Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
İlişkilerinize emek verin, fedakarlık edin, hemen vazgeçmeyin diye her zaman söylerim ama işin dozunu neden bu kadar kaçırdığımızı da anlayamam.
Bana ulaşan mektuplardan, kendi arkadaşlarımdan, çevremde gözlemlediklerimden, kısacası tüm tecrübelerimden yola çıkarak söylemek istediğim bir cümle var: Mutsuzsan ayrılırsın!
Arkadaşlar ben mi bunca yıldır anlatamıyorum, yoksa hepimiz biraz kendimize acı çektirmeyi mi seviyoruz, bilemiyorum! Bunca şikayet, kötüleme, mutsuzluk ama ayrılmamak, bu ne yaman çelişki yahu!
Mektubun birinde şöyle yazıyor: 7 yıldır birlikteyiz ama bir arpa boyu yol alamadık. Ne yapsam yaranamıyorum. Bana soğuk davranıyor. Bu ilişki hep benim iteklememle gidiyor.
Başka bir mektup: Candan abla bu adamın yaptıklarına inanamazsın. Bana ihanet etti, vurdu, kırdı, bağırdı ama ben onu hep affettim çünkü çok seviyorum. Şimdi beni terk etti, onu nasıl geri kazanabilirim?
Başka bir mektup: Candan Hanım, bütün hayatımı ona verdim. O çalışmadı yıllarca baktım, borçlarını ödedim. Ancak karşılığında hep ilgisiz bırakılan ben oldum. Hala bana karşı çok soğuk, onu geri kazanmak için ne yapmalıyım?
Başka bir mektup: Beni hiç aramıyor, ilgilenmiyor, benden ayrılmak istediğini söyledi. Ben onu çok seviyorum, bana dönmesi için ne yapmalıyım. 5 yıldır bu ilişkiyi yürütmek için elimden geleni yaptım, o hep uzak durdu, hep ben emek verdim. Bana akıl verin…
Hepinize akıl veriyorum şimdi: Allah size akıl versin!
Sevgili dostlarım, bakın dünyanın en yüce duygusu sevgidir. Sevmenin ve sevilmenin elbette tarifi imkansızdır ve herkesin sevgisine sahip çıkması lazımdır. Ancaaakk, ortada sevilmeye değer bir şey yokken, karşınızdaki kişi sizinle sadece belirli amaçlar için bir araya geliyorken, ilişkinin hiçbir yerinde yer almıyor ve sadece sizin tırmalamanızla adına ilişki dediğiniz şey yürüyorken, neden devam ediyorsunuz, bıraksanıza!
Allah onu kahretsin, bana şunu şunu yaptı, öyle kötü, böyle rezil biri dediğiniz adamı mektubun sonunda nasıl olurda sevdiğinizi söylersiniz? Arkadaşım sormazlar mı adama, madem bu adam bu kadar kötü sen nesini seviyorsun diye? Madem mutsuzsun, niye duruyorsun adamın yanında? Neyin hırsındasın? Hangi sevgiden, hangi ilişkiden bahsediyorsun?
Sürekli kandırıldığın, aldatıldığın, kötü muamele gördüğün bir ilişkinin içinde sürüklenerek, sonra neden suçu karşındakine atıyorsun? Anladık adam serseri, işe yaramaz, çapkın veya her neyse, sonuçta bu insanla sağlıklı, verimli ve sevgiye dayalı bir ilişki yaşayamıyorsun; o zaman neden ayrılmıyorsun? Seviyorsun! Neyini? Hani adam kötüydü! Bu kadar kötü bir ilişkiyi seviyorsan, neyin şikayetini ediyorsun? Ya sen de onun kadar kötüsün, ya acı çekmeyi seviyorsun, sus otur o zaman!
Biri hakkında iyi olmadığına kanaat getirdiysen, iletişim, sevgisizlik veya kötü davranış biçimi, sorun her neyse ve çözülemiyorsa, o zaman neden orada durmakta ısrarcı oluruz? Bize hiçbir katkısı olmayan bir insanı sevdiğimizi iddia edersek, bizim sevgiden ve ilişkiden beklentimiz nedir; bizim ruh halimiz nedir?
Verimsiz, iletişimsiz, zor ve yıpratıcı bir ilişkinin içindeysen ve bu ilişkiyi yürütmen için kimse alnına silah dayamıyorsa, dönüp neden hala orada durduğunu sorgulamalısın. Karşı taraf iyi veya kötü olabilir ama asıl sorun senin orada hala ne aradığındır…
Candan Ünal