Allah bu dünyada kullarına sayısız nimetler vermiştir. Bununla birlikte Kuran’da herkesin yokluk ve zorluklarla imtihan edileceği de söylenmektedir.
“Yemin olsun ki, sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.”
2 Bakara Suresi -155)
Gerçekten de çevrenizdeki insanların hayatlarına dikkatlice baksanız hepsinin sorunları ve sıkıntıları olduğunu görürsünüz. Bunun nedeninin insanların doyumsuzluğu mu yoksa gerçekten başlarına gelen kötü şeyler mi olduğu başka bir tartışmanın konusu. Ben bu yazıda, bu sıkıntılı, üzücü hislerden kurtulmanın, kendini daha iyi hissetmenin yolları hakkında konuşmak istiyorum. Şurasını kabul edelim hayat sadece mutluluk ve huzur ile yaşanan bir yer değil. Zaten Allah da hiçbir yerde hayatın böyle olduğunu söylemiyor.
Büyük şehirlerin modern insanları bu sıkıntılar ile baş etmek için anti-depresan (sakinleştirici) ilaçlara sarılmış durumda. Lütfen yakın çevrenizdekilere bir sorun, emin olun sandığınızdan çok daha fazla kişinin bu ilaçları kullanıp unutmaya, sorunları yokmuş gibi yaşamaya çalıştıklarını göreceksiniz. Bir mümin içinse bu sıkıntılar ile baş etmenin yolu Allah’a daha da yaklaşmaktan, O’nun yoluna daha sıkı sarılmaktan geçiyor. Şahsen ben en sıkıntılı anlarınızda namaz kılmanızı ya da Kuran’dan ayetler okumanızı tavsiye ederim. O anlarda Allah’ı düşünmek bile insana çok önemli mesajlar veriyor. Unutmamalıyız ki;
1. Bize bunca nimeti, güzellikleri vermiş olan Allah zaman zaman zorluk da verecektir. Güzelliklere, nimetlere şaşırmayanların başlarına gelen zorluklara da şaşırmamaları gerekir. Hayat güzellikler ve zorluklardan oluşur.
2. Her şerde bir hayır vardır. Bizim için neyin hayırlı olduğunu ancak Allah bilir. Kuşkusuz zorluklar ve sıkıntılarda da bizim için hayır olabilir.
“Siz bir şeyi çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur.” 4 Nisa Suresi -19;
“Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
2 Bakara Suresi -216)
3. Bu dünya sonludur. İnanan, hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için esas güzellikler sonsuz yurt olan ahirettedir. Öyleyse geçici bir dünya için üzülmeye de değmez.
“Bu dünyada güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Âhiret yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin yurdu!”
16 Nahl Suresi -30
4. Bu dünya geçici olduğuna, güzellik ve sıkıntılarla dolu olduğuna, diğer yandan ahiret yurdu sonsuz ve güzel davrananlar için de sadece güzellikler ile dolu olduğuna göre asıl amaç sonsuz yurtta güzelliğe erişmek olmalıdır.
Tüm bu mesajları alan mümin kutular dolusu anti-depresan içmiş gibi rahatlasa da uyutulmuş, dertlerinin üstünü örtmüş olmaz. Aksine gerçeği, hayatın en önemli gerçeğini bulmuş olur.
Yani müminin ilacı Kuran’dır, Allah’a sığınmaktır, cennet için duyduğu umuttur. Tüm bunlar sayesinde de mümin yıkılmaz, ümitsizliğe kapılmaz. Her şey için şükreder ve zorluklarla karşılaştığında da sabırla onların biteceği, Rabbinin kendisi için hazırladığı ödüllerin geleceği günü bekler. Böylece isyan etme tehlikesinden de korunmuş olur
“Yemin olsun ki, sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.”
2 Bakara Suresi -155)
Gerçekten de çevrenizdeki insanların hayatlarına dikkatlice baksanız hepsinin sorunları ve sıkıntıları olduğunu görürsünüz. Bunun nedeninin insanların doyumsuzluğu mu yoksa gerçekten başlarına gelen kötü şeyler mi olduğu başka bir tartışmanın konusu. Ben bu yazıda, bu sıkıntılı, üzücü hislerden kurtulmanın, kendini daha iyi hissetmenin yolları hakkında konuşmak istiyorum. Şurasını kabul edelim hayat sadece mutluluk ve huzur ile yaşanan bir yer değil. Zaten Allah da hiçbir yerde hayatın böyle olduğunu söylemiyor.
Büyük şehirlerin modern insanları bu sıkıntılar ile baş etmek için anti-depresan (sakinleştirici) ilaçlara sarılmış durumda. Lütfen yakın çevrenizdekilere bir sorun, emin olun sandığınızdan çok daha fazla kişinin bu ilaçları kullanıp unutmaya, sorunları yokmuş gibi yaşamaya çalıştıklarını göreceksiniz. Bir mümin içinse bu sıkıntılar ile baş etmenin yolu Allah’a daha da yaklaşmaktan, O’nun yoluna daha sıkı sarılmaktan geçiyor. Şahsen ben en sıkıntılı anlarınızda namaz kılmanızı ya da Kuran’dan ayetler okumanızı tavsiye ederim. O anlarda Allah’ı düşünmek bile insana çok önemli mesajlar veriyor. Unutmamalıyız ki;
1. Bize bunca nimeti, güzellikleri vermiş olan Allah zaman zaman zorluk da verecektir. Güzelliklere, nimetlere şaşırmayanların başlarına gelen zorluklara da şaşırmamaları gerekir. Hayat güzellikler ve zorluklardan oluşur.
2. Her şerde bir hayır vardır. Bizim için neyin hayırlı olduğunu ancak Allah bilir. Kuşkusuz zorluklar ve sıkıntılarda da bizim için hayır olabilir.
“Siz bir şeyi çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur.” 4 Nisa Suresi -19;
“Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
2 Bakara Suresi -216)
3. Bu dünya sonludur. İnanan, hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için esas güzellikler sonsuz yurt olan ahirettedir. Öyleyse geçici bir dünya için üzülmeye de değmez.
“Bu dünyada güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Âhiret yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin yurdu!”
16 Nahl Suresi -30
4. Bu dünya geçici olduğuna, güzellik ve sıkıntılarla dolu olduğuna, diğer yandan ahiret yurdu sonsuz ve güzel davrananlar için de sadece güzellikler ile dolu olduğuna göre asıl amaç sonsuz yurtta güzelliğe erişmek olmalıdır.
Tüm bu mesajları alan mümin kutular dolusu anti-depresan içmiş gibi rahatlasa da uyutulmuş, dertlerinin üstünü örtmüş olmaz. Aksine gerçeği, hayatın en önemli gerçeğini bulmuş olur.
Yani müminin ilacı Kuran’dır, Allah’a sığınmaktır, cennet için duyduğu umuttur. Tüm bunlar sayesinde de mümin yıkılmaz, ümitsizliğe kapılmaz. Her şey için şükreder ve zorluklarla karşılaştığında da sabırla onların biteceği, Rabbinin kendisi için hazırladığı ödüllerin geleceği günü bekler. Böylece isyan etme tehlikesinden de korunmuş olur
