Mevsimsel Depresyon

Şekerpare

Daimi Üye
Katılım
28 Temmuz 2011
Mesajlar
14.495
Tepki
20.502
Puan
113
Konum
Mutluluklar Diyarından (:
Mevsimsel Depresyon Eylül Ayında Başlayıp Nisan Ayında Bitiyor!
Eylül ayı sonu gibi başlayıp Nisan ayında biten Mevsimsel Depresyon (Seasonal Affective Disorder), erkeklere oranla daha çok kadınlarda görülüyor.


Yapılan araştırmalar ABD de 10 milyondan fazla kişinin her sene bu rahatsızlıkla karşılaştığını Mevsimsel Depresyon un farklı kentlerde, farklı iklimlerde yaşayan milyonlarca insanı etkilediğine işaret ediyor. Yine yapılan araştırmalar kadınların erkeklere oranla daha fazla SAD tanısı aldığını ve ekvatordan uzaklaşıldıkça semptomların arttığını gösteriyor

Mevsimsel depresyonun belirtileri arasında; mutsuzluk, ümitsizlik, isteksizlik, değersizlik hissi, uyku düzensizliği, enerjisizlik ve çabuk yorulma, iştah değişikliği(azalması veya artması), gerginlik, karamsarlık ve hatta ölme isteği sayılabilir. ABD de yapılan bir araştırma SAD tehşisi konulan hastalarının 6% ile 35% arasının hastane yatışına ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Mevsimsel Depresyon un her ne kadar tam sebebi bilinmiyorsa da çeşitli hipotezler öne sürülmektedir. Bunlar;

Melatonin: Beyindeki epifiz bezi melatonin hormonu üretir. Hormon üretimi karanlık oratamlarda artmaktadır. Melatonin hormonu insanın fiziki hareketlerini yavaşlatan, uykulu ve bitkin yapan doğal bir sakinleştiricidir. Günlerin kısalması ve güneş ışığının azalması melatonin üretimin arttırarak kişiyi daha az enerjik, yorgun, ve isteksiz yapar. Bu da Mevsimsel Depresyona yol açabilir.

Seratonin: Kış ayları ile birlikte vücuttaki seratonin üretiminin azalmasının mevsimsel depresyona sebep olabileceği öne sürülmektedir.

Genetik Faktörler: Mevsimsel depresyonun genetik köklerinin olabileceği kişinin ebeveynlerinden birinde mevsimsel depresyonun olmasının kişinin de SAD yaşama oranının 7 de 1 kadar arttırdığını gösteren çalışmalar vardır.

Mevsimsel depresyonunun önüne geçebilmek için özellikle çalışma ortamlarında gerekli ışık ihtiyacının karşılanması, ortamın ısı ayarının kontrol altında tutulması, kişinin gün boyu güneş ışığıyla temasının maksimumda olabileceği aktivitelerde bulunması (sabah saatlerinde yapılacak yürüyüşler gibi), uyku saatlerinin mümkün olduğunca düzenli tutulması vb. Tüm bunlara rağmen semptomların devam etmesi ve/veya artması halinde ise bir uzmandan yardım alınması önerilir.


Amerikan Hastanesi
Psikoloji Bölümü
Uzman Psikolog Aslı Akkan
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst