Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmeliler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığına bakılmalı.
Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime başvurulmalı. Bir değişiklik saptanmasa bile, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmeliler. Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gerekiyor. Ayrıca her yıl veya iki yıl ara ile mamografi çektirmeliler. Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve mamografi çektirmeliler.
Mamografi ne zaman çekilmeli?
Âdet bitimini takip eden hafta, memelerin hassasiyetinin en az olduğu zamandır. Ayrıca âdet bitimini takip eden hafta, hormonsal nedenlerle memelerin şişliği en alt düzeydedir ve bu sırada daha iyi sonuçlar alınabiliyor. Bu sebeplerden dolayı herhangi özel bir durum olmadıkça, mamografi çekiminin, âdetin bitimini takip eden haftada yapılması öneriliyor.
Meme kanseri nasıl tedavi ediliyor?
Meme kanseri tedavisi hastalığın saptandığı safhaya göre değişiyor. Hastalık ne kadar erken safhada saptanırsa tedavi olanağı ve seçeneği o kadar fazla oluyor. Meme kanseri tedavisi, günümüzde; cerrah, onkolog, radyasyon onkoloğu, radyolog, patolog, psikolog, plastik cerrah, fizyoterapist gibi tıbbın değişik dallarından bir araya gelmiş ve özellikle çalışma alanları meme kanseri üzerinde yoğunlaşmış hekimlerin ortak çalışmalarıyla yapılıyor.
Cerrahi yöntemler
Günümüzde meme kanserinin tedavisinde, cerrahi girişimin birkaç farklı uygulaması var. Bu uygulamalar temel olarak, memenin alınmadan korunmasına yönelik olurlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana gruba ayrılıyor. Bunlara ek olarak da, alınan memenin yerine, plastik cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması ameliyatları bulunuyor.
Hormon tedavisi
Bazı meme kanseri hücreleri, içerdikleri hormon reseptörleri (algılayıcıları) aracılığı ile dişilik hormonu olan ös******e duyarlı olabiliyor. Yani, ös****** hormonu bu kanser hücrelerinin bölünmelerine ve artmalarına yol açabiliyor. Hormon tedavisinde amaç, bu şekilde ös****** reseptörü içeren ve bu hormona duyarlı olan kanser tiplerinde, ös****** etkisini ortadan kaldırarak kanserin gelişmesinin önlenmesi oluyor.
Radyoterapi
Işın tedavisi, meme bölgesine ve koltuk altına uygulanarak, kanser hücrelerinin öldürülmesini sağlamak amacı ile yapılıyor. Bu tedavinin de, diğer tedaviler gibi bazı yan etkileri bulunuyor. Bu tedaviyi gören kadınların çoğu halsizlikten yakınıyor. Memede şişme ve ağırlık hissi ortaya çıkabiliyor. Bu yan etki yaklaşık bir yılda kendiliğinden kayboluyor.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürücü ilaçlarla yapılan tedavi şeklidir. Bu ilaçlar ağızdan veya damardan verildikten sonra tüm vücuda yayılıyor. Genellikle, aynı anda birkaç ilaç birlikte verildiğinde daha etkili olduklarından, değişik kombinasyonlar halinde veriliyor. Kemoterapi belirli bir süre yapılıyor, sonra tedaviye ara veriliyor. Bu aralarda hastanın kendini toparlaması sağlanıyor. Hasta kendini toparladıktan sonra tedavi yeniden başlıyor. Bazı hastalara lokal olarak yapılan cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi de eklenebiliyor. Hastalarda cerrahi tedavi sonrası yapılan tetkiklerde, herhangi bir bölgede kanser kalmamış olsa bile, koruyucu önlem olarak bir süre ilaç tedavisi yapılabiliyor. Bu tedaviye adjuvan kemoterapi deniyor.
Memeyi koruyucu uygulamalar
Meme kanseri tanısı konulan her hastada memenin alınması gerekmiyor. Memeyi korumak için bazı kriterler bulunuyor. Bu kriterlerden en önemlisi tümörün çapı. Küçük bir memede, çok büyük bir tümör varsa o memeyi kurtarmak mümkün olmuyor. Ama büyük bir memede küçük bir tümör varsa başarılı bir kanser cerrahisi yapılabiliyor. Çünkü küçük bir tümör memeden çıkarıldığında estetik olarak kötü bir görüntü oluşmuyor. Bu nedenle meme kanserinde erken tanı büyük önem taşıyor. Erken tanı hem hayatı hem de memeyi kurtarıyor. Eğer tümörün çapı uygunsa ve tümör sayısı çok fazla değilse meme koruyucu cerrahi ile, çökmüş bile olsa memeyi korumak mümkün oluyor. Bunun yanında kemoterapinin yarattığı imkânlarla, tümör çapını küçültüp, meme koruyucu cerrahiyi uygulayıp, kozmetik müdahale de yapılabiliyor. Ancak, memede çok fazla tümör varsa meme koruyucu cerrahi çok doğru bir uygulama olmuyor. Çünkü bu, memenin çok fazla odaktan tümör çıkarabilen bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
Alıntıdır!
Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime başvurulmalı. Bir değişiklik saptanmasa bile, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmeliler. Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gerekiyor. Ayrıca her yıl veya iki yıl ara ile mamografi çektirmeliler. Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve mamografi çektirmeliler.
Mamografi ne zaman çekilmeli?
Âdet bitimini takip eden hafta, memelerin hassasiyetinin en az olduğu zamandır. Ayrıca âdet bitimini takip eden hafta, hormonsal nedenlerle memelerin şişliği en alt düzeydedir ve bu sırada daha iyi sonuçlar alınabiliyor. Bu sebeplerden dolayı herhangi özel bir durum olmadıkça, mamografi çekiminin, âdetin bitimini takip eden haftada yapılması öneriliyor.
Meme kanseri nasıl tedavi ediliyor?
Meme kanseri tedavisi hastalığın saptandığı safhaya göre değişiyor. Hastalık ne kadar erken safhada saptanırsa tedavi olanağı ve seçeneği o kadar fazla oluyor. Meme kanseri tedavisi, günümüzde; cerrah, onkolog, radyasyon onkoloğu, radyolog, patolog, psikolog, plastik cerrah, fizyoterapist gibi tıbbın değişik dallarından bir araya gelmiş ve özellikle çalışma alanları meme kanseri üzerinde yoğunlaşmış hekimlerin ortak çalışmalarıyla yapılıyor.
Cerrahi yöntemler
Günümüzde meme kanserinin tedavisinde, cerrahi girişimin birkaç farklı uygulaması var. Bu uygulamalar temel olarak, memenin alınmadan korunmasına yönelik olurlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana gruba ayrılıyor. Bunlara ek olarak da, alınan memenin yerine, plastik cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması ameliyatları bulunuyor.
Hormon tedavisi
Bazı meme kanseri hücreleri, içerdikleri hormon reseptörleri (algılayıcıları) aracılığı ile dişilik hormonu olan ös******e duyarlı olabiliyor. Yani, ös****** hormonu bu kanser hücrelerinin bölünmelerine ve artmalarına yol açabiliyor. Hormon tedavisinde amaç, bu şekilde ös****** reseptörü içeren ve bu hormona duyarlı olan kanser tiplerinde, ös****** etkisini ortadan kaldırarak kanserin gelişmesinin önlenmesi oluyor.
Radyoterapi
Işın tedavisi, meme bölgesine ve koltuk altına uygulanarak, kanser hücrelerinin öldürülmesini sağlamak amacı ile yapılıyor. Bu tedavinin de, diğer tedaviler gibi bazı yan etkileri bulunuyor. Bu tedaviyi gören kadınların çoğu halsizlikten yakınıyor. Memede şişme ve ağırlık hissi ortaya çıkabiliyor. Bu yan etki yaklaşık bir yılda kendiliğinden kayboluyor.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürücü ilaçlarla yapılan tedavi şeklidir. Bu ilaçlar ağızdan veya damardan verildikten sonra tüm vücuda yayılıyor. Genellikle, aynı anda birkaç ilaç birlikte verildiğinde daha etkili olduklarından, değişik kombinasyonlar halinde veriliyor. Kemoterapi belirli bir süre yapılıyor, sonra tedaviye ara veriliyor. Bu aralarda hastanın kendini toparlaması sağlanıyor. Hasta kendini toparladıktan sonra tedavi yeniden başlıyor. Bazı hastalara lokal olarak yapılan cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi de eklenebiliyor. Hastalarda cerrahi tedavi sonrası yapılan tetkiklerde, herhangi bir bölgede kanser kalmamış olsa bile, koruyucu önlem olarak bir süre ilaç tedavisi yapılabiliyor. Bu tedaviye adjuvan kemoterapi deniyor.
Memeyi koruyucu uygulamalar
Meme kanseri tanısı konulan her hastada memenin alınması gerekmiyor. Memeyi korumak için bazı kriterler bulunuyor. Bu kriterlerden en önemlisi tümörün çapı. Küçük bir memede, çok büyük bir tümör varsa o memeyi kurtarmak mümkün olmuyor. Ama büyük bir memede küçük bir tümör varsa başarılı bir kanser cerrahisi yapılabiliyor. Çünkü küçük bir tümör memeden çıkarıldığında estetik olarak kötü bir görüntü oluşmuyor. Bu nedenle meme kanserinde erken tanı büyük önem taşıyor. Erken tanı hem hayatı hem de memeyi kurtarıyor. Eğer tümörün çapı uygunsa ve tümör sayısı çok fazla değilse meme koruyucu cerrahi ile, çökmüş bile olsa memeyi korumak mümkün oluyor. Bunun yanında kemoterapinin yarattığı imkânlarla, tümör çapını küçültüp, meme koruyucu cerrahiyi uygulayıp, kozmetik müdahale de yapılabiliyor. Ancak, memede çok fazla tümör varsa meme koruyucu cerrahi çok doğru bir uygulama olmuyor. Çünkü bu, memenin çok fazla odaktan tümör çıkarabilen bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
Alıntıdır!