Peygamberimizin Ahlakı Herkese Örnektir
Yüce Allah, İslâm’ı insanlığın imdadına gönderip Kur’ân’ı indirirken, İlahî prensiplerin uygulamaya geçişini hayatıyla gösterecek bir insan olarak Peygamberimizi seçti.
Kur’ân’da anlatılan güzelliklerin tamamını Peygamberimizin şahsında görmek mümkündür. Sahabîlerin, Peygamberimizin ahlâkı hakkında bilgi almak istemeleri üzerine, Efendimizin hanımı Hz. Aişe şu cevabı veriyor
“Siz Kur’ân’ı okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kur’ân’dı.”
Peygamberimizin hayatında ve ahlâkında, her meslekten ve her seviyeden insan, örnek alacak yönler bulabilir. İnsan olarak onun hayatından alacağı sayısız fazilet ve güzellik yanında, kendi mesleğini ve toplumdaki yerini ilgilendirecek yüzlerce dersi de alabilir. Çünkü Peygamberimizin hayatı her yönüyle örnektir.
Meselâ, zengin bir insan, hicretten birkaç sene sonra bütün Arabistan’a hakim olup büyük servetlere sahip olan ve tamamını ihtiyaç sahiplerine dağıtan Peygamberimizi kendisine örnek alabilir.
Sahipsiz ve kimsesiz insanlar; Mekke hayatı boyunca akla hayâle gelmeyen işkence ve baskılara maruz kalıp, üstelik bütün yakınları tarafından yalnız bırakılan, ama hiçbir biçimde dâvasından taviz vermeyen bir Peygamberi kendine rehber alabilir.
Bir öğrenci; Allah tarafından Kur’ân âyetlerini vahiy yoluyla indiren Hz. Cebrail karşısında oturup Kur’ân’ı öğrenen Peygamberimizi hayatına örnek alabilir.
Başarılı bir komutan; Bedir ve Huneyn Savaşlarında düşmanı mağlûp edip, az sayıdaki askeriyle kat kat fazla düşman karşısında büyük zaferler kazanan; Mekke’nin fethi sırasında muhteşem ordusuyla şehre girerken, mütevazı halinden, başını devesinin semerine eğecek kadar engin gönüllü ve vakar sahibi bir Peygambere bağlanabilir.
Çiftlik sahibi bir insan; fetihlerin hemen sonunda Hayber, Beni Nadir ve Fedek topraklarına sahip olduktan sonra o araziyi ıslah edip, en iyi şekilde ürün alacak kimseleri iş başına getiren, bir avuç toprağı olmayan Sahabîlerine araziyi paylaştıran zeki ve âdil bir Peygamberden ders çıkarabilir.
Bir tüccar; hanımı Hz. Hatice’nin ticaretini işleten, ticarette alıp satarken doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan, Suriye’ye, Busra’ya giden kafilenin en yücesi olan Peygamberimizin ticarî ahlâkını rehber edinebilir.
Aklı başında bir genç; gençlik yılları boyunca iffet, doğruluk, hayâ, edep timsali olan, amcası Ebû Talib’in koyunlarını otlatarak hayatını kazanan genç Muhammed’in (a.s.m) hayatını kendisine rehber edinebilir. Çünkü onun yirmi beş yaşına kadarki hayatı boyunca ve daha sonrasında herhangi bir çirkin hareketine, bir yalanına, hilesine rastlanmamıştır.
Halka nasihat eden bir vaiz; mescitte Sahabesine en güzel bir dille yol gösteren, tavsiye ettiklerini bizzat kendi şahsında mükemmel manada yaşayan, tek bir sözüyle kabilelerin hidayetine vesile olan mürşid Peygamberi hatırlar, onu örnek alır.
Kısaca, her insan hangi hangi meslek ve sanatta çalışırsa çalışsın, sabah-akşam, gecegündüz, her zaman ve her yerde Sevgili Peygamberimizi kendisi için güzel bir örnek olarak alabilir.
Mehmet PAKSU
Yüce Allah, İslâm’ı insanlığın imdadına gönderip Kur’ân’ı indirirken, İlahî prensiplerin uygulamaya geçişini hayatıyla gösterecek bir insan olarak Peygamberimizi seçti.
Kur’ân’da anlatılan güzelliklerin tamamını Peygamberimizin şahsında görmek mümkündür. Sahabîlerin, Peygamberimizin ahlâkı hakkında bilgi almak istemeleri üzerine, Efendimizin hanımı Hz. Aişe şu cevabı veriyor
“Siz Kur’ân’ı okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kur’ân’dı.”
Peygamberimizin hayatında ve ahlâkında, her meslekten ve her seviyeden insan, örnek alacak yönler bulabilir. İnsan olarak onun hayatından alacağı sayısız fazilet ve güzellik yanında, kendi mesleğini ve toplumdaki yerini ilgilendirecek yüzlerce dersi de alabilir. Çünkü Peygamberimizin hayatı her yönüyle örnektir.
Meselâ, zengin bir insan, hicretten birkaç sene sonra bütün Arabistan’a hakim olup büyük servetlere sahip olan ve tamamını ihtiyaç sahiplerine dağıtan Peygamberimizi kendisine örnek alabilir.
Sahipsiz ve kimsesiz insanlar; Mekke hayatı boyunca akla hayâle gelmeyen işkence ve baskılara maruz kalıp, üstelik bütün yakınları tarafından yalnız bırakılan, ama hiçbir biçimde dâvasından taviz vermeyen bir Peygamberi kendine rehber alabilir.
Bir öğrenci; Allah tarafından Kur’ân âyetlerini vahiy yoluyla indiren Hz. Cebrail karşısında oturup Kur’ân’ı öğrenen Peygamberimizi hayatına örnek alabilir.
Başarılı bir komutan; Bedir ve Huneyn Savaşlarında düşmanı mağlûp edip, az sayıdaki askeriyle kat kat fazla düşman karşısında büyük zaferler kazanan; Mekke’nin fethi sırasında muhteşem ordusuyla şehre girerken, mütevazı halinden, başını devesinin semerine eğecek kadar engin gönüllü ve vakar sahibi bir Peygambere bağlanabilir.
Çiftlik sahibi bir insan; fetihlerin hemen sonunda Hayber, Beni Nadir ve Fedek topraklarına sahip olduktan sonra o araziyi ıslah edip, en iyi şekilde ürün alacak kimseleri iş başına getiren, bir avuç toprağı olmayan Sahabîlerine araziyi paylaştıran zeki ve âdil bir Peygamberden ders çıkarabilir.
Bir tüccar; hanımı Hz. Hatice’nin ticaretini işleten, ticarette alıp satarken doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan, Suriye’ye, Busra’ya giden kafilenin en yücesi olan Peygamberimizin ticarî ahlâkını rehber edinebilir.
Aklı başında bir genç; gençlik yılları boyunca iffet, doğruluk, hayâ, edep timsali olan, amcası Ebû Talib’in koyunlarını otlatarak hayatını kazanan genç Muhammed’in (a.s.m) hayatını kendisine rehber edinebilir. Çünkü onun yirmi beş yaşına kadarki hayatı boyunca ve daha sonrasında herhangi bir çirkin hareketine, bir yalanına, hilesine rastlanmamıştır.
Halka nasihat eden bir vaiz; mescitte Sahabesine en güzel bir dille yol gösteren, tavsiye ettiklerini bizzat kendi şahsında mükemmel manada yaşayan, tek bir sözüyle kabilelerin hidayetine vesile olan mürşid Peygamberi hatırlar, onu örnek alır.
Kısaca, her insan hangi hangi meslek ve sanatta çalışırsa çalışsın, sabah-akşam, gecegündüz, her zaman ve her yerde Sevgili Peygamberimizi kendisi için güzel bir örnek olarak alabilir.
Mehmet PAKSU