza da kendisine aittir. Ben yapmış olduğum görev gereği madenle ilgili teknik bilgiye sahip değilim. Şirketimize bağlı birden fazla kömür ve krom madeni işletmesi vardır. Bu işletmelerin işletme müdürleri ve bölge müdürleri, bu işletmelerdeki iş güvenliği ve sağlığı konularında öncelikli sorumludur. Soruşturmaya konu olan işletmenin genel müdürü Ramazan Doğru’dur. Kendisinin görevi işletme müdürlerinden almış olduğu bilgileri, bizimle paylaşmaktır. Kendisi ve işletme müdürü madenle ilgili herhangi bir iş güvenliği aksaklıklarının olduğunu bana iletmediler. Kendileri de böyle bir aksaklığı tespit etmediler. Ayrıca işletmemiz hem özel, hem de kamu denetmenlerince sürekli denetlenmektedir. En son denetim de kazadan kısa süre önce yapılmıştır ve denetimde herhangi bir aksaklığın olmadığına dair rapor verilmiştir. Nasıl olduğunu ben dahil henüz hiçbir teknik çalışan tespit edememiştir. Benim meydana gelen olayda herhangi bir kusurum yoktur. Ayrıca yaşanan bu olaydan sonra sorumluluğum artmıştır. Ayrıca geride kalan 6 bin 200 çalışanım ile vefat eden çalışanların ailelerine ilgili finansal taleplerini alma, mağduriyetlerinin giderilmesi hususunda sorumluluğum artmıştır. Tutuklanmam halinde çalışanlarım ve vefat eden kişilerin aileleri de mağdur olacaktır."


"Olağandışı gaz ölçümü yoktu"


Can Gürkan’ın avukatı ise, madende olağan dışı bir karbonmonoksit gazı ölçümünün yapılmadığını ileri sürerek, "Ayrıca Ramazan Doğru’ya yönetim kurulunun yetki belgesi kararı, postayla gönderilmiştir. Kendisi de bunu imzalayıp yine postayla göndermiştir" dedi.

Mahkeme ise, yönetim kurulu kararıyla iş güvenliği sorumluluğunun Ramazan Doğru’ya devredilmesine rağmen evrensel hukuk normları çerçevesinde Can Gürkan’ın da sorumlu olduğunu ifade ederek tutuklanmasına karar verdi.


Doğru da İşletme Müdürü'nü suçladı


Can Gürkan’ın ardından ifadesi alınan şirketin genel müdürü ise şunları söyledi:

"Ben Kömür İşletmeleri’nde genel müdür olarak görev yapmaktayım. Görevim şirkete ait birden çok madenin idari denetimlerini yapmak ve bu işletmelerin müdürleriyle işletmelerdeki aksaklıkları görüşmektir. Ancak işletmelerde ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi için talimat verme yetkim yoktur. Bu sorumluluk ve yetki, işletme müdürüne aittir. Ben görevim gereği belli aralıklarla maden ocağına giriyorum. Acak kazanın meydana geldiği ocağa en son ne zaman girdiğimi hatırlamıyorum. Kaza günü ocakta değildim. Bana saat 15.20 sıralarında telefonla haber geldi. Ardından kendi şirketimizdeki tahlisiye ekiplerini görevlendirdim. Yetersiz olduğunu görünce TKİ Eli Müdür Yardımcısı ile görüşüp yardım istedim ayrıca İmbat A.Ş.’den de yardım istedim."


"İmza bana ait değil"


Yetki belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunan olayın meydana geliş şekliyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Olayın ocak içerisindeki korbonmonoksit gazının artmasından dolayı ortayla çıktığını sanmıyorum. Kömürlerin görünemeyen bir yerde oksitlenmesi sonucu ani yangın çıktığını düşünüyorum. Gaz ölçümlerine ve iş güvenliğine ilişkin olağandışı herhangi bir durum bana kazadan önce iletilmedi. İş güvenliği defterinin mart ve nisan ayı denetim raporlarının tutulmamış olduğunu savcılıktaki ifadem sırasında öğrendim. Benim bu defteri denetleme gibi bir görevim yok. Olayda kusurum olmadığına inanıyorum."

Ramazan Doğru’nun avukatı ise, "Müvekkilimin kurusu yoktur. İcra makamı yönetim kurulu, eyleme geçme makamı ise, işletme müdürüdür" dedi.

Mahkeme Ramazan Doğru’yu da aynı gerekçeyle tutuklanmasına karar verdi.
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
İşte Soma'da madencilerin gaz maskesi


1993'te üretildi ömrü 5 yıl


haber_1232287720537c9d77a9417.jpg




Manisa'nın İlçesi'nde 301 işçinin hayatını kaybettiği sırasında karbonmonoksit gazından korunmaları için işçilere dağıtılan ancak içerisindeki gazın kısa sürede bittiğinden şikayet edilen o gaz maskeleri ortaya çıktı.

Gaz maskelerinin Çin yapımı olduğu, son kullanım tarihinin geçtiği ve kullanımının da çok ilkel şekilde yapılabildiği ortaya çıktı.

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait ocakta geçen hafta Salı günü yaşanan faciada 301 işçi hayatını kaybetti, 486 işçi ise yaralı olarak kurtarıldı.

Facianın hemen ardından en çok tartışılan konulardan biri işçilerin karbonmonoksit gazından korunmaları için onlara dağıtılan gaz maskeleri oldu.

Şirket yetkililerinin açıklamalarında işçilerin gaz maskelerinin bulunduğu ve o anda yanlarında olduğu bilgisine yer verildi. Aynı açıklamalarda, bu maskelerin 45 dakikalık bir süre için işçilerin hayatta kalmalarını sağladığı da ileri sürüldü.





1993'te üretildi


Son kullanım tarihi geçen maskeler 1993 yılında üretilmiş... Kullanım ömrü ise 5 sene...

Yani madenciler 20 seneyi aşkın bir süredir bu maskeleri yanlarında taşıyor ve kapaklarını açmasalar dahi zaten raf ömrünü tamamladığı için hiçbir işe yaramayacak maskelerle hayatta kalmaya çalışıyorlar.




Oksijenin yüzde 18 oranında bulunduğu ortamlarda çalışan bu maskeler, oksijen bu oranın altına düştüğünde bir işe yaramıyor. Diğer yandan maskeler karbonmonoksitin yüzde 1.5 oranının altında olduğu ortamda çalışabiliyor ve 30 ila 45 dakika süresince kullanılabiliyor. (DHA)
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Normalden 10 kat fazla!
Soma'da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına yönelik; 8 kişinin tutuklanmasının temelini oluşturan bilirkişi ön raporuna göre, ocaktaki karbonmonoksit seviyesi normalin 10 kat üzerine çıktı.

basliksiz-1_491818632537edcfd061e1.jpg


Soma'da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına yönelik; 8 kişinin tutuklanmasının temelini oluşturan bilirkişi ön raporuna göre, ocaktaki karbonmonoksit seviyesi normalin 10 kat üzerine çıktı.

Soma'da meydana gelen maden faciasıyla ilgili 2 cumhuriyet savcısı ve 4 kişiden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda, kazanın teknik nezaretçi, işletme müdürü, saha sahibi, iş güvenliği başmühendisi söz konusu şirketin başkanı ile vardiya amirlerinin kusuru sonucu meydana geldiği görüşüne yer verildiği ve soruşturmada tutuklamaların bu rapor doğrultusunda yapıldığı ortaya çıktı.

Edinilen bilgiye göre, cumhuriyet savcıları Gökhan Şahin ve Adem Aktaş ile bilirkişi heyeti olarak görevlendirilen maden mühendisleri Prof. Dr. Ercüment Yalçın, Prof. Dr. Ahmet Hakan Onur, elektrik mühendisi Prof. Dr. Eyüp Akpınar ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı Alparslan Ertürk tarafından 16 Mayıs'ta yapılan inceleme sonucunda hazırlanan ön raporda, kazanın oluşuna ve sorumluları hakkında tespitlere yer verildi.

Facianın meydana gelmesinden 2 gün sonra yapılan incelemede madenin bin 400 metre derinliğine kadar inildiği belirtilerek, ilk bin metresinde kömür tespit edilmeyen madenin bu bölümünden itibaren şu gözlemlere yer verildi:

"Yanmaya bağlı taşlarda siyahlıkların olduğu, tahta tahkimatların yanması üzerine taşların yer yer tabana düştüğü, tabanda ayrıca soğutma çalışmalarının belirtisi olarak suların bulunduğu, yer yer suların gölet haline geldiği, bunun derinliğinin çoğu zaman 30-40 santimetre civarında olduğu, taşıma bandının en son yandığı kısma kadar ayrıca elektrik kablolarının dış yüzeylerinin de içerisindeki bakır kablo görünecek şekilde ileri gidildikçe sürekli devam ettiği, bu sırada arama kurtarma çalışmalarının (tahlisiye) ekipler tarafından sürdürüldüğü, daha da ilerilere gidildikçe kısım kısım göçüklerin bulunduğu, madenin üst ve yanlarında bulunan tahta tahkimatların yanık olduğu ve kısmen yenilendiği, kazanın meydana geldiği noktaya yaklaşıldığında soğutma çalışmalarından dolayı su akışının devam ettiği, sıcaklığın arttığı, bu sıcaklığın nedeninin çelik bağlar arasındaki tahta tahkimatların soğumadığından olduğu görüldü."

Trafo kaynaklı olamaz

Madendeki yangına transformatör patlamasının yol açtığı yönündeki iddiaların da uzman bilirkişi tarafından ele alındığı anlaşılan raporda, U2 elektrik trafosunda elektrik bilirkişisi Prof. Dr. Eyüp Akpınar tarafından detaylı incelemenin yapıldığı, U3 trafosunda ise devam eden yangın nedeniyle inceleme yapılamadığı bilgisine yer verildi.

Bununla birlikte trafo transformatörü içinde patlayıcı, yanıcı yağ ve gaz bulunmadığının bilindiği ifade edilen raporda, "Tüm bunlara dayanarak kazanın bir transformatör patlaması diye adlandırılan bir cihaz arızasından kaynaklanmış olamayacağı kanaati oluşmuştur" değerlendirmesi yer aldı.

Tehlike sınırını 10 kat aşmış

Ön raporda, madendeki gaz ölçüm sistemleri ve ölçüm değerlerine ilişkin yapılan tespitlerde ise soruşturmayı yürüten Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilen resmi belgelerde, madende 19'ar adet karbonmonoksit ve ****n, 9 oksijen ve 1'i de karbondioksit hassasiyetli olmak üzere toplam 48 uzaktan algılamalı sensörün ocağın değişik bölgelerine konuşlandırdığının belirlendiği kaydedildi.

Özellikle karbonmonoksit sensörlerinin kömür üretiminin yapıldığı ayakların hava dönüş yollarına yerleştirildiğinin tespit edildiği kaydedilen ön raporda, 2014 Mart ayından kazanın olduğu ana kadar yapılan ölçüm değerleri hakkında ise şu bilgilere yer verildi:

"Özellikle S panosu S3 klasik ayak hava çıkışında bulunan sensörde (470 numaralı), madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM'nin üzerinde, çok sayıda ölçüm kaydı olduğu tespit edilmiştir. Bu sensörlerin yer yer 500 PPM'nin üzerinde kayıtlar yaptığı saptanmıştır. Ölçüm cihazı da maksimum 500 PPM'yi göstermektedir. Yüksek içerikli karbonmonoksit, kömürün kendiliğinden yanmasının en önemli göstergesidir. Aynı durumun H panosu H3 yarı mekanize hava çıkışında bulunan sensörde (490 numaralı) sensörde, 8 Mayıs ile 13 Mayıs 2014 tarihleri arasında görülmektedir. Benzer yükseklikler, aynı tarih aralıklarında 490 numaralı sensör, 536 numaralı, 415 numaralı sensörde de tespit edilmiştir. Madenlerdeki güvenlik kurallarına göre, yüzde 19 oksijen değeri altında maksimum binde 5 karbondioksit ve maksimum 50 PPM üzerinde karbonmonoksit bulunan madenlerde çalışılamaz. Yukarıda konuları belirlenen sensörlerde, limit değerinin altında oksijen konsantrasyonlarına da rastlanmıştır."

Kayıtlar işlenmemiş

Ön raporda, ilgili mevzuat uyarınca teknik nezaretçilerin, 15 günde bir ölçüm değerlerini, "onaylı teknik nezaretçi defterlerine" kaydetmek zorunda olmalarına karşın bunun yerine getirilmemiş olduğu tespitine de yer verildi.

Kazanın sorumluları

Yapılan incelemeler neticesinde, kazanın meydana gelişinde sorumlu olanlar hakkında heyetin kendi kanaatine de yer verilen raporda, "Kazada tahminimize göre, teknik nezaretçi, işletme müdürü, saha sahibi, iş güvenliği başmühendisi söz konusu şirketin başkanı ile vardiya amirlerinin kusurlu olduğunu düşünmekteyiz" değerlendirilmesine yer verildi.

Heyet, ön raporunda ayrıca ayrıntılı raporun, olayın görgü şahitlerinin, mağdurlarının ve arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerin ifade ve beyanları alındıktan sonra hazırlanarak Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunacağını belirtti.

Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, ilk aşamada 39 şüpheli belirlenmiş, 3 kişinin olayda vefat etmesi nedeniyle 36 kişi gözaltına alınmış ve bunlardan aralarında şirket yönetim kurulu başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru ve işletme müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklanmıştı.

Soruşturmada gözaltına alınan 9 kişiye adli kontrol kararı verilmiş, 8 kişi mahkemece, 11 kişi de savcılıkça serbest bırakılmıştı. (AA)
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Madeni "enişte" denetlemiş


Manisa Soma'da 301 işçiye mezar olan maden ocağını denetleyen kişi, Projelendirme ve Etüt Müdürü olarak çalışan Hayri Kebapçılar'ın eniştesi çıktı.


basliksiz-1_2010585905382ce05c781e.jpg




Soma’daki madeni 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan kaza öncesinde denetleyen İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün söz konusu şirketinde Projelendirme ve Etüt Müdürü olarak çalışan Hayri Kebapçılar’ın eniştesi olduğu ortaya çıktı. Martta Gümüş liderliğinde 4 günde tamamlanan denetim ‘kusursuz’ olarak raporlaştırılmıştı.

Soma’da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazasında adli süreç devam ediyor. Kaza sonrasında tüm detayları aktaran ve konunun takipçisi olacağını belirten Hürriyet felakete giden ihmaller zincirindeki en önemli halkalardan birini daha açıklıyor. Kaza sonrasında ilk akla gelen sorulardan biri de madende yapılan denetimlerdi. Ancak bu denetimlerin güvenirliği açısından şüphe yaratacak çok önemli bir detay bugüne kadar kamuoyuna yansımadı.


Denetimi yaptı


İşte skandal sayılabilecek o detay... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Soma’daki madende mart ayında yaptığı rutin denetimde imzası bulunan İş Başmüfettişi Emin Gümüş, Madencilik’te aktif yöneticilik yapan isimlerden birinin yakın akrabası. Söz konusu şirkette Projelendirme ve Etüd Müdürü olarak çalışan Emin Gümüş’ün eniştesi. Bir başka deyişle Hayri Kebapçıların kız kardeşi ile evli olan Emin Gümüş mart ayında kazaya konu madende denetim yaptı. Üstelik Madencilik’te çalışan kayınbiraderinin sorumluluğundaki alanla ilgili denetimin de baş sorumlusuydu.


Kaza sonrası denetim


Bazı uzmanların normalde iki aylık bir süreç gerektirdiğini ileri sürdüğü denetim sadece 4 günde tamamlandı. Mühendisi Emin Gümüş ve İş Müfettişi Yardımcısı Ersin Bulut denetim sonucunda işletmede herhangi bir noksanlık bulunmadığına dair rapor da tuttu. İş Başmüfettişi Emin Gümüş’ün akrabası Hayri Kebapçılar’ın projelendirme ve Etüt Müdürü olarak çalıştığı madene kaza sonrasında da ilk denetim için görevli olarak gittiği ancak kurum içinde akrabalık söylentilerinin çıkması üzerine görevden el çektirildiği de öğrenildi.


Bu durum etik değil


Denetleyen ve denetlenenin akrabalık bağının bulunmasının denetimin objektifliği açısından sorun yarattığına dikkat çeken uzmanlar, “Bu durum etik değil. Bakanlık yetkilisi böyle bir denetimle görevlendirilse bile itiraz edip akrabasının o kurumda, üstelik de denetimin gerçekleşeceği alanla ilgili görevde bulunduğunu belirtmeli ve görevden çekilmeli. büyüklüğündeki bir madenin tüm elektrik tesisatının incelenmesi bile bir iki ayı bulur. Oysa denetim programları birkaç güne sıkıştırılmış programlardır. Bu nedenle de elektrik tesisatına mühendis onayı var mı diye bakılır” diye konuştu. (HÜRRİYET)
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.783
Tepki
49.269
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Soma mağdurlarına büyük müjde


Hükümet, Soma'da yaşamını yitiren 301 işçinin ailesi için seferberlik ilan etti.


maden_17055102525382ae3ec58bd.jpg




Tedavi hizmeti, geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, ölüm aylığı, kız çocuk ölüm aylığı ve cenaze ödeneği işlemleri tamamlandı. Yaşamını yitiren ailelerin yanı sıra çalışmadığı için borçlarını ödeyemeyen işçilere de nakit desteği verilecek.

İşçilerin yakınlarına bin 500 liranın üzerinde maaş bağlanırken, evli olmayan işçilerin de anne, babasına onlar hayatta değilse de kardeşlerine maaş bağlandı. Bazı işçilerin sadece bir hafta, bir ay gibi çalışma süresi bulunduğu görülürken, bu konudaki yasal düzenlemenin hemen ardından onların da ailelerine maaş bağlanacak.


İŞSİZ KALANLARA KREDİ YARDIMI


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da, madendeki 2 bin 595 işçinin üç ay kısa çalışma ödeneği almasına yönelik çalışma başlattı. borcu bulunan işçilerin de yardımlardan yararlanması sağlanacak. Yüzlerce işçinin yaşamını yitirdiği madene ilişkin soruşturma sürerken, ne zaman faaliyete başlayacağı konusunda ise bir takvim verilmiyor. ocağı kapalı olduğu sürece işçilerin mağdur olmaması için yeni tedbirler de alınacak.
 
OP
Çilekli Sakız

Çilekli Sakız

Moderatör
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
1 Şubat 2009
Mesajlar
4.184
Tepki
5.840
Puan
113
Yaş
33
Konum
İzmir/ Tokat
Soma'da maden işçileri Türkiye Maden İş Sendikası Ege Şubesi'nin önünde toplandı.


binası önünde çıkan arbede sırasında bir polis memuru bacağından yaralandı. İşçilerin tepkisi üzerine Türkiye Maden İşçileri Ege Bölgesi Şube Başkanı Tamer Küçükgencay ettiğini açıkladı. Hemen ardından 5 kişilik yönetim kurulu istifasını duyurdu ancak işçilerin öfkesi dinmedi, tepkiler devam ediyor.
’nın İlçesi’nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ardından, çalışma şartlarının düzeltilmesi ve madenlerde iş güvenliğinin alınması için eylem yapan ardından

işçiler, bu kez de işyerlerinde örgütlü olan Türkiye Maden İş Sendikası yönetiminin istifası için eylem başlattı. Sendikadan toplu halde istifa kararı alan işçiler, Kaymakamlık hizmet binası önündeki eylemlerini sürdürüyor. Facianın 14. gününde yüzlerce işçi, bugün Soma Kaymakamlığı önünde bir kez daha toplandı. İşçiler, felaketin ardından yanlarında durulmadığı gerekçesiyle işyerlerinde faaliyet gösteren Türkiye Maden İş Sendikası yönetiminin istifasını istedi.
SENDİKA BİNASI ÖNÜNDE ARBEDE

Sendika binası önünde arbede yaşandı. Çıkan arbede sırasında bir polis memuru da yaralandı. Yaralı polis memuru, derneğin lokalinde tedavi edildi.
Bina önüne çevik kuvvet ekipleri de geldi.
SENDİKA BAŞKANI İSTİFA ETTİ

Sendika başkanının açıklama yapacağı haberinin duyulması üzerine maden işçileri Kaymakamlık binasına doğru yürüyüşe geçti.
Türkiye Maden İşçileri Ege Bölgesi Şube Başkanı Tamer Küçükgencay, istifa ettiğini duyurdu.
Küçükgencay, işçilere seslenerek, "Sendikanın şube başkanlığından istifa ediyorum. İlk gün de edebilirdim ama 'korktu kaçtı' demesinler diye görevime devam ettim. Ben kişisel olarak istifa ediyorum" dedi.
SENDİKA YÖNETİMİ DE İSTİFA ETTİ

Tamer Küçükgencay'ın istifasının ardından beş kişilik yönetim kurulu da istifa ettiğini açıkladı. Ancak bu açıklamalar işçileri yatıştırmaya yetmedi. İşçiler sendikayı protesto etmeyi sürdürüyor.
 

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.844
Puan
113
Konum
İstanbul
Var ya hala o günkü ruh halinden çıkamadık aileleri düşünemiyorum bile Allah hepsine dayanma gücü versin :(
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst