Müslüman’ın Dünyevileşme İmtihanı
Özellikle son yıllarda pozitivist anlayış, insanı inançlardan ve ahiret bilincinden uzaklaştırmıştır. Günümüzde birçok değer yargısı değişmekte ve ahlâkî bir erozyon hızla devam etmektedir. Dünyevileşen insanın elinden tutulup Rabbiyle buluşturulması ve tekrar ona ahiret bilincinin verilmesi gerekmektedir. Her türlü kötülüğün temelinde inançsızlık vardır. Özellikle ahiret bilincinden uzaklaşan insanlar daha kolay kötülük yapabilmekte ve günah işleyebilmektedir.
Dünyevileşme gün geçtikçe artmakta, insanlar zevk peşinde koşmaya başlamakta ve sadece tatmin arayışına girmektedirler. Dünyevileşen günümüz insanı, nefsini tatmin için her türlü yola başvurmaktadır. Zevk ve sefâ, insanımızı hızla tembelliğe, atâlete, köşe dönmeciliğe itmektedir. Zevk kültürü, insanlar arası ilişkileri bir mücadele zemininde ele almaktadır.
Günümüz inanan insanları olarak biz de öyle bir hâle gelmişiz ki, önceliklerimiz tamamen değişmiştir. İnsanın dünya ve ahiret hayatı adına birinci sırada yer vermesi gerekli olan şeyler, maalesef olması gereken konumda değildir. Her nedense günümüz insanları, en çok düşünmeleri gerekli olan şeyleri en az düşünür hale gelmişler. En önemli ve hiç unutulmaması gereken şeyleri de en son sıraya koymuşlardır.
Mesela, insanın hiç unutmaması gereken şeyler;
- Allah’ın varlığı, birliği, büyüklüğü ve O’nun rızası,
- Dünya hayatının geçici olduğu ve bir gün gelip her canlı gibi ölümü tadacak olmamız, olması gerekirken bizler, bu hususları hiç hatırımıza getirmiyoruz. Bu dünyada ebedî olarak yaşayacakmışız gibi hareket ediyoruz.
Özellikle son yıllarda pozitivist anlayış, insanı inançlardan ve ahiret bilincinden uzaklaştırmıştır. Günümüzde birçok değer yargısı değişmekte ve ahlâkî bir erozyon hızla devam etmektedir. Dünyevileşen insanın elinden tutulup Rabbiyle buluşturulması ve tekrar ona ahiret bilincinin verilmesi gerekmektedir. Her türlü kötülüğün temelinde inançsızlık vardır. Özellikle ahiret bilincinden uzaklaşan insanlar daha kolay kötülük yapabilmekte ve günah işleyebilmektedir.
Dünyevileşme gün geçtikçe artmakta, insanlar zevk peşinde koşmaya başlamakta ve sadece tatmin arayışına girmektedirler. Dünyevileşen günümüz insanı, nefsini tatmin için her türlü yola başvurmaktadır. Zevk ve sefâ, insanımızı hızla tembelliğe, atâlete, köşe dönmeciliğe itmektedir. Zevk kültürü, insanlar arası ilişkileri bir mücadele zemininde ele almaktadır.
Günümüz inanan insanları olarak biz de öyle bir hâle gelmişiz ki, önceliklerimiz tamamen değişmiştir. İnsanın dünya ve ahiret hayatı adına birinci sırada yer vermesi gerekli olan şeyler, maalesef olması gereken konumda değildir. Her nedense günümüz insanları, en çok düşünmeleri gerekli olan şeyleri en az düşünür hale gelmişler. En önemli ve hiç unutulmaması gereken şeyleri de en son sıraya koymuşlardır.
Mesela, insanın hiç unutmaması gereken şeyler;
- Allah’ın varlığı, birliği, büyüklüğü ve O’nun rızası,
- Dünya hayatının geçici olduğu ve bir gün gelip her canlı gibi ölümü tadacak olmamız, olması gerekirken bizler, bu hususları hiç hatırımıza getirmiyoruz. Bu dünyada ebedî olarak yaşayacakmışız gibi hareket ediyoruz.