Ciltteki akne izlerinin, yaşa bağlı ince çizgiler ile lekelerin azaltılması ve daha canlı bir görünüm elde edilmesi amacıyla yapılan peelingin (cilt soyma), ciltte kalıcı lekelere, tahrişe ve alerjiye neden olabileceği için yaz aylarında yapılmaması gerektiği bildirildi.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Anadolu, yaptığı açıklamada, "cilt soyma"nın, derinin yapısını düzelten, değiştiren, canlandıran, gençleştiren, gözenekleri tıkanmış olan deriyi daha canlı ve sağlıklı hale getiren bir işlem olduğunu söyledi.
Cilt soyma işleminin, kimyasal peeling (yüzeysel-orta derin), mekanik peeling (yüzeysel-orta-derin) lazer peeling (orta -derin) ve plasma peeling (geç yüzeysel-orta derin) olmak üzere 4 şekilde yapıldığını anlatan Anadolu, "Bu uygulamalarla, derinin yüzeysel olarak soyulması ya da derinin en üst tabakasındaki hücrelerin soyulmaya yönlendirilmesi sağlanmaktadır" dedi.
Anadolu, bu yöntemlerle güneş hasarı, kronolojik yaşlanma gibi faktörlerin deride oluşturduğu kırışıklar, güneşe ve yaşa bağlı lekeler, kanser eğilimi potansiyeli taşıyan yüzeysel kızarıklık ve koyu lekeler, melazma denilen hormonal veya gebelik lekelerinin azaltılabildiğini kaydetti.
Anadolu, düzenli aralıklarla yapılan yüzeysel ve hafif peeling işleminin, aktif akne sorununda da akne tedavisine destek olduğunu, akne izlerinin oluşmasını ve derinleşmesini engellemede yararlı olabileceğini söyledi. Derideki ileri derecede gevşeme ve sarkmaların ise bu tür yöntemlerle tamamen düzeltilemeyeceğine dikkati çeken Anadolu, bu durumlarda plastik cerrahi uygulamalar gerekebileceğini belirtti. Peeling uygulamalarının derin izlerde bir dereceye kadar, küçük ve yüzeysel izlerde ise daha etkili olabileceğini söyledi.
"Sonuç, cilt yapısına göre değişir"
Anadolu, cilt soyma işleminin, yüz, boyun, göğüs, eller ve kollara, hastanın cilt yapısının durumuna göre asit solüsyonu seçilerek uygulandığını söyledi.
Derinin, yağlarından arındırıldıktan sonra tedavi bölgesine uygulama yapıldığını anlatan Anadolu, "İşlem sırasında 5-10 dakika kadar hafif yanma ve batma hissi, kızarıklık olabilir. İşlem sonrasında, güneşten korunmak koşulu ile normal günlük yaşama dönülebilir" dedi. Anadolu, elde edilecek sonucun, uygulamanın kaç seans yapılacağı, hastanın deri problemi, cilt yapısı ve beklentisine göre değişebileceğini belirtti.
"Cilt, peeling sonrasında güneşten korunmalı"
Anadolu, uygulama sonrasında olumlu sonuç alınabilmesi ve reaksiyon görülmemesi için, cildin mutlaka güneşten korunması gerektiğini vurguladı. Anadolu, "Uygulama sırasında ve sonrasında, kesinlikle güneş ve solaryumdan uzak durulmalı. Hafif peelingde en az birkaç hafta, orta ve derin peelingde ise birkaç aydan bir yıla kadar değişebilen sürede UV koruması yapılmalı" dedi.
"Bu işlemler, özellikle ultraviyolenin yoğun olduğu ilkbaharın son zamanlarında ve yaz aylarında yapılmamalı" diye konuşan Anadolu, şunları kaydetti: "Soyma işlemleri gerek kimyasal gerekse de mekanik veya lazerle olsun, işlemin şiddeti ile paralel olarak deride mutlak tahriş meydana getirecektir. Bu işlemlerin sonrasında da o bölge güneş görürse bölgede mutlaka lekelenme görülecektir.
Bunun dışında, deri hassaslaştığı için güneşin de etkisiyle kızarıklık, kaşıntı, tahriş ve alerji görülebilir, çok kolay güneş yanıkları ile karşılaşılabilir." Anadolu, buğday tenli ve esmer tonlarında olan kişilerde, daha belirgin lekelenme görülebileceğini ifade ederek, "Çünkü bu kişiler, bu uygulamalardan sonra koyu renkli lekelenmelere karşı yatkındır" diye konuştu.
Açık tenli, sarışın, kızıl saçlı ve açık renk gözlü kişilerin cilt yapısının ise tahrişlere daha yatkın olduğuna dikkati çeken Anadolu, bu kişilerde deride soyulma sonrası kızarıklık ile açık renkte lekelerin görülebileceğini dile getirdi. Anadolu, istenmeyen bu tür durumların görülmemesi ve uygulama sonrasında olumlu sonuç alınabilmesi için peeling işlemlerinin sonbahar ve kış aylarında uygulanması ve hastaların özellikle güneşten korunma konusunda uyarılması gerektiğini bildirdi.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Anadolu, yaptığı açıklamada, "cilt soyma"nın, derinin yapısını düzelten, değiştiren, canlandıran, gençleştiren, gözenekleri tıkanmış olan deriyi daha canlı ve sağlıklı hale getiren bir işlem olduğunu söyledi.
Cilt soyma işleminin, kimyasal peeling (yüzeysel-orta derin), mekanik peeling (yüzeysel-orta-derin) lazer peeling (orta -derin) ve plasma peeling (geç yüzeysel-orta derin) olmak üzere 4 şekilde yapıldığını anlatan Anadolu, "Bu uygulamalarla, derinin yüzeysel olarak soyulması ya da derinin en üst tabakasındaki hücrelerin soyulmaya yönlendirilmesi sağlanmaktadır" dedi.
Anadolu, bu yöntemlerle güneş hasarı, kronolojik yaşlanma gibi faktörlerin deride oluşturduğu kırışıklar, güneşe ve yaşa bağlı lekeler, kanser eğilimi potansiyeli taşıyan yüzeysel kızarıklık ve koyu lekeler, melazma denilen hormonal veya gebelik lekelerinin azaltılabildiğini kaydetti.
Anadolu, düzenli aralıklarla yapılan yüzeysel ve hafif peeling işleminin, aktif akne sorununda da akne tedavisine destek olduğunu, akne izlerinin oluşmasını ve derinleşmesini engellemede yararlı olabileceğini söyledi. Derideki ileri derecede gevşeme ve sarkmaların ise bu tür yöntemlerle tamamen düzeltilemeyeceğine dikkati çeken Anadolu, bu durumlarda plastik cerrahi uygulamalar gerekebileceğini belirtti. Peeling uygulamalarının derin izlerde bir dereceye kadar, küçük ve yüzeysel izlerde ise daha etkili olabileceğini söyledi.
"Sonuç, cilt yapısına göre değişir"
Anadolu, cilt soyma işleminin, yüz, boyun, göğüs, eller ve kollara, hastanın cilt yapısının durumuna göre asit solüsyonu seçilerek uygulandığını söyledi.
Derinin, yağlarından arındırıldıktan sonra tedavi bölgesine uygulama yapıldığını anlatan Anadolu, "İşlem sırasında 5-10 dakika kadar hafif yanma ve batma hissi, kızarıklık olabilir. İşlem sonrasında, güneşten korunmak koşulu ile normal günlük yaşama dönülebilir" dedi. Anadolu, elde edilecek sonucun, uygulamanın kaç seans yapılacağı, hastanın deri problemi, cilt yapısı ve beklentisine göre değişebileceğini belirtti.
"Cilt, peeling sonrasında güneşten korunmalı"
Anadolu, uygulama sonrasında olumlu sonuç alınabilmesi ve reaksiyon görülmemesi için, cildin mutlaka güneşten korunması gerektiğini vurguladı. Anadolu, "Uygulama sırasında ve sonrasında, kesinlikle güneş ve solaryumdan uzak durulmalı. Hafif peelingde en az birkaç hafta, orta ve derin peelingde ise birkaç aydan bir yıla kadar değişebilen sürede UV koruması yapılmalı" dedi.
"Bu işlemler, özellikle ultraviyolenin yoğun olduğu ilkbaharın son zamanlarında ve yaz aylarında yapılmamalı" diye konuşan Anadolu, şunları kaydetti: "Soyma işlemleri gerek kimyasal gerekse de mekanik veya lazerle olsun, işlemin şiddeti ile paralel olarak deride mutlak tahriş meydana getirecektir. Bu işlemlerin sonrasında da o bölge güneş görürse bölgede mutlaka lekelenme görülecektir.
Bunun dışında, deri hassaslaştığı için güneşin de etkisiyle kızarıklık, kaşıntı, tahriş ve alerji görülebilir, çok kolay güneş yanıkları ile karşılaşılabilir." Anadolu, buğday tenli ve esmer tonlarında olan kişilerde, daha belirgin lekelenme görülebileceğini ifade ederek, "Çünkü bu kişiler, bu uygulamalardan sonra koyu renkli lekelenmelere karşı yatkındır" diye konuştu.
Açık tenli, sarışın, kızıl saçlı ve açık renk gözlü kişilerin cilt yapısının ise tahrişlere daha yatkın olduğuna dikkati çeken Anadolu, bu kişilerde deride soyulma sonrası kızarıklık ile açık renkte lekelerin görülebileceğini dile getirdi. Anadolu, istenmeyen bu tür durumların görülmemesi ve uygulama sonrasında olumlu sonuç alınabilmesi için peeling işlemlerinin sonbahar ve kış aylarında uygulanması ve hastaların özellikle güneşten korunma konusunda uyarılması gerektiğini bildirdi.