Otizmin Nedenleri

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Kimse, bu salgının nedenlerini tümüyle anladığım ileri süremez. Fakat gelecek bölümlerde tarif edilecek tedavilerin temeli olan bazı teoriler hakkında ailelerin (ve doktorların) bilgilendirilmesi gerekir. Çoğu otizm ve ASD vakasının genetik ve çevresel faktörlerin kombinasyonundan kaynaklandığı konusundaki fikir birliği yaygınlaşmaktadır. Genetik faktörler, ASD için temel hazırlayabilir yine de birçok vakada, çevresel faktörler genleri tetiklemekte ve ardından bozukluğa neden olmaktadır.

Otizm Çocuk

Çocuğun beyninin açlık çekmesine yol açan; fiziksel, zihinsel ve duygusal fonksiyon bozukluklarını tetikleyen çevresel faktörlerin tam kimliği ve mekanizması hakkında birçok teori vardır. Bununla birlikte hiçbir çalışma kesinlikle spesifik bir çevresel toksini ya da kirleticiyi, otizmin arkasındaki "tüten silah" olarak belirlememiş, tek bir toksini suçlu olarak tanımlamamıştır. Çocuklarımızın pek çoğunun yaşadığı hasarın arkasında, toksinlerden birini değil ama bazı toksinleri ve giriş mekanizmalarını birincil hain olarak suçlayan güçlü kanıtlar vardır.

Otizm Sadece Genetik Değildir, Otizm Belirtileri

Bilim adamları, uzun süre otizmin genetik bir hastalık olduğunu düşündüler. Yine de gen araştırmaları, spesifik bir kromozomu ya da otizm bozukluğunun gen üzerindeki yeri olan bir lokasyonu saptayamamıştır. Bu çocuklar; Down, Wil-liams ve Kırılgan X sendromlannda olduğu gibi erken gebelik döneminde meydana gelen kromozomsal kusurlu çocuklarda karakteristik olan yüzsel ve vücutsal şekil bozukluğunu ender olarak gösterirler. Genetiğin otizmde payı olduğu spesifik anlayışı eksik olmakla birlikte birçok ASD çocuğunda genetik bir "hassaslık" ya da kırılganlık olduğu açıktır. Bunu Reed P. Warren'in çalışmalarından biliyoruz.

Ayrıca otizm, normal popülasyona göre ikizlerde daha çok ortaya çıkar, erkeklerde, kızlara oranla hemen hemen dört kat fazla görülür. Otizm ve çeşitli genetik faktörler arasında bir ilişki olduğuna dair bazı bulgular vardır fakat her otizm vakasında genetik, açık bir rol oynamaz. Her çocukta, çevresel tetikleyiciler kümesi, ASD'nin başlaması için etiolojik olarak önemli olabilir. Böyle birçok çocukta—genetik yatkınlık olsun olmasın—bir ya da birkaç çevresel tetikleyici; klinik olmayan viral enjeksiyon ya da ağır ****l toksisitesi gibi tedavi edilebilir bir patoloji olarak kalabilir.

Otizmi başlatabilecek tamamen genetik sendrom bir yana, gen araştırmacıları, otistik çocukların hepsinde olmasa da çoğunda ortak olan genetik işaretler keşfettiler. Bağışıklık sisteminin regiilasyonunu ve fonksiyonunu kontrol eden genlerden biri, C4B geni, vücuttan virüs ve bakteri gibi patojenleri elimine etmekle ilgilidir. C4B geninin eksikliğinde artmış otizm, ADHD ve disleksia (okuma güçlüğü) görülür (Beyaz Otizm)

ASD'li çocukların "genetik hassaslığından—bireysel vakalarda "genetik hassaslık" olmayabileceğini görsek dahi— söz ediyoruz. Bununla birlikte artık hassaslığın sonradan ya da genetik tipleri ayrıntılı olarak açıklanmaya başlanıyor. İmmün ilişkili genler hakkındaki çalışmaların şimdiden otizm literatüründe görünmeye başlaması şaşırtıcı değildir.'""

Toksik Kimyasal Model, Otizm Hastalığı

Anne adaylarının; kendilerinin ve doğmamış çocuklarının vücutlarında bir saatli bomba gibi çalışan; kirli su içme, evde bir sanayi şehrinden daha tehlikeli hava soluma ve yiyeceklerden toksik kimyasallar absorbe etme olasılıklarını fark etmek şok edicidir.

Boston'da bir grup doktorun raporu, milyonlarca ABD'li çocuğun toksik kimyasallara maruz kaldıkları için öğrenme yetersizliği, düşük IQ ve yıkıcı, saldırgan davranış gösterdiğini bildirmektedir."" Rapor, doğum öncesi ve sonrasında toksik maddelere maruz kalmanın yaşam boyu yetersizliklerle ilişkisini kuruyor. Ayrıca Ulusal Bilim Akademisi'nin bir raporunda, nörotoksinlerin ve genetik faktörlerin kombinasyonunun yaklaşık yüzde 25 oranında gelişimsel problemlerin nedeni olduğu belirtilmektedir."2' Bu, Otizm Spektrum Bozukluğunu da içerir. Toksik kimyasalların önemli bir grubu, poliklorlu bifeniller (PCB'ler) ve organofosfat pestisitlerdir.

NAS, raporu, önemli miktarda PCB alan bebeklerin, buna maruz kalmayanlara göre görsel yüz tanıma testlerinde, dikkat toplamada ve genel zekada daha zayıf olduklarını göstermiştir. Rapor, Dursban ve Diazinon gibi pestisitlerin beyin hasarına neden olabileceğini belirterek devam etmektedir. Çevre Koruma Dairesi (EPA), iç mekanda Dursban kullanımını ancak 2000 yılında yasaklamıştır. Bu madde, iç mekanlarda hamam böceklerini ve karıncaları öldürmek için 1956'dan beri kullanılmaktaydı.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst