rüzgar gülü
Daimi Üye
Şovmen Okan Bayülgen, evinin önüne yapılan binaya karşı çıkmasının ardından başlayan polemikte, iddialara, köşe yazarlarından sadece birinin ismini kullanarak yanıt verdi.
işte Bayülgen'in iddia ve eleştirilere yanıtı:
Sayın basın mensubu,
Son günlerde bazı köşe yazarlarınca dile getirilen Disko Kralı- Hamdi skeçlerinin kimi kişileri hedef aldığı ile ilgili açıklamamdır.
Galata’da tarihi Doğan Apartmanı önünde yapımına başlanan ve “tarihi dokuya zarar vereceği için” bina sakinlerinin mahkemeye giderek durdurmayı başardıkları yapılaşma ile ilgili haberler televizyon ve gazetelerde yer almıştı.
Apartman yöneticisi sayın mimara, yönetim kuruluna ve sakinlerine ben de destek olmuştum.
Bu köşe yazarları bırakın haberci olmayı, bir ilkokul çocuğu kadar bile “Google”lamaktan aciz oldukları için, olayı “benim manzaramın kapanmasına karşı intikamım” olarak tarif, doğrusu tahrif etmektedirler.
Bu yazarlarımızdan biri, acaba kendini geliştirememiş bir kişi midir, yalnızca paraya ve parası olana mı tapınmaktadır? Yıllardır “köşesinin babasının malı gibi kullanarak” niçin sürekli şahsıma kin kusan yazılar yazmaktadır? (Bakınız ismini veriyorum) Cengiz Semercioğlu’nun istanbul’un tarihi dokusu içerisinde ikamet etmekten anladığı bu mudur:
“deniz manzarası”..?
Böyle bir manzara problemim hiç olmadı halbuki.
Üzücü olan ise konuyla ilgili yazan sayın yazarlarımızın haberi birbirlerinden kopya etmeleri. Bir kişi dahi internete girip bakmaz mı, aslında ne olmuş diye...
Hamdi skecindeki kişi ve kişiler birilerine mi benziyor konusuna gelince...
Bugüne kadar çeşitli kanallarda yaptığım komedi ya da sohbet, haber, toplumsal içerikli programlarda kişilerin isimlerini telaffuz etmekten hiç çekinmediğimi sayın yazarlarımız bilmiyorlar mı?
Bu skeçlerdeki karakter üçkağıtçı, fikir hırsızı, başarısız ve son bölümde de “katil” olan hayali bir kişiliktir. “işte bu kişi aynı bana benziyor” diyen bir mimar çıkar ise ben onu önce tebrik etmek, sonra da şikayet etmek istiyorum.
Ayrıca birileri kimi benzerlikler buluyor ise bu, yine de mümkündür. Türkiye’de Türk seyircisi için komedi programı yapan biri olarak italyan mimarlarından bahsetmeyecektim herhalde.
Komedinin abartı ve insanlardaki ortak özellikleri abartarak kullanma yolunu seçtiğini de hatırlayalım. Bir karakter yaratan kişi mutlaka çevresinden yararlanır. Dolayısıyla hayali bir kişinin bu açıdan herkese benzemesi ve de “kimseye benzememesi” mümkündür.
Merak eden ilköğretim edebiyat dersi kitaplarına göz atabilir.
işte bu nedenle siz sayın basın mensuplarının toplumun doğru bilgilendirilmesinde görevinizi yapacağınızdan emin olarak,
konuyu bilginize sunuyor, yakında ülkemizde kimseye benzemeyen bir köşe yazarıyla ilgili skeçlere başlayacağımı bildirmeyi görev sayıyorum.
Saygılarımla
Okan Bayülgen
işte Bayülgen'in iddia ve eleştirilere yanıtı:
Sayın basın mensubu,
Son günlerde bazı köşe yazarlarınca dile getirilen Disko Kralı- Hamdi skeçlerinin kimi kişileri hedef aldığı ile ilgili açıklamamdır.
Galata’da tarihi Doğan Apartmanı önünde yapımına başlanan ve “tarihi dokuya zarar vereceği için” bina sakinlerinin mahkemeye giderek durdurmayı başardıkları yapılaşma ile ilgili haberler televizyon ve gazetelerde yer almıştı.
Apartman yöneticisi sayın mimara, yönetim kuruluna ve sakinlerine ben de destek olmuştum.
Bu köşe yazarları bırakın haberci olmayı, bir ilkokul çocuğu kadar bile “Google”lamaktan aciz oldukları için, olayı “benim manzaramın kapanmasına karşı intikamım” olarak tarif, doğrusu tahrif etmektedirler.
Bu yazarlarımızdan biri, acaba kendini geliştirememiş bir kişi midir, yalnızca paraya ve parası olana mı tapınmaktadır? Yıllardır “köşesinin babasının malı gibi kullanarak” niçin sürekli şahsıma kin kusan yazılar yazmaktadır? (Bakınız ismini veriyorum) Cengiz Semercioğlu’nun istanbul’un tarihi dokusu içerisinde ikamet etmekten anladığı bu mudur:
“deniz manzarası”..?
Böyle bir manzara problemim hiç olmadı halbuki.
Üzücü olan ise konuyla ilgili yazan sayın yazarlarımızın haberi birbirlerinden kopya etmeleri. Bir kişi dahi internete girip bakmaz mı, aslında ne olmuş diye...
Hamdi skecindeki kişi ve kişiler birilerine mi benziyor konusuna gelince...
Bugüne kadar çeşitli kanallarda yaptığım komedi ya da sohbet, haber, toplumsal içerikli programlarda kişilerin isimlerini telaffuz etmekten hiç çekinmediğimi sayın yazarlarımız bilmiyorlar mı?
Bu skeçlerdeki karakter üçkağıtçı, fikir hırsızı, başarısız ve son bölümde de “katil” olan hayali bir kişiliktir. “işte bu kişi aynı bana benziyor” diyen bir mimar çıkar ise ben onu önce tebrik etmek, sonra da şikayet etmek istiyorum.
Ayrıca birileri kimi benzerlikler buluyor ise bu, yine de mümkündür. Türkiye’de Türk seyircisi için komedi programı yapan biri olarak italyan mimarlarından bahsetmeyecektim herhalde.
Komedinin abartı ve insanlardaki ortak özellikleri abartarak kullanma yolunu seçtiğini de hatırlayalım. Bir karakter yaratan kişi mutlaka çevresinden yararlanır. Dolayısıyla hayali bir kişinin bu açıdan herkese benzemesi ve de “kimseye benzememesi” mümkündür.
Merak eden ilköğretim edebiyat dersi kitaplarına göz atabilir.
işte bu nedenle siz sayın basın mensuplarının toplumun doğru bilgilendirilmesinde görevinizi yapacağınızdan emin olarak,
konuyu bilginize sunuyor, yakında ülkemizde kimseye benzemeyen bir köşe yazarıyla ilgili skeçlere başlayacağımı bildirmeyi görev sayıyorum.
Saygılarımla
Okan Bayülgen
