Çocukluğumuza Dönüş
Bugün çocukluğumuza ineyim dedim bakalım neler dökülecek umarım travmatik detaylar yakalayıp salya sümük olmayız
şaka bir yana çocukluğu en eğlenceli en hareketli geçen nesilin son üyelerindenim sanırım. Ben hemen sokaklarda koşabildim hem de bilgisayarlı çocukluğa geçiş yapabildim Keşke her çocuk bizimki gibi yaşayabilseydi çocukluğunu...
Hadi başlayalım ama pamuk şekerlerinizi almadan gitmeyin sakın
Pamuk şeker :findik: en sevdiğim şeydi gerçekten yerken yüzüne gözüne yapışır arkadaşın yok burnunda yok çenende deyip kıkır kıkır gülerdi tam krizlik
sağlıklı mı orası muamma tabi ama çok şekerdi be!
Bir de iğde ve kuş lokumum vardı anneme zırt pırt aldırırdım o zaman küçük paketlerde satılıyordu bunlar Elma şekerini de annem evde yapardı
Cırla yavrum! Bu çocukcağızın sokağa çıkmak gibi bir durumu bilmesine bile şaşırdım :ne: kursuna da gitsin tabi ama sokakta oynamak başka arkadaş
Abilerimiz ya da erkek kardeşlerimiz sokak aralarında maç ederken bizde ip atlardık haliyle
Hep ayrı ayrı oynamadık tabi mendil kapmaca arkadaşlarımız ve kardeşlerimizle bir araya geldiğimiz oyunlardan biriydi...
Yakar tooooooooop! Çok severdim mahallede gıcık olduğun çocukları oyun adı altında iyi şişlerdin bulunmaz fırsat bir topla iki kuş yani
Ooo böyle yapamazdık ama yokuş aşağı poşetle kaymacılık vardı ben onu yapmadım araba gelir diye korkardım :tırsıknksmilisi:
Bu ip oyunu genelde pencereden bakan annemizin ki genelde annemiz arkadaşların anneleri ile eş zamanlı olarak çıkıp çocuğum hava karardı / ezan okunuyor yada baban geldi hala dışarıdamısın çabuk eve! dediği zamanlar mecburen eve girince oynadığımız bir oyundu. Ben severdim ve iyiydim de. Yakında bu oyunu haladan yeğene aktarmalı geçiş yapacağım
Harçlıkların nereye gittiğini söylemeye gerek yok sanırım
Seksek unutulurmu hiç
ya da ip atlama...
Tekli atlama çiftli atlama çapraz mapraz her türlüsü mevcuttu bende
İtiraf edeyim macun benim çok sevdiğim birşey değildi şekerleri çok severdim ama ona bir türlü alışamadım. Sadece renkleri ve satan amcanın onu çubuğa sarışları dikkatimi çekerdi
Dokuz taş oyunu da zevkli olan oyunlardandı
Ne güzel oyunlardı hatırlıyorsunuz değil mi
Saklambaç oyunu sırasında bakmayın resimdeki çocuğun gözlerini tamamen kapattığına illa ucundan kıyısından saklananları dikizlerdik. Bunu yapmayanı döverler ya kimse ben yapmazdım demesin herkesin mızıdığı zamanlar var masum ayağını bırakalım birbirimizi kandırmaya gerek yok
5-4-3-2-1 Önüm arkam sağım solum sobe saklanmaan ebeeeeeeee!
Sokakta bu cırlama duyulunca bazen teyzelerden ses gelirdi bağırmadan oynayın ayol aaa diye bağırmadan oynanır mı be teyzeee
Çocukken düşer ağlardık daha iki dakika geçmeden kahkaha atarak koşuşurduk dizlerimin sürekli kabuk tuttuğunu bilirim geçerdi bir daha düşerdim kanayınca yıkar yara bandını yapıştırır devam ederdik hiç de umrumuz olmazdı o yüzden ağlayınca anneler de pek oralı olmazdı
sadece bir kere ben çok küçüktüm abim bir arkadaşının kafasına cıvımış domates atmıştı artık neye kızdıysa :ko çocuğun annesinin bir fırlayışı var. Çocuğumun kafası yarıldııııı! diye görmeniz lazımdı
Körebe çok gıcık oyundu be
Ebeyi dürtüp dürtüp dururlardı ben pek sevmezdim
Eee çocuk dışarıda acil durumlar dışında eve girdiği yok
herkesin annesi aşağıya sepet sarkıtır ya meyve ya süt ya ekmek arası başka birşey hadi topalaşıp yiyin arkadaşlarınızla denirdi...
Bu kız oyunu değildi valla bellerine birşey olmuyormu bunların der dururdum
Bir de şöyle bir oynardık İstooop
biz 15 tatillerde kuzenlerle buluşunca oynardık ama topla değil balonla
anneden teyzeden gizli içine su doldururduk sonra da havaya birinin ismiyle fırlatıp oynamaya devam ederdik ta kiiii birinin üstünde patlayana kadar bir kere fena yakalanmış fırça yemiştik hadi siz oynuyorsunuz da sizden küçükler neden burada biz size emanet etmedik mi diye
Off birde şöyle bir komedi vardı biz kuzenlerle 3 boyduk
Biz kız kuzenler abilerimize giderdik şeker çikolata gazoz toparlardık sonra bir köşede yerken kuzenlerin küçük kardeşlerine basılırdık onlarda bizden otlanırdı alın verin ekonomiye can verin durumu yani
bakkal amca köşeyi döndüydü sayemizde dükkanı 12den sonra açıyordu paşa
Bu alttakiler de benim bilyelerim hala&yeğen oynuyoruz bazen
Bilye oyunu sırasında bilyeleri yenen (kazanana bilyeleri topluyordu ona yemek deniyor
) fena sinir olurdu artık kazanana kadar bırakmazdı peşini
Yenilen pehlivan gürüşe doymaz hesabı
Kırmızı ayakkabılar ba-yı-lır-dııım
bayramda babam da bana almıştı küçücüktü içine de beyaz fistolu çorap
o kadar severdim ki o ayakkabıları evin içinde de giymek istiyordum annem sürekli ayakkabıların altını üstünü dezenfekte etmek zorunda kalıyordu
Kağıt bebekler favorilerimdendi hatta kuzenim Mersin de oturuyordu o zamanlarda Şebnem kitabı vardı oradan elbiseleri kesip birbirimize mektup içinde gönderiyorduk.
Peçete koleksiyonları da pek meşhurdu
ama öyle sıradan peçete olmaz her desenden bir tane olacak ve farklı herkeste olmayanlardan olacak onları da mektup içinde birbirimize gönderirdik sonra 15 tatillerde bir araya gelince kimde ne var der birbirimizle takas yapardık ben sana bu ikisini vereyim sende bana bunları ver diye
daha birkaç seneye kadar önce hepsi duruyordu ama taşınırken çoğu ziyan oldu tabi
Lego oyuncaklar girmişti hayatımıza babamda çok meraklıydı nerde enteresan oyuncaklar var bulur getirirdi. Abimle bir legomuz favoriydi bir de onun elektronik oyuncağı onda da kabloları doğru bağlarsan yalan makinesi oluyordu başka türlü yaparsan da radyo yapabiliyordun böyle enteresan birşeydi :smileymix: ama lego da bir dünya markasıydık
bir ev yapardık annem hemen vitrine koyardı bozmayalım diye müteahhitlik o dönemden kalmış herhalde (müteahhit değilim yanlış olmasın sitede öyle derler )
tabi ben kapıyı beklerken abim alır gemi yapardı annem niye bozdunuz deyince işimiz bitince eski haline getiririz der gerçekten de o evi baştan yapardık pencerelerinde minnacık çiçekleri bile vardı çok detaylıydı
Barbie ve Cindy bebekleri hangi kız unutur? Bir sürü bebeğim vardı ama sadece kuzenler gelince evcilik vs oynardım. O dönem küçüktüm hepsini manken yapar elbise dikerdim
ama annem iğne miğne vermezdi eee elbiseleri nasıl birleştiricem düşün taşın en sonunda ince çorabı aldığım gibi ince ince kestim. elbiselerin yanına da minik delikler açtım sonra oralara o ince ip gibi olan çorap parçalarını geçirip düğüm attım gören nasıl yaptın diyordu sağda ve solda birleştirme yerlerinde o ipler minik kurdeleler gibi duruyordu eee ne yapcan bir çare bulmak lazım çıplak mı kalsın garip
ama en fenası gelenlerin çocuklarının bebeklerimi alıp annelerinin çantasına koyarak gitme teşebbüsleriydi benim surat sirke satıyor kibarımda bağıramıyom herkesin içinde
anneleri kapıdan çıkmadan önce çaktırmadan çantalarından alıp koltuk altından bana uzatıp kaş göz yaparlardı
O bebeklere en son ne mi oldu? Bir ara doktorluğa merak salmış olmalıyım ki estetik müdahale sonrası hastaları kaybettik. hadi onun kolunu bacağını öbürüne taktın da kafasını ne koparıyon işte öyle söküp çıkmalı kafa olmayınca kalırsın elinde bozuk oyuncakla yerli malı gibi
Bizimkiler bizde iyi izler bıraktı şanslı bir çocuktum çok şükür
Çocuklara koşuşmak oynamak gülmek yakışıyor
Yaaa böyleydi işte ama inanın daha bile fazlası vardı düşününce kimbilir neler neler gelir insanın aklına lunaparklar çarpışan arabalar dönme dolaplar bisiklete binmeler onlar bunlar eskiden herşey gibi çocuk olmak da güzeldi
o dönem hiçbir çocuğun eline öyle tablet mablet tutuşturup otur evde diyemezdiniz bir kere tatmıştı o güzelliği vazgeçermiydi hiç
Çocukluğumuza yolculuk bu kadardı şimdi üçten geriye sayacağım ve bu tatlı rüyadan uyanacağız
3-2-1-0