Plasenta anne ve bebek arasında her türlü alış verişi sağlayan organdır, halk arasında bebeğin eşi diye adlandırılır.
Plasental kalsifikasyon gebeliğin özellikle son aylarında ultrason muayenesinde görülebilen parlak, beyaz alanlardır. Bu alanlarda kalsiyum birikmesi (kireçlenme) olduğu için bu şekilde parlak görüntü verir. Bu kalsifikasyonlar hamileliğin her ayında görülebilir özellikle son aylarda daha sık ve büyük görülürler. Bu beyaz alanlar doğumdan sonra plasenta incelendiğinde gözle de görülebilir. Bazı araştırmalarda plasental kalsifikasyonların gebelikte sigara kullanan anne adaylarında daha sık görüldüğünü bildirmiştir.
Yapılan bir araştırmada ultrasonografide 32. haftadan önce erken plasental kalsifikasyon (yaşlanma) saptanan gebeliklerde bebek ve anne ile ilgili risklerde artış izlenmiştir. (Annede doğum sonrası kanama, dekolman plasenta, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, neonatal bebek ölümü gibi...) 32. haftadan sonra plasental kalsifikasyon izlenen gebeliklerde ayrı risklerde artış izlenmemiştir.
2005 yılında yapılan bir diğer araştırmada 36. gebelik haftasında ileri derecede (grade 3) kalsifikasyon saptanan gebeliklerde hipertansiyon (preklampsi) ve bebekte anne karnında gelişme geriliği daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
2011 yılında yapılan bir çalışmada plasentada kalsifikasyon görülen gebeliklerde bebekte anne karnında gelişme geriliği saptanma riskinde artış bildirilmiştir.
Sonuç olarak:
Grade 3 plasental kalsifikasyon (bebeğin eşinde erken yaşlanma) gebeliğin son ayında normal kabul edilen bir durumdur. Ancak özellikle çok erken gebelik haftalarında, 30-32 haftadan önce saptanmışsa uyarıcı bir gösterge olarak kabul edilmeli ve bu gebelikler daha yakından sıkı takip edilmelidir. Bu kalsifikasyonları azaltmak için herhangi bir tedavi yöntemi yoktur, gebelik haftaları ilerledikçe kendi kendine azalma da görülmez. Her plasental erken yaşlanma izlenen hamilelik risk altındadır ve sorun yaşanacakktır anlamına gelmez ancak bu gebelikler daha sık muayene, tansiyon ölçümü, ultrason ve NST takibi altında tutulmalıdır.
Plasental kalsifikasyon gebeliğin özellikle son aylarında ultrason muayenesinde görülebilen parlak, beyaz alanlardır. Bu alanlarda kalsiyum birikmesi (kireçlenme) olduğu için bu şekilde parlak görüntü verir. Bu kalsifikasyonlar hamileliğin her ayında görülebilir özellikle son aylarda daha sık ve büyük görülürler. Bu beyaz alanlar doğumdan sonra plasenta incelendiğinde gözle de görülebilir. Bazı araştırmalarda plasental kalsifikasyonların gebelikte sigara kullanan anne adaylarında daha sık görüldüğünü bildirmiştir.
Yapılan bir araştırmada ultrasonografide 32. haftadan önce erken plasental kalsifikasyon (yaşlanma) saptanan gebeliklerde bebek ve anne ile ilgili risklerde artış izlenmiştir. (Annede doğum sonrası kanama, dekolman plasenta, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, neonatal bebek ölümü gibi...) 32. haftadan sonra plasental kalsifikasyon izlenen gebeliklerde ayrı risklerde artış izlenmemiştir.
2005 yılında yapılan bir diğer araştırmada 36. gebelik haftasında ileri derecede (grade 3) kalsifikasyon saptanan gebeliklerde hipertansiyon (preklampsi) ve bebekte anne karnında gelişme geriliği daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
2011 yılında yapılan bir çalışmada plasentada kalsifikasyon görülen gebeliklerde bebekte anne karnında gelişme geriliği saptanma riskinde artış bildirilmiştir.
Sonuç olarak:
Grade 3 plasental kalsifikasyon (bebeğin eşinde erken yaşlanma) gebeliğin son ayında normal kabul edilen bir durumdur. Ancak özellikle çok erken gebelik haftalarında, 30-32 haftadan önce saptanmışsa uyarıcı bir gösterge olarak kabul edilmeli ve bu gebelikler daha yakından sıkı takip edilmelidir. Bu kalsifikasyonları azaltmak için herhangi bir tedavi yöntemi yoktur, gebelik haftaları ilerledikçe kendi kendine azalma da görülmez. Her plasental erken yaşlanma izlenen hamilelik risk altındadır ve sorun yaşanacakktır anlamına gelmez ancak bu gebelikler daha sık muayene, tansiyon ölçümü, ultrason ve NST takibi altında tutulmalıdır.